Sultanahmet'in tarihi geçmişine yolculuk
Sultanahmet Meydanı İstanbul'un en önemli meydanlarından biridir. Bizans devrinde Hipodrom, Osmanlı döneminde At Meydanı olarak bilinen Roma sirki de Meydanın içerisindedir.Tarihin tozlu raflarından çıkan önemli fotoğraflarla, Sultanahmet'in geçmişine yolculuk yapıyoruz.
Giriş Tarihi: 14.03.2019
12:46
Güncelleme Tarihi: 14.03.2019
13:00
Dünya üzerinde pek az toplum, mezar taşlarını usta işi bezemeler, lâle, sümbül, hurma dalı ve diğer nebâtat ile süsleyip mezarlıklarını Osmanlılar kadar şenlendirebilmiştir.
Modernliğin eskiyi yok eden taarruzuna rağmen varlığını sürdüren mezar taşları, taş işçiliği, yazı ve edebi sanatların bir araya geldiği eşsiz örnekleri barındırıyor.
Mezar taşı kitâbelerinde üç önemli sanat özelliği göze çarpıyordu. İnce taş işçiliği, yazı sanatı ve mezar taşlarında bulunan dinî ve edebî ifadeler...
Yapı olarak mezar taşları birbirlerine benzer özellikler gösterirdi. Ana farklılık erkek ve hanım mezar taşı kitâbelerinde görülürdü. Erkek mezar taşlarında ölünün statüsüne göre bir başlık bulunmasına karşın, kadın mezar taşlarında çiçek motifleri başlık olarak yer alırdı.
Osmanlılarda sosyal statünün en önemli göstergesi olan kavuklar, bu nedenle mezar taşlarının da en belirleyici özelliği haline gelmişlerdir.
İSTANBUL'UN İLK MÜSLÜMAN MEZARLIĞI
İstanbul'un ilk Müslüman mezarlığı Karacaahmed, eskiden Üsküdar'dan Söğütlüçeşme ve Kızıltoprak'a uzanırdı. Meşhur tarihî şahsiyetlerin medfun bulunduğu ve çoğu yok edilen kabristan, âdeta Osmanlı tarihî müzesidir. Avrupa yakasının en eski kabristanı Rumelihisarı'ndadır. İlk fetih şehitlerinin gömülü olduğu kabristanın büyük bir kısmı ortadan kaldırılmıştır. Mübarek sahabinin hatırası sebebiyle çokları Eyüp Sultan Kabristanı'na gömülmeyi arzu ederdi. Bakımsızlıktan harab olmuş; büyük kısmı ortadan kalkmıştır. Eskilerden Topkapı, Edirnekapı ve Merkez Efendi mezarlıklarının bir kısmı çevre yolu sebebiyle sökülmüştür.