Selçukluların yemek kültürü
Dünyanın en iyi mutfakları arasında sayılan Türk mutfağı, geçmişten günümüze köklü bir kültürel değere sahiptir. Selçuklular döneminde Orta Asya'dan getirilen birikim ve Anadolu'daki etkileşim sonucu Türklerin yemek kültürlerinin de temelleri atılmıştır. İşte en çok tükettikleri yemeklerden sofra adabına, mutfakta kullandıkları araç gereçlerden Mesnevi'de yer alan yiyeceklere kadar Selçuklularda yemek kültürü...
Giriş Tarihi: 20.05.2020
16:19
Güncelleme Tarihi: 20.05.2022
10:03
SELÇUKLULAR DÖNEMİNDEKİ MUTFAK ARAÇ GEREÇLERİ
Selçuklu döneminde de diğer dönemlerde olduğu gibi Türkler, mutfak kültüründe mutfak araç ve gereçlerine çok fazla önem vermişlerdi. Çok çeşitli araştırmalar neticesinde, Türklerin bu dönemde sahan, testi, kase, sini gibi mutfak eşyalarını yemek servisi sırasında kullandıkları saptanmıştı.Yemeğin pişirilmesinden, takdimine kadar birçok alanda yer edinen mutfak ve sofra gereçleri, üzerindeki motifleriyle Selçukluların sanatına dair incelikleri de ortaya koymaktaydı.
Selçuklularda bakır araç-gereçler günlük hayatta daha yaygın bir biçimde kullanılıyordu. Ancak misafir ağırlanırken özellikle de çeyiz hazırlanırken altın ve gümüş kaplar tercih ediliyordu. İbn Bîbî Selçukname'sinde I. İzzeddîn Keykâvus'un Erzincan Meliki Fahreddîn Behrâmşâh'ın kızıyla evlenmesi hasebiyle Behrâmşâh'ın kızına hazırlanan çeyizde altın ve gümüş kap ve kâseler olduğunu belirtir.
SELÇUKLU YEMEK KÜLTÜRÜ EDEBİYATTA NASIL YER ALDI?
Mevlana'nın Mesnevi'sinde, yaşadığı yörelerin türlü yiyecek ve içeceklerine, yeme ve içme de kullanılan kap-kacaklarına varıncaya değin mutfak kültürüne dair hususlara rastlanmaktadır. Paşa çorbasından, patlıcan turşusuna kadar çeşitli yemek adları Mevlana deyişlerinde yer alırken kebaplara serpilen sumak, kuru baklagillerden börülce, mercimek, bakla çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktaydı.Mevlana'nın Mesnevi'sinde rastlanan yufka, etli ekmek, tandır ekmeği, çörek, börek, tutmaç, tirit, pişmiş baş, bulgur aşı, patlıcan turşusu, helva, kadayıf, gülbeşeker, zerde, şerbet, şarap gibi yiyecek ve içecekler; mercimek, pırasa, kereviz, sulye, börülce, şalgam, nane, soğan, sarmısak, üzüm, elma, armut gibi sebze ve meyveler, genellikle benzetmeler için anılır. Ancak benzetmeler, hem bu yemeklerin halk tarafından bilindiğini kanıtlar, hem de halkın beslenme biçimleri konusunda ipucu verir.
14. yüzyıl sonlarında, yazıya geçirildiği sanılan Dede Korkud Kitabı'nda, bazı çorbalar, yahni, kaymak, yoğurt, peynirlerden söz edilmektedir. Edebi eserler üzerinden de dönemdeki beslenme biçimleri ve insanların ne yediği hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.
Selçuklular döneminden itibaren Türk mutfağı hem Orta Asya mutfağının hem de göçle beraber Arap ve Fars kültüründen alınan ögelerin tesiriyle birlikte mahiyet değiştirmiştir. Nitekim buna Anadolu'da var olan halklara ait mutfak kültürü ve coğrafyaya özgü avantajlar da eklenince Türk mutfak kültürü zenginleşmeye başlamış ve tüm dünyaya adını duyurmuştur. Selçukluların zengin yemek kültürü Osmanlı'ya da intikal etmiştir.