Arama

Osmanlı'ya tanıklık etmiş çeşmeler

Temizlik ve içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan çeşme ve sebillerin İstanbul'un mimarî dokusunda bıraktığı derin izler, hem Osmanlı pâyitahtı olmasından hem de başından itibaren dinsel-sosyal işlevle iç içe geçmiş olmasından kaynaklanan farklı özellikler içerir. Osmanlılar, bir yandan kamu yapıları için pratik olgulara ve gündelik gereksinimlere değer verirken, diğer yandan bu yapılanların estetik çevre düzenlemeleri içinde olmasına ve çeşitli şekillerde zenginleştirilmelerine de önem veriyorlardı. Peki, Osmanlı'nın tarihe tanıklık etmiş çeşmeleri nelerdi?

  • 12
  • 12
OSMANLI'DAN SONRA CAN SULARININ KADERİ
OSMANLI’DAN SONRA CAN SULARININ KADERİ

Osmanlı Devleti'nin sona ermesi, aynı zamanda İstanbul'da birçoğu uzun zamandır kaderine terkedilen çeşme ve sebillerin sonunu işaretler. 1341/1923'te Büyük Millet Meclisi'nin çıkardığı 831 sayılı "Sular Kanunu", suyun kullanımını ve intifa hakkını belediyelere verdi. Söz konusu kanun, modern anlamda belediyecilik yolunda atılan önemli bir adım olmakla beraber, vakışar eli ile görülen yararlı bazı hizmetlerin de ortadan kaldırılması anlamına geliyordu. Sebiller bunların başında gelmektedir. Buna rağmen, halka içecek su dağıtılması konusunda üstlendikleri işlev yüzyıllar boyu şehrin belleğine kazınmış ve hayır olarak dağıtılan sulara sebil denilmeye devam edilir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN