Osmanlı'nın ilk kız öğretmen okulu: Dârülmuallimât
19'uncu yüzyıl, Osmanlı Devleti'nin birçok alanda yenileşmeye gittiği, modernleşme konusunda yeni adımlar attığı bir asırdı. İlme daima önem veren bir medeniyetin mirasçıları olarak, birçok eğitim kurumunun temeli bu dönemde oluşturuldu. En büyük yeniliklerden biri de, kız çocuklarının eğitimi için kız mekteplerinin açılması ve hemen ardından bir ihtiyaç haline gelen "Dârülmuallimât" adlı kız öğretmen okullarıydı...
Giriş Tarihi: 11.10.2018
16:05
Güncelleme Tarihi: 24.11.2018
10:38
İŞGAL YILLARINDA FAALİYETLER GÜÇLÜKLE SÜRDÜRÜLDÜ
1915-1916 ders yılında, Dârülmuallimât-ı Âliye'de 499'u yatılı, 238'i gündüzlü olmak üzere 737 öğrenci bulunuyordu. Aynı yıl, İnâs Dârülfünunu'ndaki öğrenci sayısı ise, sadece dokuzdu.
1916'da öğretime başlayan ihzârî kısmı ilk mezunlarını 1919'da vermiş, fakat aynı yıl kapatılmıştı. Beş yılda 370 anaokulu öğretmeni yetiştiren ana muallim mektebi de, bu tarihte kaldırıldı.
İşgal yıllarında faaliyetlerini güçlükle sürdüren İstanbul Dârülmuallimâtı, 5 Kasım 1922 tarihli bir tebliğle Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Maarif Vekâleti'ne bağlandı.
Ocak 1923'te okulun kadrosu yeniden düzenlendi ve 1923-1924 ders yılında, kapatılan ihzârî kısmına denk bir orta dârülmuallimât açıldı. Tabîiyyât, riyâziyyât, edebiyat ve tarih-coğrafya şubelerine ayrılan bu okulun öğretim süresi üç yıldı. 1924-1925 ders yılında orta dârülmuallimât da kapatılmış ve okul İstanbul Kız Muallim Mektebi adını almıştı.
BAZI DÂRÜLMUALLİMÂTLAR SINIR DIŞINDA KALDI
İstanbul dışındaki dârülmuallimâtlar, II. Meşrutiyet döneminde bazı vilâyetlerdeki kız rüşdiyelerine birkaç sınıf ilâve edilmek suretiyle açıldı. Bu okullarda da 1331 (1915) tarihli Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât Nizamnâmesi ile 1332 (1916) tarihli Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât-ı İbtidâiyye Tâlimatnâmesi hükümleri uygulanıyordu.
Taşrada açılan dârülmuallimâtların bir kısmı Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra imparatorluk sınırları dışında kalmış, bir kısmı da Kurtuluş Savaşı günlerinde kapanmıştır.
Bu sebeple Cumhuriyet döneminin ilk öğretim yılında (1923-1924) Türkiye'de İstanbul Dârülmuallimâtı hariç sadece altı dârülmuallimât bulunuyordu. Bunlar da İstanbul'daki gibi 1924-1925 ders yılından itibaren, kız muallim mektebi adını almıştır.
Fikriyat
İSTANBUL'UN İLK TÜRK OKULU
İstanbul'un fethi sırasında, büyük çabalar gösteren Davut Paşa'ya birçok ayrıcalık ve geniş bir arazi verilmişti.
1485 yılına gelindiğinde Davut Paşa, bu araziye bir külliye inşa ettirdi. Bundan tam 533 yıl önce, külliyenin içinde kurulan Mekteb-i Sübyan, İstanbul'un ilk Türk okulu oldu.
"İstanbul'un ilk Türk okulu" haberimizi okumak için tıklayın.
OSMANLI'NIN YETİMLER YURDU: DÂRÜLEYTÂM
Yetim ve öksüzlere sahip çıkmak, Türk ve İslâm geleneğinin bizlere görev olarak bıraktığı bir miras. Bu mirası bilinçli bir şekilde omuzlarında taşıyan Osmanlı Devleti, yetim ve öksüzlerle daima ilgilenmiş; onların yaşamsal ihtiyaçlarının yanında, eğitim, öğretim ve meslekî anlamda gelişmelerine de destek vermişti.
Vakıflarla başlayan bu süreç, daha sonra kurumsallaşarak "dârüleytâm" adında yetimler yurduna dönüştü. Savaşlar nedeniyle yetim ve öksüz kalan çocuklara yuva olan dârüleytâmlar, ne yazık ki yine savaşın ağır şartları sonucu kapatılmak zorunda kaldı.
"Osmanlı'nın yetimler yurdu: Dârüleytâm" haberimizi okumak için tıklayın.