Fatih'in tarih yazdığı destan İstanbul'un Fethi ile ilgili 5 şiir
İstanbul, 53 gün süren kuşatmanın ardından 29 Mayıs 1453′te fethedildi. Fetihle birlikte Bizans devri sona ererken, Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ süreci de başladı. Sultan 2. Mehmed'in Fatih unvanını aldığı, yeni bir tarih yazdığı ve bizlere büyük bir destan sunduğu "İstanbul'un Fethi"ni şiirlerle birlikte kutluyoruz.
Giriş Tarihi: 29.05.2019
08:49
Güncelleme Tarihi: 29.05.2021
11:15
III Birdenbire gökkubbe dolar velvelelerle, Atlar koşar ön safta kabarmış yelelerle! Tozlarla, dumanlarla karışmakta ateş, kan..., Yer yer tutuşur toprağın altındaki volkan! Mızraklar uçar, oklar uçar, taşlar uçarken, Burçlar yıkılırken, kesilen başlar uçarken, Etrafa saçılmakta cehennemden alevler, Tunç topların ağzıyla homurdanmada devler... Her hamleyi bir hamle kucaklar yeni baştan, Jüstinyani bir sedyede kaçmakta savaştan! Bir burca zafer sancağı dikmiş Ulubatlı... İlk hızla girer Topkapıdan yirmi bin atlı! "Türkler geliyor!" çığlığı aksetmede dağ dağ, Bir çağ kapanır böylece, başlar yeni bir çağ Rum Kayseri'nin kellesi bir mızrak ucunda, Şarkın eşi yok incisi Türkün avucunda!
IV Ey Kayser, öğünsen yeridir kanlı başınla, Tarihe adın geçti o erkek savaşınla! Ey Fatih, iraden gibi kuvvetli bir elde, Dünyanın asırlar boyu göz koyduğu belde! Ey ünlü kumandan paşalar, tuğlu vezirler, Ey tulgalı erler, ağalar, beyler, emirler... Haşmetli zafer menkibeniz geçti şafaktan, Gördüm, düşünürken sizi beş yüz yıl uzaktan! Ey mutlu ışık beldesi, nurunla yıkansın, Her türlü hiyanet dolu tarihi Bizansın! Artık savaşın hüsnüne hayranlık içindir, Artık zaferin şi'r için, insanlık içindir. Sihrinle, füsununla, gururunla, nazınla, Altın Halicin, Marmaran, aşık Boğazınla, Endamını sarmakta ipek tüllü karanlık, Türkün güzel İstanbulu mesut uyu artık!
İstanbul'un fethi Hristiyan dünyasında nasıl karşılandı?
Turgut Uyar
Seni boydan boya sevmişim, Ta Kars'a kadar Edirne'den. Toprağını, taşını, dağlarını Fırsat buldukça övmüşüm.
Sen vatanımsın, ekmeğimsin Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca... Zonguldak'ta 63 numara Nazlı sahiller Akdeniz'de. Sevdasın ciğerlerimde parça parça Yarı kalmış dileğimsin...
Sen Koçhisar'da tuzum, Sille'de kızım... Çift kulaklı Sürmene bıçağı belimde. Varmışım çiğ köfte yemeye Adana'ya Dadaloğlu'ndan bir koçaklama dilimde: - Şu yalan dünyaya geldim geleli... Hey vatanım, bacım, sağdıcım, emmim Senden bir yara her yerimde. Desteye güreşmişim Kırkpınar'da. Durmuş da yorgunluk çıkarmışım, Bir akşam vakti Dört bardak kırtlama çayla Erzurum'da..
Ardahan'a varmışım yollar uzamış Bel vermiş, yol vermemiş dağlar. - Yüce Tanrı dört yanını bezemiş, Beni yakan bir Konyalı kız imiş..
Seni boydan boya sevmişim Ta Edirne'ye kadar Kars'tan. Taşını, toprağını, yiğidini, Fırsat buldukça övmüşüm...