Tahtta en uzun kalan ikinci padişah: Sultan IV. Mehmed
Avcı lakaplı Sultan IV. Mehmed, Osmanlı'nın on dokuzuncu padişahıydı. Bedeninin sağlamlığıyla meşhurdu. Öyle ki bir av sırasında, 20 saat at üstünde kaldığı ve hiç yorulmadığı söylenirdi. Kanuni'den sonra en fazla tahtta kalan padişah oldu . İşte on dokuzuncu padişah Sultan IV. Mehmed'in hayatına dair tarihi bilgiler…
Giriş Tarihi: 02.12.2019
15:12
Güncelleme Tarihi: 02.01.2022
15:16
Neden avcı lakabı verildi?
Sultan Mehmed, Enderun ağalarının gözetiminde saray bahçelerinde, Kâğıthane'de av faaliyetleriyle vakit geçirdi. Bu durum ileride bir av tutkusunun oluşmasına ve tahttan indirilme sebebi olmasına yol açacaktı. Öyle ki ava olan merakı nedeniyle tarihte avcı lakabıyla anılmaya başlanmıştı.
Kanuni'den sonra en fazla tahtta kalan padişah
Osmanlı Devleti tarihinin çok kritik bir döneminde hüküm süren, fakat etkili bir rol üstlenemeyen IV. Mehmed'in ilk sekiz senesi içte ve dışta yaşanan olaylarla geçti. Sultan Mehmed , Kanuni'den sonra en fazla tahtta kalan padişah oldu . Sık sık ayak divanları tertip etti, halkın durumunu araştırdı. Küçük yaşta tahta çıkması nedeniyle iyi bir eğitim alamadı. Saray dışına çok çıkarılmadı; bu nedenle saltanatının son dört yılı annesinin de vefatından sonra başarısızlık seneleri oldu. Annesi Turhan Sultan'ın ölümü ve Köprülü ailesinden olanların işten el çektirilmelerinin ardından devlet işlerindeki tecrübesizliği ile tutku haline gelen av merakı, tahttan indirilmesine neden oldu.
12 maddede Kanuni'nin son seferi ve ölümü
Kaynaklardaki bilgilere göre iyi kalpli, çok cömert bir kimse olan ve mazbut bir hayat yaşayan Sultan Mehmed sade giyinirdi; çabuk bıkan bir karaktere sahipti. Çocukluğundan beri eğlence ve oyunlar içinde yetiştiğinden sarayda çeşitli sanatçı ve oyuncu bulundurma geleneğini sürdürdü,hatta Edirne'de 1086'da düzenlettiği düğün şenlikleriyle yakından ilgilendi
Bu devirde birçok ilim adamı ve sanatkâr yetişti. Seyyid Feyzullah, Ayşî Mehmed, Hibrî Ali, Ebü'l-Beka Eyyûb bin Musa, Şuurî Hasan Efendi fıkıh, edebiyat, lügat ve diğer ilimlere ait eserler yazdı. Onun zamanında özellikle besteci ve icracıların sayısında artış oldu, bunlardan Hâfız Post ile Buhurizade Mustafa Itrînin bestelerinden bazıları günümüze kadar ulaştı. Genç yaşlarda kendisini gören seyyah ve gözlemciler onu biraz melankolik olarak niteler.
Sultan IV. Mehmed döneminde inşası tamamlanıp ibadete açılan Yeni Camii , Osmanlı mimarisinin şaheserlerindendi.
Yeni Camii yanındaki Mısır Çarşısı, bu camiye vakıf olarak yapıldı.