Prof. Dr. Halil İnalcık'ın Batı ile ilgili uyarıları
Sosyal bilimler açısından dünyada ilim âlemine yön veren hocaların hocası merhum Prof. Dr. Halil İnalcık, Batı'nın gizlediği yüzü ve amaçları hakkında Türkiye'yi şu sözlerle uyarmıştı: "İstanbul'u bugün hala Batı benimsemeye devam ediyor. Sizi uyarıyorum bir tarihçi olarak. Bütün bunlar bir oyundur. Batı hiçbir zaman vazgeçmedi." Halil İnalcık'ı vefat yıl dönümünde saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 16.03.2019
13:56
Güncelleme Tarihi: 25.07.2021
08:19
“HIRİSTİYANLIĞIN YILDIZI PARLAYACAK!”
"Fatih çok geniş görüşlü bir insandı. Kendi topraklarında milyonarlarca Rum vardı ve bunların dinini öğrenmek istedi. Ben atalarımın tarihini temize çıkarmak misyonu ile çıktım. Benim hayatım bir vasıtadır, büyük bir fikri gerçekleştirmek için bir vasıtadır. Hayatımı bu misyona hizmet etmek için ayarladım. İstanbul'un tarihini yazdım." şeklinde konuşan İnalcık, bugüne dair uyarılarda bulunmuştu:
"İstanbul'u bugün hala Batı, Yunan benimsemeye devam ediyor. Sizi uyarıyorum bir tarihçi olarak. Bütün bunlar oyundur. Batı hiçbir zaman vazgeçmedi. 'Ayasofya'nın kubbesi üzerinde Hıristiyanlığın yıldızı parlayacak!' Bunu kim söyledi? Papa olacak olan Bavyera Kardinali. Bir Bizantinistler kongresinde söylemiştir bu sözleri. Bunu söylediği zaman bütün o sözde bilim adamları, Rumlar ayağa kalktılar, dakikalarca alkışladılar. Münih'te oldu bu olay 1958'de. Ben bunu unutmuyorum.
Dikkat edin, uyanık bulunmalıyız. Rusya bizi neden istila ediyordu. Çünkü Ortodoks Kilisesi İstanbul'dadır diyordu. Aynı anda bizim devletimizin dışında ekonomik bir makam yaratmak istiyorlar İstanbul'da. Bu büyük bir tehlikelidir. Ve açıkça bizi tehdit ediyor."
HALİL İNALCIK'IN İLK KEZ YAYIMLANAN MAKALELERİ
Osmanlı tarihini en doğru şekilde incelemeye tüm ömrünü adayan merhum Prof. Dr. Halil İnalcık, tarihçiliğin belgesiz olmayacağını ısrarla vurgulayarak, 1980'li yılların ortalarında dönemin başbakanı merhum Turgut Özal'ı ikna ederek, Osmanlı arşivinin tasnifini hızlandırdı ve Osmanlı tarihçiliğinin önünü açtı. Osmanlı tarihine yepyeni, tarafsız ve belgelere dayalı bir yaklaşım getirdi. Makalelerini bu belgelere dayandırdı. Dünyanın hangi ülkesine giderse gitsin büyük bir saygı ve hayranlıkla karşılandı.
Sosyal bilimler açısından dünyada ilim âlemine yön veren İnalcık, 1986'da 70 yaşındayken bir dergiye verdiği röportajda Allah'tan yarım eserlerini bitirmek için 10 yıl daha yaşamak istediğini söylemişti . İnalcık, 1941'de yazdığı ilk makalesinin ardından ömrünün son anına kadar 65 yıl boyunca araştırmayı ve yazmayı bırakmadı. 25 Temmuz 2016'da, 100 yaşında iken hayata veda ettiğinde ardında sayısız kaynak bıraktı…
İLK CİLT TOPLUM VE EKONOMİ ÜZERİNE
Prof. Dr. Halil İnalcık'ın Osmanlı İmparatorluğu üzerine yazdığı makaleleri, "Osmanlı İmparatorluğu" adıyla iki ciltte toplandı. Kitapta İnalcık'ın daha önce yayımlanan makalelerinin yanı sıra ilk kez Türkçeye aktarılan yazıları da yer alıyor.
"Osmanlı İmparatorluğu: Toplum ve Ekonomi" adıyla yayınlanan ilk ciltte Türkçe 14 makale ve 1943- 1992 yılları arasında çeşitli dergilerde yer alan çalışmaların yanı sıra, Osmanlı şehir ve ticaret tarihi ile ilgili incelemelerden oluşuyor.
"Osmanlı İmparatorluğu: Sultan ve Siyaset" isimli ikinci cilt ise 1960-1994 yılları arasında yayımlanmış, erken Osmanlı tarihi, tarih yazımı ve Osmanlı şehir ve hukuk tarihi ile ilgili 15 çalışmayı bir araya getiriyor. Osmanlı tarihinin dönemlerinin tespit edilmesi hususundan başlayarak Osmanlı tarihinin ilk iki yüzyılı ile ilgili en önemli Osmanlı vakanüvisi olan Âşıkpaşazade'nin hayatı inceleniyor. Bu ciltte genel olarak Türklerin İslamlaşması; Osman Gazi'nin İznik Kuşatması, Konstantinapolis'in fethinden sonra yeniden inşa edilmesi; Fatih Sultan Mehmet devri, Osmanlı'nın karar alma mekanizmaları konularını işliyor İnalcık.
KİTABIN EN İLGİ ÇEKEN MAKALESİ
Kitabın en ilgi çeken makalelerinden biri İstanbul'un fethini anlatan "İstanbul: Bir İslâm Şehri" başlıklı makale.( Cilt 2, s.208) Bu makalede İstanbul'un fethini ve fethin ardında Fatih Sultan Mehmet'in siyasi, toplumsal ve mimari faaliyetlerini aktaran İnalcık, makaleye noktayı şu açıklamalarla koyuyor:
"Özetlersek, Osmanlı şehri İslâm şeriatı idealine dayanan ve bu ideali yansıtan belirli bir fiziki ve sosyal organizasyona sahipti. Şehrin bir tarafta bedesten, ana çarşı, dükkânlar ve kervansaraylar ile ticari ve sınaî bir bölgeye, diğer taraftan da yerel cami etrafında tanzim edilen mahalle topluluklarıyla bir yerleşim bölgesine ayrılması tamamen İslami kavramlara dayanmaktaydı.(…)"
Çeşitli Osmanlıca belgelere de yer verilen kitapta, bu belgelerin Türkçe çevirisi de yapılmış. Örneğin çeşitli devletlere verilen kapitülasyonların resmi belgeleri İstanbul ve Galata'daki nüfus oranları, İstanbul'un 1490,1537,1934 şehir haritaları da yer alan özel belgeler arasında.
HALİL İNALCIK'IN TÜM ESERLERİ
Siyasî Tarih ile İlgili Eserleri
İnalcık, kuruluş devri araştırmalarında Osmanlı Devleti'nin kökenine dair iki temel yaklaşımın dışında farklı bir yol izledi. O, kuruluş devrine ve özellikle Osman Gazi'ye ait rivayetlerin 14. yüzyıl Osmanlı epik tarihçiliğinin aktardığı gerçek kronik malzeme ile Osmanlı tarihinin sonraki devirlerinde yazan tarihçilerce hanedanın meşrûiyeti ve idealleştirilmesi gayesiyle yapılan ilâveler olmak üzere iki unsurdan meydana geldiğini gösterdi. Beylik devrinin epik tarihçiliğinin verdiği malzemeyi, arşiv vesikalarında ortaya çıkan (özellikle Osman dönemine kadar giden vakfiyeler) kayıtların ışığı altında tenkid edip değerlendirdi, bununla da yetinmeyerek bu malzemenin doğruluğunu ya da yanlışlığını topografik araştırmalarla kontrol etti. İnalcık'ın bu istikamette yaptığı yerel seyahat ve araştırmalar, eski Osmanlı rivayetlerini "masaldır" diye bir çırpıda bir tarafa atmak yerine dikkatli bir tenkid altında incelenmesi durumunda çok önemli tarihî gerçeklere ulaşılabileceğini gösterdi.