Osmanlı’nın Balkanlar'da yaşayan 10 eseri
Osmanlı'nın kuruluş ve kökleşmesinin büyük bir kısmı Balkanlar'da gerçekleşti. Osmanlı Devleti beş asır boyunca Balkanlarda hüküm sürdü, büyük bir miras bıraktı. Bir dönem Osmanlı hakimiyeti içerisinde yer alan Balkan şehirlerinin çoğunluğu, her türlü tahribata rağmen hala Osmanlı kimliğinden izler barındırmaya devam eder. Balkanlar'da Osmanlı mirasını yaşatan bu izlerden 10 eseri derledik.
Giriş Tarihi: 06.09.2019
15:57
Güncelleme Tarihi: 06.09.2021
09:52
Gazi Mehmet Paşa Hamamı, Kosova
Balkanlar'da Osmanlı izlerinin en yoğun görüldüğü yerlerden biri Kosova'nın tarihi Prizren şehri. Mahalleleri, camileri, türbeleri ve hamamlarıyla tam bir Türk şehri. Yüksek dağların ortasında yer alan Prizren; doğası, kültürü, tarihi dokusu, mimarisi, coğrafyası, tarihi kalenin müthiş manzarası ve sıcak insanları ile görülmeye değer. Prizren, 2008 yılında tam anlamıyla bağımsızlığını ilan eden Kosova Cumhuriyeti'nin başkent Priştine'den sonraki ikinci büyük şehri. Üçüncü Osmanlı padişahı Sultan Murat Hüdavendigar'ın (Sultan I. Murat) şehit düştüğü Prizren, aynı zamanda Kosova'nın merkezi ve en tarihi şehri olarak da kabul ediliyor. Osmanlı döneminde 1573 yılından Rüstem Paşa tarafından yaptırılan Gazi Mehmet Paşa Hamamı ise Balkanların en büyük hamamı olarak biliniyor.
Gazi Mehmet Paşa Hamamı, Kosova
Üçüncü Osmanlı padişahı Sultan Murat Hüdavendigar'ın (Sultan I. Murat) şehit düştüğü Prizren, aynı zamanda Kosova'nın merkezi ve en tarihi şehri olarak da kabul ediliyor. Osmanlı döneminde 1573 yılından Rüstem Paşa tarafından yaptırılan Gazi Mehmet Paşa Hamamı ise Balkanların en büyük hamamı olarak biliniyor.
Eski şehirde Saat Meydanı'nda yer alan bina fetihten hemen sonra Kanûnî Sultan Süleyman adına yaptırılmıştır. Yerli kaynaklar caminin inşa edildiği yerde evvelce Saint Apostoli Kilisesi'nin bulunduğunu belirtmektedir. Evliya Çelebi, caminin minare kapısı yanında 940 (1533-34) tarihini veren bir tamir kitâbesini kaydetmiştir.
Bazı kaynaklar, padişahın fermanı üzerine Makbul İbrâhim Paşa'nın bu camiyle birlikte bir de kendi adına cami yaptırdığını belirtir. Adı geçen caminin kitâbesinde İbrâhim Paşa'nın ismi geçmemekle birlikte inşa tarihi 947'dir (1540-41). Evliya Çelebi bu kitâbeyi 937 (1530-31) olarak vermiş ve yapıyı da İbrahim Paşa'ya mal etmiştir.
Mustafa Ağa Camii, Yunanistan
Mustafa Ağa ve Altı Fıskiye olarak da anılan bu mimari eser, dört beyitlik kitabesinde belirtildiği üzere Atina Voyvodası Cizdaraki Mustafa Ağa tarafından 1763-64 yıllarında inşa edilmiştir. Altı Fıskiye Camii denilen bu eser Monastıraki Meydanı'nda, Hadrianus revakları denilen Roma devri kalıntısının bitişiğindedir. Türkler'in elinden çıktıktan sonra uzun süre boş ve harap bir halde kalmış, daha sonra tamir edilerek İşlemeler ve Halk Sanatları Müzesi olmuştur. Dört beyitlik manzum kitabesi, caminin Atina'nın Venedik işgalinden çok sonra 1177'de (1763-64) Mustafa Ağa tarafından yaptırıldığını bildirmektedir.