İsmi var cismi yok efsanevi kuşlar
Türk ve dünya kültüründe önemli yeri olan, kimseye muhtaç olmadan kendi başına yaşayan, küllerinden doğan efsanevi kuşlar vardır. İnsanların bahtını açan, gölgesinin bile mutluluk getiren bu efsanevi kuşlar, insanların belleğinde asırlardır yaşadı. Peki, ismi var cismi yok bu efsanevi kuşlar nelerdi?
Giriş Tarihi: 02.03.2019
16:22
Güncelleme Tarihi: 02.03.2019
16:55
Ayetlerde bu konuda verilen bilgileri şöyle özetlemek mümkündür: "Bir sefer esnasında ordularıyla birlikte karınca vadisine gelen Hz. Süleyman kuşları gözden geçirir ve hüthütün orada olmadığını anlar. Sebebini sorarak eğer mazereti varsa bunu ispat etmesini, yoksa canını yakacağını veya kafasını koparacağını belirtir. Çok geçmeden hüthüt gelip Hz. Süleyman'a onun bilmediği Saba ülkesinden haber getirdiğini, bu ülkeyi bir kadının yönettiğini söyler ve onların dinî inançları hakkında bilgi verir. Bunun üzerine Hz. Süleyman hüthüte bir mektup vererek Saba'ya götürmesini ve oradaki yöneticilerin nasıl bir karar alacaklarını öğrenmesini ister. Mektubu okuyan Saba melikesi, ileri gelen adamlarıyla istişare ettikten sonra Hz. Süleyman'a bazı hediyeler göndermeye karar verir (en-Neml 27/16-35).
HÜDHÜD KUŞUNUN ÖZELLİKLERİ
Hüdhüd kuşunun belli başlı özellikleri arasında toprağın altındaki suyu görmesi, eşine olan bağlılığı, eşi ölünce yeni bir eş aramaması, anne babasına karşı hürmetkârlığı sayılabilir. Hüthüt yaşlandıklarında anne ve babasının yiyeceklerini temin eder. Annesi öldüğünde uygun bir yer buluncaya kadar onu başında taşıdığı için mükâfat olarak güzel bir tepelikle donatılmıştı.
HZ. PEYGAMBERİN HÜDHÜD KUŞUYLA İLGİLİ BUYRUĞU NEYDİ?
İbn Abbas'ın naklettiğine göre Resulullah hüdhüd, göçeğen kuşu, karınca ve arının öldürülmesini yasaklamıştı. Hüdhüdle ilgili yasaklamanın sebebi olarak Hz. Süleyman'a su bulması ve elçilik görevi yapması gösterilir.
Rivayete göre hüdhüd, Hz. Süleyman peygamber ve ordusunu bir adada ziyafete davet etmiş. Misafirler geldiği zaman hüdhüd, ölü bir çekirgeyi denize atarak: "Ey Resulullah, buyur ye; eti azsa da, suyu boldur" demiş. Bu latifeye Hz. Süleyman ve askerleri bir sene gülmüşler.