'İstiklal Marşı’mızın ilgisizlikten ölen yazarı Mehmet Akif neden gönüllü sürgüne gitti?
İstiklal Marşı ve Safahat şairi, milli-dini hassasiyeti, karakter ve seciyesiyle Türk milletinin gönlünde yer edinen İslamcılık akımının önemli şahsiyeti Mehmet Akif Ersoy , her mekânda okunan İstiklal Marşı'nın, ilgisizlikten ölen yazarıydı. İstiklal Marşı'nı Türk milletine armağan ettikten sonra gönüllü sürgüne gitti. Bunun nedeni hiç araştırılmadı, neden gönüllü sürgün istediği hiç sorgulanmadı. Milli şairimizin sürgündeki yıllarını ve milli marşımızın ilk kez tarih sahnesinde nasıl yer aldığını derledik.
Giriş Tarihi: 12.03.2019
10:52
Güncelleme Tarihi: 12.03.2019
11:27
İSTİKLAL MARŞI TBMM'DE İLK KEZ OKUNUYOR
Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam, Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam, Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize? Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Hamdullah Suphi, Âkif'in kelimeleri bir inci misali dizdiği mısraları okumaya başladı. "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" dizesinin ardından milletvekillerinden şiddetli alkışlar yükselmeye başladı. Hamdullah Suphi, her mısraında alkışlar eşliğinde, İstiklâl Marşı'nın on kıtasını da okudu.
Mehmet Akif'in Mısır'dan gönderdiği kartpostal; Hayvanat Bahçesi
Bu İstiklâl şiirinin yarattığı heyecan, mecliste büyük bir duygu sağanağı oluşturdu. O sırada Âkif ise, mahcubiyetinden başını kollarının arasına almış ve âdeta sıranın üzerine çökmüştü. Alkış ve gözyaşları eşliğinde marşın okunması biterken, Nafia (Bayındırlık) Vekili İsmail Fazıl Paşa, şiir bitince haykırarak tekrar okunmasını istedi. Büyük bir coşku yaratan bu İstiklâl şiiri, milletvekilleri tarafından dört defa ayakta dinlendi.
O güne tanıklık ederek şiiri okuyan Hamdullah Suphi, daha sonra hatıralarında o günü "Âkif'in ölmez eserini Büyük Millet Meclisi'nde ben okudum. Meclis tarafından büyük tezahüratla karşılandı. Alkışlandı; defalarca alkışlandı. Meclis manzumeyi ayakta dinlediği gibi Atatürk de ayağa kalkmış alkışlıyordu; herkes heyecan içinde idi" sözleriyle anlatmıştı.
MARŞA GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞTILAR
Bastığın yerleri «toprak! » diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Mehmet Âkif'in İstiklâl Marşı'nın TBMM'de okunmasından 11 gün sonra (12 Mart 1921'de) Millî Marş kabulünün müzakerelerine başlandı. Meclis Başkanı Dr. Adnan Adıvar'ın kürsüye çağırdığı Maarif Vekili Hamdullah Suphi, Millî Marş ile ilgili konuşmasını yaptı. Müzakereler sırasında, İstiklâl Marşı'nın TBMM'de ilk defa okunmasının heyecanını gölgeleyebilecek tartışmalar yaşandı.
Bazı milletvekilleri "ısmarlama" şiir olduğu iddiası ve edebî başarısının ölçülmesi amacıyla, Millî Marş'ın seçiminin daha önce bunun için oluşturulan Maarif Encümeni tarafından yapılmasını önererek, bu doğrultuda önergeler verdiler.
Mehmet Akif'in Mısır'dan gönderdiği kartpostal; Rasathane
Bazı milletvekilleri "ısmarlama" şiir olduğu iddiası ve edebî başarısının ölçülmesi amacıyla, Millî Marş'ın seçiminin daha önce bunun için oluşturulan Maarif Encümeni tarafından yapılmasını önererek, bu doğrultuda önergeler verdiler.
AKİF'İN MISRALARI MİLLİ MARŞIMIZ SEÇİLDİ
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Yaşanan bu gelişmeler üzerine Hamdullah Suphi, bazı milletvekillerinin bu yöndeki taleplerine karşılık, kürsüden İstiklâl Marşı'nın mecliste ilk okunduğu esnada yaşanan heyecanı hatırlattı ve şu konuşmayı yaptı: "Halkın mümessili olan sizlerin huzurunda okunan şiirlerin heyet-i âlîyeniz üzerindeki tesirine bendeniz şahit oldum. Eğer halka tesirini anlamak için kalbimizden başka miyarınız varsa, o başkadır. Eğer, halka tesirini kendimiz anlayacak olursak, halkın kalbini de anlamış oluruz. Şimdi arkadaşlar bendeniz diyeceğim ki, bir encümen-i edebîye havale edersek bir fayda mutasavver olabilir; eğer encümen kararını verip bitirecek ise. Fakat zannediyorum meclisinizin verdiği karar ve ısrar ettiği nokta, kendisi bu işi halletmektir."