Egemen güç olmanın sembolü: Osmanlı'da sikke
Para hiçbir zaman salt bir ekonomik değer unsuru olmamıştır. Kültürün, inancın, gücün, savaşın ve barışın, birliğin ve ayrılığın ifade edildiği bir mecra olmuştur. Kısacası para, aslında onun dilini bilenlerle konuşur. Osmanlı'nın ekonomik durumunun yanında mimarisi, sosyal ve kültürel yapısı hakkında bilgi edinmenizi sağlayacak sikkeler hakkında merak edilenleri derledik.
Giriş Tarihi: 02.05.2020
14:40
Güncelleme Tarihi: 02.05.2020
15:34
Sikkenin ön yüzünde ortada yıldızlardan oluşan bordür içerisinde "el-Gazi" unvanlı Sultan II. Abdülhamid tuğrası ve tuğranın altında sikkenin otuz dördüncü cülus yılında basıldığını gösteren "Sene 34" ibaresi görülmektedir.
Tuğra etrafında yıldızlı bordürün dışında devren "El müstenid bi tevfikatir Rabbaniye Melik-ül Devlet-il Osmaniye" ibaresine yer verilmiştir.
Sikkenin ön yüzünde yıldızlarla bezeli bitki motifli bordür, ortasında Osmanlı devlet arması bulunur. Armanın üst kısmındaki ışın demetinin ortasında "el-gazi" unvanlı Sultan II. Abdülhamid tuğrasına yer verilmiştir.
Alt kısmında sikkenin yirmi altıncı cülus yılında basıldığını gösteren "Sene 26" ibaresi yer almaktadır.
Sultan II. Ahmed oldukça dindar, şair, hat sanatına vakıf, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç ve dış meseleleriyle yakından ilgilenen, gelişmeleri sürekli takip eden bir padişahtı.
Sikkenin ön yüzünde ''Sultan ül berreyn ve hakan ül Bahreyn es sultan ibn üs sultan'', arka yüzünde ise ''Sultan Ahmed bin İbrahim Han dame mülkehu duribe Kostantiniyye fi sene 1102'' ifadeleri yer almaktadır.
Günümüz Türkçesi ile: İki karanın sultanı ve iki denizin hakanı sultan oğlu sultan İbrahim Han oğlu Sultan Ahmed mülkü daim olsun. Kostantiniyye'de 1102 senesinde darp edildi.
ABDÜLMECİD DEVRİ SİKKELERİ
Batı modeli bir eğitim alan Abdülmecid, Osmanlı Devleti'nin modernizasyonuna büyük önem vermiştir. Bu modernizasyon çalışmaları etkisini darphanelerde de göstermiştir. Sultan Abdülmecid zamanındaki en önemli gelişmelerden biri, Tanzimat'ın ilanı ve buna bağlı olarak yaşanan düzelme ve gelişmelerin sikke basımına da yansımasıdır.
Bu kapsamda 1840 yılında Tashih-i Sikke adlı bir kararname çıkarılması yoluyla Batı dünyasında kullanılan standartlarda sikkelerin basımına başlanmıştır. Bu uygulamanın Osmanlı para sisteminde köklü değişikliklere yol açacak bir dönüm noktası olmasından dolayı İstanbul Darphanesi Tashih-i Sikke adını taşıyan bir de madalya çıkarmıştır. Böylece sikke basım tekniklerinde Avrupa menşeli makinelerin kullanımı yayıldı.