Mahya sanatı nasıl doğdu?
Geçmişten günümüze, Ramazan ayının gelişi daima şehirdeki birtakım değişikliklerle kendini göstermeye başlar. Tezgahları dolduran hurma ve iftariyelikler, fırınların önündeki pide kuyrukları ve pastane vitrinlerindeki güllaç tepsileri… Ramazan'a kavuştuğumuzu bize en çok hissettiren unsurlardan biri de minareleri ve gökyüzünü süsleyen mahya ışıklarıdır. Fikriyat olarak, Osmanlı'da bir hat levhası ile başlayan mahya ışıklarının asırlık yolculuğunu sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 14.05.2019
13:13
Güncelleme Tarihi: 22.04.2021
09:36
‘MİNAREYE KAFTAN GİYDİRMEK’
Osmanlı döneminde Ramazan aylarında çift minareli camilere mahya asılırken, tek minareli camiler aydınlanmaktan mahrum bırakılmıyordu. Camilerin minarelerine, bazen de kubbelerine kaftan giydiriliyordu.
Kaftan denince akıllara ilk olarak kumaş gelse de; minareler, külâhından küpüne kadar yukarıdan aşağıya kandillerle donatılıyor ve buna "kaftan giydirme" veya "kaftanlama" deniliyordu.
Osmanlı'daki ramazan gelenekleri
MAHYALAR ZEYTİNYAĞI İLE AYDINLATILIRDI
Geçmişte, mahyaları aydınlatmak için kandillerin içine zeytinyağı kullanır, kandile konan yağın miktarına göre kandilin yanma miktarı ayarlanırdı.
Bir kandilin üç saat boyunca yanması için, o kandile 12 dirhem yağ konur; fitil fıstık çöpüyle yapılıp parlak yanması için tatlı su sazı kavrulup çatlatılırdı.
MAHYALARIN SÖNMESİ NASIL ENGELLENİRDİ?
Ardından üzerine pamuk sarılarak şamandıra kandilin dibine oturtulur, minarenin içinde özel tellere asılırdı.
Kandiller yuvarlak, büyükçe bir kutunun içine oturtulur, kırılmasın ve sönmesin diye kutunun kapağı kapatılırdı. Emek isteyen daha birçok işlemden sonra mahya tamamlanarak, camilerin minarelerine asılırdı.
Osmanlı'nın Ramazan geleneği cerre çıkma nedir?
YANGINLARA KARŞI TEDBİRLİ OLMAK GEREKİYORDU
Bir aylık mahya için, bu kandillerden 400-500 adet hazırlamak gerekiyordu. Bu nedenle mahya yapımı oldukça zor ve külfetliydi.
Yağın damlatılmaması ve yangınlara karşı tedbirli olunması da ayrıca önemliydi.
ELEKTRİĞİN YAYGINLAŞMASIYLA MAHYALAR DA DEĞİŞTİ
Elektriğin yaygınlaşmaya başlamasıyla, geleneksel mahyalardan ampullerle yapılan mahyalara geçildi.
Elektrikli mahyalar, ilk denemelerde başarısız olsalar da, daha sonra geliştirilerek tekrar eski yaygınlığına kavuştular.