Padişah gömleklerinin bilinmeyen sırrı
Yaklaşık 600 yıl boyunca üç kıtada hüküm süren olan Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihi birçok gizemle dolu. O gizemlerden biri de Tılsımlı Gömlekler. Bu gömlekler, üzerlerindeki yazı ve süslemelerle hat ve tezhip sanatında ulaşılan mertebeyi gösteren, dönemin sosyal yaşamını ortaya koyan adeta konuşan tarih niteliğinde...
Giriş Tarihi: 19.09.2018
10:25
Güncelleme Tarihi: 05.02.2019
11:36
Gömleklerde yazı olarak 4 meleğin ismi bulunuyor. Mikâil,Azrâil ,Cebrail,İsrafil meleklerin isimleri var. Kıyafetlerde dikkat çeken Besmele'nin ayetlerin dışında özel olarak kullanılması ve yazım şekli ile bir kare oluşturmasıdır. Esma-ül Hüsna 'da aynı şekilde tılsımlı kıyafetlerin vazgeçilmesidir.
Gömleklerde en çok Hz. Muhammed'e ait semboller yer alıyor. Öyle ki bir padişah kıyafetine Hz. Muhammed'in ayak izi dahi işlenmiştir. En çok kullanılan şekil ise yine Hz. Muhammed'in Nübüvvet Mührü'dür . Bu mühür, önemini belirtmek için genelde çerçeveye alınıyor ve altın yaldızla işleniyordu. Hz. Muhammed'in bu mührü gömleğin hep sağ kısmında bir köşeye nakşediliyor.du Göğüs kısmına ise peygamberleri anlatan sözler işlenip, aynı şekilde sahabelerin isimleri ve künyeleri de bu gömleklerdeki en önemli figürlerdir.
Tılsımlı kıyafetler asla yıkanmıyordu
Tılsımlı kıyafetler patiskadan yapılmış kumaşlarla tasarlanıyordu. 90 civarındaki tılsımlı kıyafet içinde sadece 2 tanesi farklıdır. Bunlardan biri atlastan diğeri ise ipekten yapılmadır. Patiska kullanılmasının sebebi üzerine yazı yazılması müsait olmasıdır. Nakkaşlar İnce ve kaygan bir tabakayla kaplanan bu patiska kıyafetleri belirlenen dua ve sembollerle beziyorlardı. Bu tılsımlı kıyafetler asla yıkanmıyordu . Zira yıkandığında üzerindeki dua ve semboller yok siliniyordu.
Hemen hemen her padişahın Mührü Süleymanlı bir kıyafeti bulunuyor. Yıldız şekli nde olan bu figürü Hz. Süleyman 'ın bütün canlılara hitap edebilmesi, hayvanların dilini anlayabilmesi sebebiyle tercih ediyordu.
Padişahın giydiği yakanın şekli kaftan şekli gibidir. Padişahlar bu kaftanı cülûs ettiğinde yani tahta çıkışta giyiyorlardı. Değerli bir kumaştan yapılan bu kaftanların yakası kürkle çevrilidir. Bu yakalar nazara karşı koruduğuna inanılıyordu.