Sarayın bilinmeyen ressamı: Sultan Abdülaziz
Kendinden önceki Osmanlı padişahları gibi sanata destek veren Sultan Abdülaziz, musiki ve hat sanatıyla uğraşmasının yanı sıra resimle de yakından ilgiliydi. Sarayda görevlendirdiği yabancı ressamlarla yakından ilgilenen Sultan Abdülaziz, yapılmasını istediği kompozisyonların eskizlerini bizzat kendisi çizerdi. İmzasız 12 ünlü tablonun Sultan Abdülaziz'in eskizlerinden çıktığı nasıl anlaşıldı?
Giriş Tarihi: 09.11.2018
18:10
Güncelleme Tarihi: 09.11.2018
18:39
ABDÜLAZİZ’İN ESKİZLERİNİN YER ALDIĞI DEFTER
Sultan Abdülaziz'in, Krakow Ulusal Müzesi'nde bulunan desen defterinde, kendi elinden çıkma 67 adet çizim ve 3 sayfa el yazısının mevcut olduğu biliniyor.
Kırmızı mürekkep ile filigranlı kâğıda yapılmış olan çizimlerde, Sultan Abdülaziz'in serbest, hareketli ve akıcı el yazısı ile desenlerinin çizgileri arasındaki karakteristik benzerlik dikkat çekiyor.
Genellikle yaptırmak istediği resimlerin kompozisyon eskizlerinden oluşan ve ağırlıkla gemi ve deniz savaşı çizimlerinin yer aldığı defter; 1865 yılında saray ressamlığına getirilmiş olan Polonyalı ressam Stanislaw Chlebowski'ye verilmiş.
Defterin başında, eserlerin Sultan Abdülaziz'e ait olduğunu teyit eden iki mektup bulunuyor. Hünkârın genellikle savaş ve gemi etütlerinin yer aldığı defterdeki çizimler, daha sonra kartonlara yapıştırılarak albüm haline getirilmiş.
1914 yılına kadar Chlebowski'nin ailesinde kalan defterin, daha sonra başkalarının eline geçtiği ve 1971 yılında da Krakow Ulusal Müzesi tarafından satın alındığı biliniyor.
“İYİ EĞİTİM GÖRMÜŞ BİR SANATÇININ ÇİZİMLERİ”
Sultan Abdülaziz, Dolmabahçe Sarayı'nda kendisine bir atölye tahsis ettiği Polonyalı ressamla yakından ilgilenmiş, kimi zaman kompozisyonları üzerinde düzeltmeler yapmış ve savaş tablolarına ait eskizleri bizzat kendisi çizmişti.
Sultan Abdülaziz'in resim sanatına olan yeteneğini ve yetkinliğini şu anekdot ortaya koyuyor:
"Bir gün Sultan Abdülaziz, sarayın Polonyalı ressamı Chlebowski'nin tablosundaki bir kompozisyona itiraz ederek çizgilerini düzeltir. Chlebowski, bu düzeltmeyi aykırı bularak, İstanbul'da bulunan Sokoloviski'ye şikâyet etmek için gösterir, ancak düzeltmenin halklı bir müdahale olduğu cevabını alınca, durumu kabul etmeye mecbur kalır. O tarihlerde yayımlanan İngiliz mecmualarında, Osmanlı Sultanı Abdülaziz'in sanatsal yeteneğini taltif eden yazılar yazılmış ve eskizlerin ancak çok iyi eğitim görmüş bir sanatçının çizimlerinden aşağı kalmadığı vurgulanmış. Kuşkusuz, Sultan Abdülaziz'in resim algısının hayli güçlü olmasında, iyi bir hattat oluşu etkiliydi. Sultan'ın, şehzadeliği döneminde hocaları Ques ve Schranz'dan aldığı resim derslerini de unutmamak lazım."
MÜZELERİMİZDE KAYITLI TEK BİR ESERİ YOK
Beylerbeyi Sarayı'nın bazı oda ve tavanlarında bulunan Türk bayraklı yelkenli savaş gemilerinin eksizlerinin Sultan Abdülaziz tarafından çizildiği ve bu kompozisyonların, Abdülaziz'in denizciliğe olan merakının bir göstergesi olduğu söyleniyor.
Maalesef, kayıtlı olarak herhangi bir müzede Abdülaziz'e ait bir eser mevcut değil. Yalnızca İstanbul Harbiye'deki Askeri Müze'nin koleksiyonunda bir deseni bulunuyor. Hareket halindeki bir kadırganın tasvir edildiği eskiz, kırmızı mürekkeple, kısa ve hareketli çizgilerden müteşekkil.
Resim sanatı uzmanlarına göre desenler, Sultan Abdülaziz'in savaş konusuna çok vakıf, savaşın en şiddetli anında askerleri, atları, bütün bölüğü, deyim yerindeyse bir anlığına dondurabilme yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor.
POLONYA’DAKİ MÜZE İLE ASKERİ MÜZE’DEKİ ESERLERİN BENZERLİĞİ
Krakow Ulusal Müzesi'ndeki albümde yer alan çalışmalarda kullanılan mürekkep ve kalem ile Sultan'ın Askeri Müze'de yer alan desenindeki mürekkep ve kalem, bu çalışmaların aynı elden çıktığı duygusunu veriyor.
Albümün arka sayfasında Sultan Abdülaziz'in el yazısı olan Osmanlıca ifadelerin de yine aynı kalem ve mürekkeple yazılmış olması dikkat çekiyor.
Esas çarpıcı olan ise bu ifadelerin kendisi: "Viyana'daki Kara Mustafa Paşa Muharebesi, Atina'da Hurşid Paşa Muharebesi, Semendre Kalesi Pişkahında Ahmed Paşa Muharebesi, Sarı Sultan Selim Han Hazretlerinin Mohaç Muharebesi, Temeşvar'da Serdar Mehmed Paşa Muharebesi."
Bu ifadeler, halen biri Askeri Müze'de, diğerleri Dolmabahçe Saray koleksiyonunda "Chlebowski Ekolü" olarak tanımlanmış eserlerin özgün isimleridir. Albümde zikredilenler dışında üzerinde yazı olan başka eserler de bulunur.
Dahası eserlerin sağ üst köşesinde yazılı bu ifadelerle, albümdeki ifadelerin yazı karakteri örtüşür ve büyük olasılıkla her ikisi de Abdülaziz'in kendi el yazısıdır.
CHLEBOWSKI 12 TABLOYA NEDEN İMZA ATMAMIŞTI?
Albümdeki desenler incelendiğinde özellikle Mohaç, Semendre ve Vidin tablolarının ayrıntılı etütleri oldukça dikkat çekicidir.
Sultan Abdülaziz'in bu 12 tabloda tasavvurun ötesinde emeğinin olduğuna kuşku bırakmaz. Nitekim Chlebowski'nin Osmanlı Sarayında ürettiği çoğu eseri imzalı iken, 12 eserin hiçbirine imza atmamış olmasının da Abdülaziz'in katkısı sebebiyle olduğunu akla getiriyor.