'İstiklal Marşı’mızın ilgisizlikten ölen yazarı Mehmet Akif neden gönüllü sürgüne gitti?
İstiklal Marşı ve Safahat şairi, milli-dini hassasiyeti, karakter ve seciyesiyle Türk milletinin gönlünde yer edinen İslamcılık akımının önemli şahsiyeti Mehmet Akif Ersoy , her mekânda okunan İstiklal Marşı'nın, ilgisizlikten ölen yazarıydı. İstiklal Marşı'nı Türk milletine armağan ettikten sonra gönüllü sürgüne gitti. Bunun nedeni hiç araştırılmadı, neden gönüllü sürgün istediği hiç sorgulanmadı. Milli şairimizin sürgündeki yıllarını ve milli marşımızın ilk kez tarih sahnesinde nasıl yer aldığını derledik.
Giriş Tarihi: 12.03.2019
10:52
Güncelleme Tarihi: 12.03.2019
11:27
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Tam da o dönemlerde, 1921'de Maarif Vekâleti (Eğitim Bakanlığı), tüm ulusu bir arada tutacak Millî Marş için bir yarışma başlattı. 724 eserin katıldığı bu yarışmada, heyecan uyandıracak bir şiire ise rastlanılamadı. İstiklâl duygusunu en iyi şekilde yansıtacak bir şiir aranıyordu ve bunu yazana karşılığında bir ödül verilecekti. Kalbinde vatan sevgisiyle dolu olan Âkif, bu şiiri yazmayı istiyor; fakat ödülü istemiyordu. Onu, dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi ikna etti. Mehmet Âkif, o dönem yaşadığı Tacettin Dergâhı'nda, "ödülü almayacağı" şartıyla bir şiir yazdı.
MECLİS TARİHİ BİR GÜN İÇİN TOPLANIYOR
Mehmet Akif'in Mısır'dan gönderdiği kartpostal;Hilvan Hastanesi
1 Mart 1921 günü TBMM, tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Gazi Mustafa Kemal başkanlığında toplanan mecliste, açılış konuşması ardından İstiklâl Mücadelesinde gelinen nokta değerlendirildi. Gazi'nin meclisi duygu ve heyecana boğan konuşması sonrası, sıra Karesi Mebusu Hasan Basri'nin önergesine geldi. İstiklâl Marşı'nın güftesi, Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis kürsüsünden okunacaktı.
Önergenin kabulü üzerine, kürsüye çağrılan Hamdullah Suphi, yaptığı konuşmada "İstiklâl mücadelesinin ruhunu terennüm edecek" bir marş için şairlere müracaat edildiğini ve gelen şiirlerden yedi tanesinin aranılan niteliklere haiz olduğunu anlattı. Fakat "fevkalâde kuvvetli bir şiir aramak lüzumundan dolayı" şahsen Mehmet Âkif'ten bir şiir yazmasını rica ettiğini belirtti. Âkif'in çok asil bir endişe ile tereddüt gösterdiğini ifade eden Hamdullah Suphi, "katılmama sebebi" için uygun bir çözüm bulunacağını bir mektupla yazdığını anlattı. Hamdullah Suphi, bunun üzerine Âkif'in kendilerine çok nefis bir şiir gönderdiğini söyledi ve bu şiirle birlikte, altı şiiri daha milletvekillerinin görüşlerine sunacağını ifade etti.
İSTİKLAL MARŞI TBMM'DE İLK KEZ OKUNUYOR
Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam, Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam, Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize? Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Hamdullah Suphi, Âkif'in kelimeleri bir inci misali dizdiği mısraları okumaya başladı. "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" dizesinin ardından milletvekillerinden şiddetli alkışlar yükselmeye başladı. Hamdullah Suphi, her mısraında alkışlar eşliğinde, İstiklâl Marşı'nın on kıtasını da okudu.
Mehmet Akif'in Mısır'dan gönderdiği kartpostal; Hayvanat Bahçesi
Bu İstiklâl şiirinin yarattığı heyecan, mecliste büyük bir duygu sağanağı oluşturdu. O sırada Âkif ise, mahcubiyetinden başını kollarının arasına almış ve âdeta sıranın üzerine çökmüştü. Alkış ve gözyaşları eşliğinde marşın okunması biterken, Nafia (Bayındırlık) Vekili İsmail Fazıl Paşa, şiir bitince haykırarak tekrar okunmasını istedi. Büyük bir coşku yaratan bu İstiklâl şiiri, milletvekilleri tarafından dört defa ayakta dinlendi.
O güne tanıklık ederek şiiri okuyan Hamdullah Suphi, daha sonra hatıralarında o günü "Âkif'in ölmez eserini Büyük Millet Meclisi'nde ben okudum. Meclis tarafından büyük tezahüratla karşılandı. Alkışlandı; defalarca alkışlandı. Meclis manzumeyi ayakta dinlediği gibi Atatürk de ayağa kalkmış alkışlıyordu; herkes heyecan içinde idi" sözleriyle anlatmıştı.
MARŞA GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞTILAR
Bastığın yerleri «toprak! » diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Mehmet Âkif'in İstiklâl Marşı'nın TBMM'de okunmasından 11 gün sonra (12 Mart 1921'de) Millî Marş kabulünün müzakerelerine başlandı. Meclis Başkanı Dr. Adnan Adıvar'ın kürsüye çağırdığı Maarif Vekili Hamdullah Suphi, Millî Marş ile ilgili konuşmasını yaptı. Müzakereler sırasında, İstiklâl Marşı'nın TBMM'de ilk defa okunmasının heyecanını gölgeleyebilecek tartışmalar yaşandı.
Bazı milletvekilleri "ısmarlama" şiir olduğu iddiası ve edebî başarısının ölçülmesi amacıyla, Millî Marş'ın seçiminin daha önce bunun için oluşturulan Maarif Encümeni tarafından yapılmasını önererek, bu doğrultuda önergeler verdiler.