İstanbul'u yangınlardan koruyan kahramanlar "tulumbacılar"
"Yaman geliriz yaman gideriz" naraları ve cesaretleri ile bir dönem ahşap evlerin saltanat sürdüğü İstanbul'u yangınlardan koruyan ve semt sakinlerinin yiğitlik, şeref ve namusunun timsali tulumbacıların, itfaiye teşkilatına dönüşme yolculuğu 1925 yılında başlamıştı.
Giriş Tarihi: 21.02.2019
16:29
Güncelleme Tarihi: 14.03.2019
12:41
Çocuk, ilk terbiyeyi anasının kucağında alır mektepte ikmal eder, denilir. Eğitimin kızların hayatındaki önemi şu bilgilerle dile getirilir: "Ana ve baba bir kızı dünyaya getirir; mekteb o kızın kalb ve akıl gözünü açarak yaradanını, dünyasını, vatanını, ailesini, nefsini hâsılı her şeyi ona gösterir. Onu fazîlet ve marifet sahibi eder. Mekteb görmemiş bir kız câhil kalır ve câhilin amâdan farkı yoktur."
Ali Rıza'nın "İlm-i Ahlak " adlı eserinde ise mektep, faziletli ilimlerin bir arada bulunduğu bir yer olarak görülmüştür. Buraya devam edenlerin haylazlık ve fena huylardan uzak kaldıkları dile getirilmiştir. Mektep, muntazam ve her türlü zarardan uzak ağaçlar arasında saklanan güzel bir kuş yuvasına benzetilmiştir.
İttihat ve Terakki Kız Sanayi mektebi öğrencileri Hürriyet-i Edebiye Tepesini ziyaretlerindeyken...
Mektep, aynı zamanda çeşitli sosyal faaliyetlerin yapıldığı bir mekândı. Okullarda kızlar için ders yılının bitmesi münasebetiyle veda müsamereleri yapılırdı. (Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2013 -Osmanlı Devleti'nde Kızların Eğitiminde Okulun Önemi (1839 -1920)
Bulgaristan, Balçık'da Osmanlı Mezar Taşları, 1971
Milli kültürümüzün önemli unsurları arasında yer alan, Türk sanatının farklı dönemlerinin özelliklerini barındıran ve bu nedenle de her biri, zamanlarının birer şahidi ve temsilcisi konumunda olan mezar taşları, özellikle Osmanlı zamanında çok farklı bezemelere sahip taş işçiliği ile ön plana çıkıyordu.
Osmanlı'nın gündelik hayatın içinde oluşturduğu bu "manevi istirahat bahçeleri" ve yüksek kültürünün yansıması mezar taşları, geçmişten günümüze uzanan zarafet vesikaları olarak hala ayakta.