‘Meis Adası’ altın yıllarını bizim idaremizde yaşadı
Meis Adası'nda 1512'de başlayan ve adanın en müreffeh dönemini yaşadığı Osmanlı hakimiyeti, 1912'ye kadar sürdü. Osmanlı döneminde 12 bin kişinin yaşadığı Meis'te günümüzde 500 kişi bile yaşamıyor.
Giriş Tarihi: 20.09.2020
10:54
Güncelleme Tarihi: 20.09.2020
11:03
Bölgedeki önemli limanlardan biri olan Meis'teki gemiler Mısır ve Anadolu arasında ticaret yaparlardı. Gemiler Anadolu'dan kömür, palamut meşesi, ağaç kabuğu, kereste götürüp, Mısır'dan pirinç, şeker, kahve, kumaş, tiftik, iplik alırlardı. Anadolu hububatını Rodos ve Kıbrıs'a taşırlardı. Adada kömür üretiliyordu. Bu kömürler özellikle İskenderiye'de nargile için talep ediliyordu. Balıkçılık ve deniz süngeri avcılığı yapılıyordu. Ada sakinlerinin önemli bir kısmı sünger avcılığıyla iştigal ediyorlardı. 1886'da Meis'te 100 sünger işleme atölyesi vardı.
Ticaret ve denizcilikten kazanılan paralarla adada binalar, kilise, okullar, hayrathaneler inşa edilmişti. Meis'te 18. yüzyılın ortalarında yapılmış bir cami, iki büyük kilise, bir Türk ve iki Rum okulu ve bir de ihtiyar gemicilere mahsus bir hayrathane vardı.
Osmanlı hâkimiyetinden çıktıktan sonra ada ekonomisi çökmeye başladı. Binlerce Meisli Avustralya, Mısır, Türkiye, Yunanistan ve ABD'ye göç etti. Adadaki evler boşaldı ve çoğu harabe hâle geldi. 1920'lerin sonlarında adanın nüfusu 3.000'e düştü. Ada 1947'de İtalyan işgalinden Yunan işgaline geçerken Meis 2.230 kişilik nüfusa sahipti. 2011'de ise adada 498 kişi yaşıyordu. 20. yüzyılın başlarında adada 3 okul, 13 öğretmen ve 837 öğrenci varken, 1970'lerde Meis'te 1 okul, 2 öğretmen 47 öğrenci kalmıştı.
Erhan Afyoncu – Sabah