Arama

Sürgündeki Osmanlı hanedanın son tanığı: Bilun Hanım Sultan

1924 yılında çıkarılan bir kanunla,Osmanlı'nın yüzlerce yıl boyunca sürdürdüğü hilafet makamı sonlandırılmıştı. Osmanlı hanedanının üyelerine de ülkeyi terk etmeleri için çok kısa bir mühlet tanınmış; Halife Abdülmecid, ailesi ile birlikte daha o gece sınır dışına çıkarılmıştı. Sadece gidişe mahsus pasaportla gönderilen hanedan mensuplarını özlem ve acı dolu günler bekliyordu. Bu acı günlerin son şahidi, sürgün edilen 155 Osmanlı hanedanı mensubundan hayatta olan son kişi, Bilun Alpan Hanım Sultan, 100 yaşında Beyrut'ta vefat etti. Hanım Sultan'ın vefatıyla 1924 sürgününün son şahidi de aramızda ayrıldı. Sizler için Bilun Hanım Sultan ve Osmanlı hanedanın sürgünü hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.

  • 7
  • 14
NASIL SÜRGÜN EDİLDİLER?
NASIL SÜRGÜN EDİLDİLER?

Osmanoğulları için resmî ismiyle "Hilâfetin ilgâ ve Hanedan-ı Osmanî'nin Türkiye Cumhuriyeti memaliki haricine çıkarılmasına dair 3 Mart 1340 (1924) tarih ve 431 numaralı Sürgün Kanunu"nun çıktığı 3 Mart 1924 günü, son padişah Sultan Mehmet Vahîdeddin Han, son halife Abdülmecid Efendi ve şehzade unvanını taşıyan 35 kişiyle birlikte ailenin toplam 37 erkek üyesi bulunuyordu.

Sadece sultan olabilecek 37 kişiyi kapsaması beklenirken çıkarılan sürgünün kapsamı, başka ülkelerdekinden farklı olarak çok geniş tutuldu. Padişah ve şehzade kızlarından oluşan 42 kişi, bu 16 sultanzade ve 15 hanımsultan ayrıca padişah, halife ve şehzadelerin eşleri toplam 27 kişi ve sultanların eşleriyle ile birlikte kanunun saydığı kişi sayısı asgari 155'e ulaştı. Aralarında Seniha Sultan gibi 72 yaşında olan da vardı, Melike Hanımsultan gibi annesinin kucağında 15 günlük bebek olan da.

Sultanın çocuklarından evli olanlarının eşleri kanunda açıkça belirtilmediği halde sürgün edildi. Yine kanunen sürgüne gitmesi gerekmediği halde, çocuklarından ayrılamayan anneler, annelerinden ayrılamayan çocuklar, kızı ölmüş bulunduğu için torunlarıyla giden anneanneler, kalfa, ağa, mürebbiye, muallim gibi efendilerinden ayrılamayan ve bendegân denilen hizmetlilerle birlikte gerçek sürgün sayısı 250'yi buldu.

  • 8
  • 14
İLK OLARAK ABDÜLMECİD SINIR DIŞI EDİLDİ
İLK OLARAK ABDÜLMECİD SINIR DIŞI EDİLDİ

Hanedan üyelerinin mallarını 1 yıl içinde tasfiye etmeleri, aksi takdirde hazineye kalacağı bildirildi. Sultan Vahdeddin daha önceden sürgüne gönderilmişti. Halife Abdülmecid Efendi ve ailesi, daha kanun yayınlanmadan, 24 saat içinde sınır dışı edildi. Halkın tezahüratından korkulduğu için, Sirkeci'den değil, Çatalca'dan trene bindirildi. Halife'ye saygı gösteren son kişi ise istasyondaki Yahudi müdür oldu. Hanedanın çoğunluğuna, kanunun verdiği bir haftalık müddet bile tanınmadı.

Abdülmecid, kızı Dürrüşehvar Sultan, oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi ve kadınlarıyla beraber bir gece önceden, sınır dışına çıkarılmış; İsviçre'ye gönderilmişti.

  • 9
  • 14
MEMLEKETTEN GİTMEK ZORUNDA KALAN EN SON SULTAN
MEMLEKETTEN GİTMEK ZORUNDA KALAN EN SON SULTAN

Memleketi son terkeden Osmanlı, Sultan Beşinci Murad'ın kızı Fatma Sultan oldu. Sürgün kanunu çıktığı sırada sultan bügün Ortaköy'deki Yüzme İhtisas Klübü'nün yanında ilkokul olarak kullanılan yalı-sarayında kızamıktan yatıyordu ve iyileşene kadar Türkiye'de kalmasına izin verildi. Fatma Sultan üç cocuğuyla beraber üç hafta sonra trenle Viyana'ya gidecek ve sürgün tamamlanacaktı. Sürgün hanedanın kadın mensupları için 28, erkekleri için 50 yıl sürdü.

  • 10
  • 14
DÜNYADAKİ HİÇBİR HANEDAN MENSUBU BÖYLE BİR MUAMELE GÖRMEDİ
DÜNYADAKİ HİÇBİR HANEDAN MENSUBU BÖYLE BİR MUAMELE GÖRMEDİ

Türk-İslâm geleneğinde kadınlar hükümdar olmadığı halde, hanedana mensup hanımlar, hatta hanımların çocukları, damatlar ve gelinler bile sürgün edildi. Avrupa monarşilerinde bile, darbe ile devrilen hiçbir hanedan böyle bir muamele görmedi. Onlarda yalnızca hükümdar sürgüne çıktı.

  • 11
  • 14
"MEMLEKETTEN SON BİR HATIRA"
MEMLEKETTEN SON BİR HATIRA

Dürrüşehvar Sultan, 1947 yılında hatıratında o güne ait duygularını şu sözlerle anlatır:

"Nereye gidiyorduk? Belki onulmaz bir felâkete doğru. Bu âni darbe ile bütün ümidlerim kırılmış ve saadetin parlak ışıkları sönmüştü. Karanlığa çekilerek o günlerin hatıralarını gözyaşlarımla silmeye çalıştım. Memleketten son bir hatıra diye, yerden bir çakıl taşı aldım. Gurbetteki ilk gecemi uykusuz kalarak, o taşı koynuma bastırarak ve hayatımızın güzel zamanlarını düşünerek geçirdim."

Bu karar sonrasında, hanedan üyelerinin büyük bir çoğunluğu, Fransa'ya göç etmek zorunda kaldı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN