Osmanlı padişahlarının mezarları nerede?
Osmanlı İmparatorluğunu 1299-1922 yılları arasında yöneten 36 padişahtan ilk altısının kabrinin Bursa'da; son padişah VI. Mehmet Vahdettin'in Şam'da; diğer 29 padişahın kabrinin ise İstanbul'da olduğunu biliyor muydunuz? İşte Osmanlı'yı yöneten padişahların İstanbul'da bulunan türbeleri…
Giriş Tarihi: 15.04.2019
12:19
Güncelleme Tarihi: 15.04.2019
16:28
II. MEHMET (FATİH): 1432 EDİRNE-GEBZE
II. Mehmed'in Fâtih Camii avlusundaki türbesi ve sandukası
7. Osmanlı padişahı (1444-1444) (1451-1481), İstanbul Fatihi (1453), Komutan ve yönetici, şair, II. Murat ile Hüma Hatun'un oğlu, II. Bayezid ile Cem Sultan'ın babasıdır.
Mezarı, Fatih'te Fatih Camisi bahçesindeki bir sandukalı türbesindedir.
Fatih Sultan Mehmet, yedinci Osmanlı padişahıdır. Avrupa'da Grand Turco (Büyük Türk) veya Turcarum Imperator (Türk İmparatoru) lakaplarıyla tanınır. 32 yıllık hükümdarlık yaptı. 21 yaşında İstanbul'u fethederek 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu'na son verdi ve bu olay birçok tarihçi tarafından Orta Çağ'ın sonu Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edildi. Çağ açıp çağ kapatan komutan olarak anıldı. Hz. Muhammed'in (sav) bir hadisine nâil olduğu için günümüzde Türkiye ve İslam dünyasında büyük bir önder olarak kabul görmektedir.
II. BAYEZID (VELİ): 1447 MANİSA – 1512 DİMETOKA
II. Bayezid'in türbesi – Fatih / İstanbul
8. Osmanlı Padişahı (1481-1512), Tasavvuf şairi, besteci, Fatih Mehmet ile Gülbahar Hatun'un oğlu, Sultan Cem'in kardeşi, Yavuz Selim'in babasıdır.
Mezarı, Beyazıt Camisi bahçesindeki bir sandukalı türbesindedir.
Sultan İkinci Bayezid, 3 Aralık 1448'de, Dimetoka'da doğdu. Babası Fatih Sultan Mehmed, annesi Mükrime Hatun adında bir Türk kızıdır. Uzun boylu, geniş göğüslü ve kuvvetli bir vücuda sahipti. Yüzü yuvarlak ve gözleri elâydı. Cesur ve atılgandı. Aynı zamanda çok hâlim-selim, dindar, hoşgörülü bir padişahtı. Babası Fatih Sultan Mehmed ilme ilgi duyduğu için, oğlu Şehzade Bayezid'e iyi bir eğitim verdi. Ona devrin en meşhur âlimlerinden ders okutturdu, bütün İslâm ilimlerini en iyi şekilde öğrenmesini sağladı. Sultan İkinci Bayezid, yedi yaşında iken, Hadim Ali Paşa nezaretinde Amasya valiliğine tayin edildi. Amasya, Selçuklular devrinden beri önemli bir ilim ve kültür merkeziydi. Padişah olacak şehzadelerin yetişmesi için, bu vilayette bütün imkânlar vardı. Sultan İkinci Bayezid, dindar bir kimse olduğu için kendisine Bayezid-i Velî denildi. Sultan İkinci Bayezid, şairleri saraya toplar, onlarla sohbet ederdi. Merhametli bir padişah olan Sultan İkinci Bayezid, sık sık fakirlere sadaka dağıtırdı. Arapça ve Farsça'yı gayet iyi biliyordu. Çağatay lehçesi ve Uygur alfabesini de öğrendi. İslâm ilimlerinin yanı sıra, matematik ve felsefe tahsili de yaptı. 24 Nisan 1512'de padişahlıktan ayrılmak zorunda kalan Sultan İkinci Bayezid, bir ay kadar daha yaşadı ve 26 Mayıs 1512'de vefat etti.
I. SELİM (YAVUZ): 1470 AMASYA – 1520 ÇORLU
I. Selim'in türbesi içindeki sandukası
9. Osmanlı padişahı (1512- 1520); Caldıran (1514), Mercidabık (1516) ve Rıydaniye (1517) zaferlerinin Başkomutanı, ilk Osmanlı Halifesi, şair, II. Bayezıd ile Ayşe Hatun'un oğlu, Kanuni Süleyman'ın babasıdır.
Mezarı, Sultan Selim'de Yavuz Sultan Selim Camisi bahçesindeki bir sandukalı türbesindedir.
Yavuz Sultan Selim, 10 Ekim 1470'de doğdu. Babası Sultan İkinci Bayezid, annesi Gülbahar Hatun'dur. Gülbahar Hatun, Dulkadiroğulları Beyliği'ndendir. Yavuz Sultan Selim, uzun boylu, geniş omuzlu, kalın kemikli, Omuzlarının arası geniş, yuvarlak başlı, kırmızı yüzlü, uzun bıyıklı ve yiğit bir padişahtı. Sert tabiatlı ve cesurdu. İyi bir eğitim gördü. Babası Sultan İkinci Bayezid, padişah olduktan sonra, askeri sevk ve devlet idareciliğini öğrenmesi için, Şehzade Selim'i Trabzon Sancağına vali olarak tayin etti. Şehzade Selim, Trabzon'da devlet işlerinin yanında, ilimle uğraşır ve büyük âlim Mevlâna Abdülhalim Efendi'nin derslerini takip ederdi. Yavuz Sultan Selim, ataları hep sakal uzattıkları halde sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara "Sakalımı ele vermemek için kesiyorum" dediği rivayet edilir. 22 Eylül 1520'de, "Aslan Pençesi" denilen bir çıban yüzünden henüz elli yaşında iken vefat etti. Hayatının son dakikalarında Yasin-i Şerif okuyordu. Kanûnî Sultan Süleyman, Fatih Camii'nde babasının cenaze namazını kıldıktan sonra, onu Sultan Selim Camii avlusundaki türbeye defnettirdi