Arama

İnsanlık tarihindeki en büyük katliamlar

Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD ve batılı ülkeler, kendi kanlı tarihini ve katliamlarını unutmuş gibi görünüyor. Tüm dünyaya "demokrasi dersi" veren bu ülkelerin döktükleri kanı, onlar unutsa da tarih unutmuyor. Sizler için, modern devletlerin kirli katliamlarını derledik.

  • 35
  • 44
KATLİAM NASIL YAPILDI?
KATLİAM NASIL YAPILDI?

Dağlık Karabağ'ın en önemli tepelerinden ve dolayısıyla hakim konumu itibariyle önemli bir mevki olan Hocalı kasabası Ermeni kuvvetleri için önemli bir askeri hedefti. Kasaba aylarca top ateşine tutuldu ve Ermeni kuvvetlerince abluka altına alındı.

Katliamın gerçekleştiği tarihlerde 10 bin nüfuslu Hocalı'da 3 bin civarı Azeri vardı. Ermeni kuvvetleri 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gecede, Hocalı kasabasında, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişiyi katletti.

  • 36
  • 44
İNSANLIK TARİHİNDE KARA BİR LEKE
İNSANLIK TARİHİNDE KARA BİR LEKE

Hocalı vahşetinin tanığı Ermeni gazeteci Daud Kheriyan'ın yazdığı kitaptan kan donduran satırlar:

''Ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı'nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. yapabileceğim bir şey yoktu.''

  • 37
  • 44
TERÖR DEVLETİ İSRAİL'İN ZULMÜ
TERÖR DEVLETİ İSRAİL’İN ZULMÜ

Tarih boyunca birçok devlet tarafından kovulan Yahudiler, nihayet 1949 yılında Tevrat'ta kendileri için vaat edilmiş toprak olarak nitelendirilen Filistin'e göç ettiler. Kendilerine yapılan zulümleri hiç hatırlamayarak dünya tarihinin en vahşi, en korkunç ve en acımasız katliamlarını o tarihten sonra Filistin halkına yapmaya başladılar.

Kullandıkları bomba ve kimyasal silahlar, hapiste işkence yaptıkları insanlar, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden katlettikleri Filistinliler hâlâ insan kalabilmiş herkesin içini sızlatmaya devam ediyor. Çöp konteynerinin arkasında birbirine sarılarak şehit olan baba ve oğlu Muhammed'i, Rachell Corie'yi, tekerlekli sandalyesinde zalimlere taş atarken şehit edilen Fadi Abu Salah'ı dünya tarihi onur ve şerefle hatırlayacak. Onları şehit eden devlet ve askerlerini ise vahşi birer katil olarak…

  • 38
  • 44
İSRAİL'İN KATLİAM TARİHİ
İSRAİL’İN KATLİAM TARİHİ

Son 100 yıl Filistinlilere sömürgecilik, sürgün, askeri işgal ve onu izleyen kendi kaderini tayin etme hakkı mücadelesi getirdi.

İsrail askerleri 1990 yılında Kudüs'te yeni bir katliama imza attı. Mescid-i Aksa kavgasına tutuşan Yahudiler ve Filistinliler arasında çıkan olaylarda İsrail ordusu Filistinlilere ateş açtı, 30 Filistinli hayatını kaybetti.

Tarihin en büyük katliamlarından birini İsrail 2002 yılında Cenin'de işledi. Cenin'deki mülteci kampına zırhlı birliklerle saldıran İsrail ordusu, 1300 sivili katletti. 2006'da İsrail yine bir sürpriz yaptı, tam bir ay Lübnan'ı bombaladı. Savaşta binlerce sivil öldü, Beyrut tanınmaz hale geldi.

Ve tarihler 31 Mayıs 2010'u gösterirken İsrail Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine havadan helikopterlerle indirme yaptı. İsrail askerleri silah kullandı, barış gönüllüsü en az 9 kişi hayatını kaybetti. Türkiye, 1949 yılında İsrail'i tanıyan halkının çoğunluğu Müslüman olan ilk ülke oldu.

  • 39
  • 44
DÜNYA BARIŞINI REHİN ALAN BELGE
DÜNYA BARIŞINI REHİN ALAN BELGE

Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna yaklaşıldığı sırada, 2 Kasım 19172de İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour'un, siyonizmin ünlü hamisi Lord Rothchild'e gönderdiği mektupta şu ifadeler yer alıyordu: "Majestelerinin hükümeti Yahudilere Filistin'de bir yurt tesisi fikrini hararetle desteklemektedir. Bu maksatla her ne gerekiyorsa yapılacaktır. Filistin'de yaşayan ve Yahudi olmayanların medeni ve dini haklarının zarar görmemesi için de azami gayret gösterilecektir."

İngilizlerin geleneksel diplomatik yazışmalarına uygun muğlak ifadelerden oluşan bu mektubun içeriğini ve nasıl sonuçlar doğuracağını mektubu yazan da muhatabı da biliyordu. Zira yaklaşık bir asır boyunca ama özellikle 1896'dan sonra siyonistlerin ve onlara müzahir olanların faaliyetleri ve nihai hedefleri Avrupa basınında sürekli gündemdeydi. Bu yüzden bugünden tarihe doğru bakıldığında, Balfour Deklarasyonu diye isimlendirilen bu mektup, bazıları için övünç ve zafer olarak görülse de dünya durdukça bir utanç belgesi olarak kalacaktır.

Balfour Deklarasyonu antisemitizmin zaferi mi?

Burada anlatılanlar kimilerine göre iki bin yıl önce yurtlarından koparılmış masum Yahudilerin istekleri olarak görülebilir. Ancak madalyonun başka bir yüzü daha vardır. Balfour Deklarasyonu ile bu tarihi taleplerinde siyonistler zafer elde etmişlerse de Avrupa'daki Yahudi karşıtları daha büyük bir zafer elde etmiştir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN