Kahve Avrupa’ya nasıl yayıldı? Türk kahvesinin tarihi yolculuğu...
Kırk yıl hatırı olan, sohbetlerimizin vazgeçilmezi Türk kahvesi asırlardır hayatımızda. O kadar ilgi gördü ki günün ilk yemeği olan kahvaltı bile, kahveden önce yenilen yemek anlamında "kahve altı" olarak anılır oldu. Bu sevgi, Avrupa kültürünü de şekillendirdi. Peki, kahve Avrupa'ya nasıl yayıldı? Gelin, beraber Türk kahvesinin tarihi yolculuğuna çıkalım.
Giriş Tarihi: 05.12.2021
17:16
Güncelleme Tarihi: 05.12.2023
09:08
SARAYDA KAHVE NASIL PİŞİRİLİRDİ?
📌Saray ve konaklarda kahve sunumu dört kişi ile yapılıyordu.
📌 Kahveci başı, en önde sırmalı bir havlu ile arkasında boş fincanları ve su bardağını tepside taşıyan bir kahveci, bir arkasında sol eli ile güğümü taşıyan bir kahveci ve en son da ise boş tepsi ile diğer bir kahveci sıraya dizilirlerdi.
📌 Üçüncü sıradaki kahveci elindeki güğümden, ikinci sıradaki kahvecinin elindeki tepside bulunan boş fincanlara kahveyi dökerdi, baş kahveci ise bu fincanı alır sultana sunardı. Kahve şekersiz olarak demlenir, kahvenin yanında bir bardak su ve lokum sunulurdu.
(x) Osmanlı saraylarında kahve kültürü ve ikramı
📌 İçimi güzel olan kahvenin hazırlaması oldukça zahmetliydi. Yeşil çekirdek olarak alınan kahve, tavalar üzerinde kavrulur, buradan ahşap soğutma kaplarına boşaltılırdı, el değirmenleri veya dibekte dövülür sonra kömür ya da odun ateşinde demlenirdi.
📌Günümüze sade, orta ve şekerli olarak gelen Türk kahvesinin eskiden 40'a yakın demleme çeşidi vardı.
📌 Türkler tarafından bulunan yepyeni demleme metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek "Türk kahvesi" adını aldı.
SOSYAL HAYATA DAMGASINI VURDU
📌 Kahve, Müslüman toplumlarda kahvehane isimli yeni bir toplanma mekânını da ortaya çıkardı. İlk kahvehane 1511'de Mekke'de bir caminin yanında kuruldu. Daha sonra özellikle cami yakınlarında birçok yerde açıldı.
📌 Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.
📌İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk kahvesinin ünü başka diyarlara ulaştı.
(x) Kırk yılın hatrını mısralarında pişiren şiirler
KAHVE AVRUPA’YA NASIL YAYILDI?
📌 Kahve , Osmanlı'nın Fransa'ya 1669'da elçi olarak atadığı Kolbaşı Müteferrika Süleyman Ağa ile ilk kez Avrupa topraklarına ulaştı. Süleyman Ağa ile ilk kez bir Osmanlı erkeğini gören Avrupalılar, süper gücün temsilcisi olan bu kişiye daha yakın olabilmek, hatta ona benzemek için birbirleriyle adeta yarıştı. Sohbetiyle herkesi kendine bağlayan Süleyman Ağa sayesinde Fransızlar Türk kahvesiyle tanıştı.
📌 Kahvenin Avrupa'da yayılmasını sağlayan olaylardan biri de Viyana Kuşatması'ydı. Osmanlı ordusu geri çekilirken ağırlık yapabilecek her şeyi ardında bıraktı. Avusturya topraklarında bırakılan bu eşyalar ganimet olarak görüldü. Ama eşyalar arasındaki kahverengi tohumların ne olduğunu anlamamışlardı. Bir kişi hariç: Leh asıllı Koltschitzky. Osmanlı ordugâhında casus olarak dolaşıp, çeşitli söylentiler çıkaran ve Viyana'nın dışarıdaki kuvvetlerle irtibatını temin eden biriydi.
📌 Tercümanlık göreviyle Osmanlı çadırında bulunurken kahve ile tanışmıştı. Herkesin deve yemi zannettiği kahve çuvallarını, yaptığı casusluk hizmetlerinin karşılığında mükâfat olarak aldı. Bunlarla Viyana'nın ilk kahvehanesi olan Mavi Şişe'yi kurdu.
📌Müslümanlar kahveyle tanıştıktan sonra asırlarca sürecek bir tartışma da başladı. Kimileri kahvenin sarhoş edici bir madde olduğu iddiasını ortaya atarak yasaklanması gerektiğini savundu.
📌 Bu tartışmalar, Osmanlı topraklarına da ulaştı. Kanunî Sultan Süleyman döneminin şeyhülislâmı Ebussuud Efendi, kahvenin "Allah'ın emirlerini tanımayan sapkınların içeceği" olduğu yönünde bir fetva verdi. 16. yüzyılın sonlarına doğru ise bu defa Şeyhülislâm Bostanzade Mehmed Efendi, kahvenin sarhoşluk verici bir içecek olmadığı gibi sağlığa faydalı bir içecek olduğu yönünde bir fetva vererek kahve içimini helal hale getirdi.