Osmanlı dirilişinin kalbi Söğüt’ün tarihi mekanları
Osmanlı Devleti'nin ilk kurulduğu yer olarak bilinen, bugün Bilecik'e bağlı ilçe merkezi olan Söğüt, üzerinde çok sayıda tarihi eser ve mekanlar bulunması nedeniyle, kültürel varlıklar bakımından oldukça zengindir. Eserlerin çoğunu Osmanlı döneminde yapılan camiler, türbeler, sivil mimari örnekler ve benzeri yapılar oluşturur. Osmanlı dirilişinin kalbi Söğüt'ün bilmeniz gereken tarihi mekanlarını derledik.
Giriş Tarihi: 01.12.2019
14:39
Güncelleme Tarihi: 01.12.2019
15:18
Kuyulu Mescid (Ertuğrul Gazi Mescidi)
Osmanlı Beyliği'nin Söğüt'te Ertuğrul Gazi tarafından yaptırılmış ilk mimari eseri olarak görülen mescid, içinde kuyu bulunması nedeniyle "Kuyulu Mescid" olarak da adlandırılır. Mescid, 1276 tarihinden önce Ertuğrul Gazi tarafından yaptırılmış, II. Abdülhamid tarafından 1902 yılında aynı temeller üzerine inşa edilmiş ve daha sonraları onarım görmüştür. Asıl ismi Ertuğrul Gazi Mescidi olan eser Osmanlı'nın ilk eseri olarak bilinir.
Osmanlı'nın ilk mescidi: Kuyulu Mescid
1956 ve 2005 yıllarında onarım süreçleri geçiren mescidin, 2011 yılında yapılan çevre düzenlemesi esnasında son cemaat bölümündeki kaybolan kuyusu tekrar ortaya çıkarılır ve bu bölüm içerisinde muhafaza altına alınır. 29 Temmuz 2011'de kılınan Cuma namazıyla halkın ziyaretine açılır. Bu sebeple cami "Kuyulu Mescid" adıyla da anılır. Kuyu derinliği 7 m olmakla birlikte içerisinde su bulunmamaktadır. Mescid, 1402 yılından 1902'ye kadar eski yapıya uygun olmayan bir şekilde onarılır, Sultan Abdülhamid döneminde ise aslına uygun şekilde restore edilir.
Söğüt ilçe merkezinde bulunan, 1919 yılında Kaymakam Sait Bey tarafından yaptırılmış çeşme, Osmanlı mimarlık sanatı son döneminin önemli bir örneğidir. Çeşmenin üç kenarının ortalarında dilimli vazo biçiminde yalakları, yalakların iki yanında kabartma yaldız motifleri bulunmaktadır. Yüzeyler ve sivri kemerler niş biçiminde olup, nişin içi ve üstü renkli çinilerle kaplıdır. Çeşme dört cephelidir ve Kütahya çinileri ve mermerden yapılmıştır.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna şahitlik etmiş bir Türk bilgini olan Dursun Fakih , Karaman'da doğmuş, Şeyh Edebali'nin öğrencisidir . Tefsir, hadis ve fıkıh bilimlerini okumuştur. Şeyh Edebali'nin kızını alarak damadı ve Osman Gazi ile de bacanak olmuştur.
Eylül 1299 yılında Karacahisar fethedildikten sonra Osman Gazi adına Cuma Hutbesini okuyup, Cuma namazını kıldırmıştır. Böylece hem Osman Gazi'nin hür ve tam istiklal sahibi bir devlet başkanı olduğunu hem de Osmanlı Devleti'nin istiklalini dünyaya ilan etmiştir. Dursun Fakih, Osmanlı Devleti'nin ilk imam-hatibi ve ilk kadısı dır. 1327 yılında vefat etmiştir. Türbesi, ilçeye bağlı Küre beldesinde, Söğüt-Bilecik kara yolu yakınında ihtişamlı bir tepe üzerindedir.
Söğüt ve Domaniç yaylaları, Selçuklu Devleti tarafından aşiretine yaylak ve kışlak olarak verilen Osman Gazi sık sık Edebali'nin zaviyesinde misafir olarak kalırdı. Orta Asya'dan getirdikleri birtakım özelliklerden dolayı alim ve sufilere karşı son derece hürmeti olan Osman Gazi, mübarek günlerde Edebali'nin zaviyesine giderek dini ve idari konularda onun görüşlerini alırdı.
Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye nasihati...
Edebali , mutasavvıf olmasının yanında ilk Osmanlı kadısı ve müftüsüdür. Dönemin birçok fakihi ile görüşmüş ve onlardan ders almış, çok sayıda talebe yetiştirmiştir. Önde gelen öğrencilerinden aynı zamanda damadı Dursun Fakih, Edebali'den sonra Osmanlı Devleti'nin ikinci müftüsü ve kadısı olmuştur.