Tarihin soluk aldığı Osmanlı eserleri
Balkanlar'dan Hindistan'a, Kuzey Afrika'dan Endonezya'ya kadar uzanan Osmanlı, gelecek nesillerin tarih, kültür ve genel anlamda medeniyet inşasına etti. Üç kıta da asırlar boyu hükmeden cihan devleti Osmanlı, Türk-İslam sanatını geliştirerek tüm dünyada şaheserlerini ortaya koydu. Dünya sanat tarihinde de önemli bir yere sahip olan Osmanlı, gittiği her yere yüzyıllar geçse de silinmeyecek izler bırakarak medeniyetinin köklerini saldı. Günümüzde yıllara meydan okuyarak ayakta kalan bu eserler, adeta tarihin soluk aldığı yerlerdir. İşte sizler için mutlaka görülmesi gereken Osmanlı eserlerini derledik.
Giriş Tarihi: 21.03.2019
16:09
Güncelleme Tarihi: 07.11.2019
13:37
DÜNYANIN İLK KALORİFER SİSTEMİ BURADA KULLANILDI
Taş duvarların içinde görülen boşluklar, sarayın kalorifer tesisatı andıran merkezi ısıtma sistemiyle ısıtıldığını gösterir. Yapımı birçok efsane ve hikâyeye konu olan İshak Paşa Sarayı, Osmanlı döneminde Ağrı'da yapılan en büyük ve en önemli mimari eserdir.
GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDA KÖPRÜ
Doğubeyazıt'a 5 kilometre uzaklıktaki İshak Paşa Sarayı, dünyanın ilk kalorifer sisteminin de kullanıldığı yer olarak biliniyor. Saray, 116 odası, türbesi, camisi, surları, divan ve harem salonları, iç ve dış avlularıyla kartal yuvasına benzetiliyor. İshak Paşa Sarayı yalnızca Ağrı'nın ve Türkiye'nin değil tüm dünyanın ortak mirası; Osmanlı, Fars ve Selçuklu uygarlıklarına ait mimarisi ile, geçmiş ve gelecek arasında köprü kuruyor.
Ülkemizde Türklere has saray örnekleri çok az sayıda olup, İshak Paşa Sarayı ve Külliyesi bunlardan bir tanesidir. Sarayın en görkemli yerlerinden birisi de som çelik altın kaplama kapısı. Bu kapı, 1917 Rus ihtilalinde Moskova'ya taşındı ve halen Moskova Müzesi'nde bulunur. Bir kaleyi andıran saray, bir cami, bir hamam, bir fırın ve 366 odadan oluşur. Sarayın taş işçiliği dünyaca ünlüdür.
SİLÂHDAR SÜLEYMAN AĞA CAMİİ ve SEBİLKÜTTÂBI
Mısır'da uzun yıllar hakim olan Osmanlı Devleti, başta başkent Kahire olmak üzere İskenderiye, gibi büyük kentlerde eşsiz mimari yapılar ve eserler yaparak bunları Mısır halkına miras bıraktı. Bunlardan biri de Silahdar Süleyman Ağa Camii'ydi. Kahire'nin ana caddesi durumundaki Muiz-Lidînillah caddesinde yer alan cami ve sebilküttâbdan oluşan bu küçük külliye, Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın emîrlerinden Silâhdar Süleyman Ağa tarafından yaptırıldı.
837-1839 yılları arasında inşa edilen külliye, Osmanlı dönemi Kahire cami mimarisinde benimsenerek anıtsal biçimde uygulandığını gösteren önemli örneklerden biri durumundaydı. Harimi kuşatan beden duvarlarında açılan pencerelerle aydınlatılan caminin zemini mermerle kaplanırken üzeri koyu sarı renkli bitkisel kuşaklarla süslü ahşap tavanla örtüldü.