Halife Memun’un çağının ötesine ulaşan astronomi çalışmaları
İslam bilim tarihinde Abbasiler döneminin oldukça önemli bir rolü bulunur. Emeviler'den aldıkları bilim mirasını daha da ileriye taşıyan Abbasiler, faaliyetlerine ilk olarak çevirilerle başlamış; daha sonra gözlemledikleri gelişmeleri ve önemli tespitleri eserlerinde kaleme almışlardır. Bilime olan ilgisiyle tanınan Halife Memun'un ise özellikle astronomi ve coğrafyaya katkısı büyüktür. Çalışmaları sırasında âlimlerin bizzat yanında bulunmuş, gözlemler yapmış ve bir rasathane kurmuştur. Halife Memun döneminde gerçekleştirilen bu yenilikler, çağının çok ötesinde kabul edilmiştir.
Giriş Tarihi: 02.01.2020
17:36
Güncelleme Tarihi: 02.01.2020
17:39
RAKAMLAR İLE BU ESER SAYESİNDE TANIŞTIK
Halife Memun Dönemi'ne kadar Müslüman-Araplar tarafından kullanılan bu eser ile Hint rakamları İslam kültürüne girdi. Oldukça hacimli ve karmaşık içerikli olan bu eser, o döneme dek yazılmış en önemli kaynaklardan biriydi.
Muhammed İbrahim el-Fezari'nin tercümesi olan bu eser "Zicûs-Sind-Hind el-Kebîr" adı ile anılmıştı. Halife Mansur Grekçe, Süryanice, Sanskritçe ve Farsçadan tercüme ettirdiği eserler için sarayda "Hizânetü'l-Hikme" adlı bir kütüphane tahsis etti.
BİLİM TARİHİNE EN BÜYÜK KATKISI: DÜNYA HARİTASI
Halife Memun'un bilim dünyasına en büyük katkısı ise dönemindeki pek çok astronom ve coğrafyacının hazırladığı meşhur dünya haritasıydı. Uzun yıllar bu haritanın kaybolduğu düşünülüyordu.
Bilime karşı aşırı ilgili olan Halife Memun saltanatı zamanında, coğrafyacılar ve astronomlardan oluşan büyük bir grubu kapsamlı bir coğrafya eseri ve yeni bir dünya haritası yapmakla görevlendirdi.
ASTRONOMİK-MATEMATİKSEL VERİLERLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Bu görev, 2'nci yüzyılda yaşayan Marinos'un meşhur dünya haritasından ve Ptoleme coğrafyasından hareketle, coğrafi bilgiler temelinde, jeodezik ölçümlerin ve görevlendirilen bilginler tarafından toplanılan astronomik-matematiksel data bilgileri yardımıyla yerine getirildi.
Memun tarafından görevlendirilen bilginler, o dönemde dünyanın hemen hemen merkezinde sayılan Bağdat'tan hareketle Güney ve Orta Asya'yı, Doğu ve Kuzey Afrika'yı mümkün olabildiğince kendi gözlemleri ve ölçümlerini sağlayabildiler.
HEM DOĞU HEM DE BATI İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİYDİ
Memun haritası, kartografyanın ileriki gelişimini değerlendirebilmek için sağlam bir temel oluşturmuş; bunun yanında söz konusu harita, hem Doğu'da hem de Batı'da büyük önem taşımıştır.
Bu haritanın, yeryüzünün oldukça ileri seviyede gelişmiş şeklini bir yana, kullandığı küresel izdüşüm, kartografik ölçüt ve de dağların tasviri gibi kartografik yardımcı unsurlar, bunların oluşum dönemine ilişkin tarihlendirmeleri zamansal olarak daha öne kaydırmakta yardımcı olur.
MERİDYEN DERECESİ HESAPLANMIŞTI
Afrika'nın güneyden, Avrupa'nın ve Asya'nın kuzeyden dolaşılabilir olması hem Hint hem de Atlantik okyanuslarının Ptoleme'de olduğu gibi artık iç deniz olarak tasvir edilmemeleri günümüzdeki bilgilerin ilk kez temellendirildiğini gösteriyordu.
Yine Halife Memun döneminde, meridyen derecesi ölçümleri yapılmış; deniz seviyesinden yüksekte bulunan bir kıyıda batmakta olan güneşin batışı ölçülmüş ve trigonometrik olarak hesaplanmıştı. Dünya yarıçapının hesaplanması da Halife Memun'un emriyle yürütülen çalışmalar sayesinde gerçekleştirildi.