Mutlak bir zaferin öyküsü; Kut'ül Amare
Çanakkale'den sonraki en büyük zafer olan Kut'ül Amare'de Osmanlı ordusu, 13 bin İngiliz askeri generalleriyle birlikte esir alarak "İngiliz inadını" kırdı. Çanakkale'den sonra İngilizlere bir ders olan bu zafer, Britanya askeri tarihinin en utanç verici teslimi olarak anılıyor. Peki, 1952'ye kadar bayram olarak kutlanan Kut'ül Amare zaferi neden unutturulmaya çalışıldı? Kut'ül Amare'nin önemi neydi? İşte sizler için 103'üncü yılında Kut'ül Amare Zaferi'nin hafızalardan silinmeye çalışılan hikâyesini derledik.
Giriş Tarihi: 29.04.2019
15:00
Güncelleme Tarihi: 29.04.2020
15:08
KUT'ÜL AMARE'NİN KAHRAMANI HALİL KUT PAŞA
1905 yılında Harp Akademisi'ni bitiren Halil Paşa, Sultan II. Abdülhamid'in hanımlarından birisinin akrabası olan Safiye Hanım'la evlenmiş ve bu evliliğinden üç çocuğu olmuştu. İlk görev yeri Makedonya'da Sırp, Bulgar ve Rum çeteleriyle silahlı mücadeleler verdi. Daha sonra ise 1911'de patlak veren Trablusgarp Savaşı'nda aktif rol aldı.
Bağdat'ın İngiliz işgalinden korunması için yola çıkmıştı. Kasım 1914'te, Kut'ül Amare cephesini Albay Nurettin Paşa ile Halil Kut Paşa birlikte kumanda ediyorlardı. Bir süre sonra ordunun tüm idaresi komutan Halil Paşa'ya devredildi.
Halil Paşa, hasta olduğu halde harekatı sedye otomobilinde idare ediyor ve böylece askerlere moral ve motivasyon vererek ordunun maneviyatını yüksek tutuyordu. Yatıp dinlenmesi gerekirken Paşa, tam aksine cepheye atarak bir kahramanlık ve takdire şayan vatanseverliğini ortaya koyuyordu.
Hayatının her döneminde siyasetten uzak durmaya çalışan Halil Kut, sessiz sedasız 1957'de vefat etti.
NATO’YA GİRİNCE BÜYÜK ZAFER UNUTTURULDU!
Kut'ül Amare Zaferi, Halil Paşa'nın öncülüğünde "Kut Bayramı" kutlanıyordu. Bu bayram, Türkiye'de 1952 yılına kadar da kutlandı. Kut'ül Amare zaferinin bayram olarak kutlanmasından rahatsız olan İngilizler, Türkiye'nin NATO'ya üye olmasının ardından bayramın kaldırılması için baskı yaptı. Baskılar üzerine Türkiye, bayram kutlamasına son verirken şanlı bir zafer yâd edilemez hale geldi.
Öte yandan İngilizlerin baskısı o kadar yoğundu ki Kut'ül Amare zaferi ve Kut Bayramı'na yönelik tarihi bilgiler, okullardaki tarih kitaplarından bile silindi ve unutturulmak istendi. Askerlerimiz İngiltere'ye tarihinin en korkunç yenilgilerinden birini yaşattı, İngilizlerin 15 bine yakın subay ve askerini aldılar. Bu, İngiltere açısından son derece büyük bir felaketti, bizim açımızdan da büyük bir zaferdi.
Bu harbin kahramanlarından biri Halil Paşa, Enver Paşa'nın amcası olduğu için; diğer ikisi Nureddin ve Ali İhsan Paşalar ise cumhuriyet devrinde ters düştüğü için yakın tarih hafızasından ustaca silindi. 12 Eylül darbesinden sonra Ankara'da yaptırılan devlet mezarlığına da gömülmeyen yalnız bunlardı.
İNGİLİZ TARİHİNİN EN BÜYÜK UTANCI
Kut Bayramı, Osmanlı'nın o dönemde gücü zayıflasa da devletin kudretini gösterir. Kut zaferiyle İngilizler, beklemedikleri yenilgiyi tattı. Arap ve Kürt vatandaşlarımızla sağlanan birlik ve beraberlik sayesinde İngiliz sömürüsüne karşı direnç sağlanmış oldu. Bu dirençle 13 bin 309 İngiliz er, erbaş ve subayı Kut'ül Amare de esir alındı. Bu İngiliz tarihinin en büyük utançlarından birisiydi
Osmanlı'nın zayıflaması ve İngilizlerin Ortadoğu'ya göz dikmeleri ve yeni enerji kaynakları-petrol dengeleri-siyaseti değiştirdi. Kut Zaferi Müslümanlar açısından çok önemliydi. Osmanlı'nın son döneminde İngilizler bu bölgede her türlü oyunu oynayarak Sünni ve Şii çatışmasını istiyordu. Fakat Araplar ve özellikle Iraklı Şiiler devlete isyan etmemişler hatta Osmanlı'yı desteklemişlerdi. Osmanlı ordusu İngilizlerle çarpışırken, bölgedeki Şii ulema cihat fetvası yayınlayarak Müslümanların İngilizler karşısında birlik ve vahdet içinde olmalarını sağlamışlardı. Bu zafer İngilizlerin Ortadoğu siyasetine engel olmada, bölgenin parçalanmasına engel olmaya çalışılan mücadelede bir dönüm noktasıydı.
Mutlak bir zaferin öyküsünü izlemek için tıklayın…
"İNGİLİZLERİN HELVASINI YEDİLER”
Havadan erzak ikmalinin ilk kez Kut'ül Amare'de İngilizler tarafından gerçekleştirilse de bunda tam anlamıyla başarı sağlayamadı. Prof. Dr. Erhan Afyoncu bu durumu şöyle anlatır:
"Kut'ül Amare'nin 80. yıl dönümünde İngilizler, posta pulu bastılar. Pulun üzerinde şu vardı, Kut'ül Amare'de ilk defa havadan nakliyat yapmak istemişlerdi. Bunu 'ilk defa biz yaptık' demek istemişlerdi. Mağlubiyetten bile başarı çıkarmışlardır. İngilizler, havadan kendi askerlerine yiyecek atıyorlar. Bu ilk defa lojistik ikmal teşebbüsüdür ama tam başarı sağlanamamıştır. Bu ilginç bir hikayedir. Atılan un, şeker ve erzaklar bizim askerimizin tarafına düştüğü için bizimkiler de alıp bunu 'İngilizlerin helvasını yiyelim' diyerek helva yapıp yemişlerdir."
Kut'ül Amare cephesinin arşiv fotoğraflarını ulaşmak için tıklayın...