Osmanlı sultanlarından tarihi anekdotlar
Cem Sultan'ın papağanının, şehzadenin vefatından sonra birdenbire Cem Sultan'a Allah rahmet eylesin anlamına gelen "Allah yerhamu Sultan Cem" demeye başladığını biliyor muydunuz? Peki ya, Yavuz Sultan Selim'in İbn Kemal'den sıçrayan çamurla kirlenen kaftanının öldükten sonra sandukasının üzerine örtülmesini vasiyet ettiğini? Ya da Sultan Abdülhamid'in abdestsiz devlet belgelerini imzalamadığını? Sizler için Osmanlı sultanlarından tarihi anekdotları derledik.
Giriş Tarihi: 07.05.2020
08:59
Güncelleme Tarihi: 07.05.2020
09:32
Fatih Sultan Mehmet, Ali Kuşçu'yu karşılaması için Kadı Hocazade'nin başkanlığında ilim adamlarından oluşan bir heyet gönderdi. Üsküdar'dan İstanbul'a geçerken Hocazade ile med ve cezir üzerine sohbetleri oldu. Huzura kabul edildiğinde Fatih Sultan Mehmet, Ali Kuşçu'ya Hocazade'yi nasıl bulduğunu sorunca "Acem'de ve Rûm'da benzeri yok" diye cevap verdi. Fatih de bunun üzerine "Arap'ta dahi benzeri yok. Çünkü sizin gibi kıymetli bir âlim ülkemizde ve sarayımızda bulunuyor" dediği rivayet edilir.
Fatih Sultan Mehmet hayatı hakkında bilgiler
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’IN MUHTEŞEM ADALETİ
Mısır'da vergi gönderen ilk vali, Hadım Süleyman Paşa'ydı. "Mısır Hazinesi" ismiyle İstanbul'a gönderilen bu vergi senede "800.000 duka altını" tutardı.
Hadım Süleyman Paşa, başka bir vazife ile görevlendirildikten sonra yerine Hüsrev Paşa tayin edildi. Paşa, bir sene vazife yaptıktan sonra İstanbul'a "800.000" yerine "1.200.000" duka altını gönderdi. Bu miktar eskisinden 400.000 altında fazlaydı.
Kanuni ile ilgili 20 ilginç bilgi
Fazla para gelmesi, Kanuni Sultan Süleyman'ın bu duruma müdahale etmesine neden oldu. Sultan Süleyman hemen durumun tahkik edilmesini, verginin Hüsrev Paşa tarafından halka zulmederek fazladan toplatılıp toplatılmadığını araştırılmasını emretti.
Hüsrev Paşa, Mısır'daki sulama tedbirlerinden dolayı mahsulün fazlalaştığını ve selefi zamanında bir donanma inşa edilerek büyük masraflara girişildiği halde kendi zamanında öyle bir masraf olmadığından bu fazla paranın ortaya çıktığını açıkladı. Fakat tatmin etmeyen bu açıklama üzerine Hüsrev Paşa azledildi, yerine tekrar Süleyman Paşa getirildi. 400.000 altın tutan fazla para, devlet hazinesine mal edilmeyerek su işlerine sarf edildi.
Kanuni Sultan Süleyman adaleti seven bir padişahtı. Mısır'dan gelen vergiyi haddinden fazla bulup, yaptırdığı araştırma sonunda halkın zulme uğradığını düşünmesi ve Mısır valisini değiştirmesi bunun açık kanıtıydı.
SULTAN SÜLEYMAN'IN İRAN ŞAHINA YAZDIĞI TARİHİ MEKTUP
Yavuz Sultan Selim'in, 1514'teki Çaldıran Savaşı'ndan sonra İran'la diplomatik ilişkileri kesildi. İki ülke arasında diplomatik ilişkiler Kanuni Sultan Süleyman'ın tahta çıkmasından sonra kurulabildi. Şah İsmail, 1523'te gönderdiği Rodos'un fethini kutladığı mektupta Kanunî için "O mücahitlere örnektir ve Cem, İskender, Hz. Süleyman ve Daryus gibi bütün sultanların Kayseri'dir" diyordu. Şah İsmail, bir yıl sonra ölünce tahta çıkan Tahmasb, Kanunî'ye bir mektupla cülusunu haber verdi. Ancak çok sert bir cevap aldı.
"Tahmasb Bahadır, uyulması vacip olan fermanım elinize ulaştığında bilesiniz ki, bundan önce merhum babam Sultan Selim Han ahirete göçtüğünde padişahlık mülkü ve hilafet tahtı bana kaldı. Sınırsız Osmanlı memleketi ve enine boyuna korunmuş bütün iklimler gücümün kabzasında, fermanımın pençesinde tutulmuş ve zaptedilmiştir. Padişahlar saadet kapımın toprağına yüz sürmüşler, cihanın sığınağı dergâhıma kulluklarını göstermişlerdir. Şimdi sen dahi kahramanlık kasırgasının vuruşu, dehşetli ezici gücümün cezalandırmasından zerresini görüp, ruh kuşunun ecel şahininden ve yüksek uçan doğan kuşundan kurtulmuş, vücuduna ok saplı avım idin. Savaş meydanında geniş cihan başına dar görünmüş, düşman avlayan yiğitlerin narası, top ve tüfek velvelesi, telaşa kapılan mutsuz varlığını ve rehberi şeytan olan askerini sersem etmişti. Ancak yüce soylu atalarımın övülmüş tabiatlarında, olgun insanlık ve sınırsız acıma ve bol şefkat merkezlenmiş olup, kaçanı kovalamak, zayıf düşeni öldürmek âdetleri olmayıp, pisliğe bulaşmış varlık noktanı askerimin parlak kılıçlarıyla zaman sayfasından kazımak mümkün iken, göz yumup, olanca hazinelerin yağma ve mamur vilayetlerin talan edilmiş, uğursuzluk gösteren bayrağının altında toplanan kavmin gazilerin kılıçlarına azık olmuştu.