Vatan savunmasına adanmış bir ömür: Mareşal Fevzi Çakmak
Yaşamının yarısından fazlasını büyük bir asker ve komutan olan savaş meydanlarında geçiren Mareşal Fevzi Çakmak, yoluna çıkan tüm zorluklara rağmen idealleri ve düşüncelerinden taviz vermeden vatan topraklarını koruyan bir kahraman olarak tarihe geçti.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk Genelkurmay Başkanı Çakmak, Mondoros Mütarekesi'nin tek taraflı uygulanması ve İzmir'in Yunan ordusu tarafından işgaline karşı durdu.
Çakmak, "Düşmanın ilerlemesine karşı halkın katiyen tereddüt ve endişe etmesine mahal yoktur. Düşmanın, Anadolu içerisine doğru uzanmak isteyen kolları mezarlarına yaklaşıyor." diyerek halka ve orduya moral verdi.
Giriş Tarihi: 09.04.2018
12:22
Güncelleme Tarihi: 09.04.2018
14:49
"Düşmanın kolları mezarına yaklaşıyor"
Yaşamının büyük kısmını asker olarak geçiren ve yurt savunmasında titizlikle görev yapan Fevzi Çakmak, yarım asrı bulan fiili hizmetinin büyük bölümünde Arnavutluk Harekatı, İtalyan Harbi, Arnavutluk İsyanı'nın bastırılmasını sağlayarak, Balkan Harbi, 1'inci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı cepheleri ve muharebe meydanlarında tümen, kolordu ve orduları komuta etti.
Bu savaşlardaki üstün gayretleri ve zafere katkıları karşılıksız kalmayan Fevzi Çakmak'a "Gümüş İmtiyaz Madalyası, Altın İmtiyaz Madalyası, Altın Muharebe Liyakat Madalyası ve İstiklal Madalyası ile Avusturya-Macaristan Harp Nişanı, Alman Kronodör Nişanı, Alman Demir Haç Nişanı, 1'inci Mecidi Nişanı, 5'inci Mecidi Nişanı, Kılıçlı 2'nci Osmani Nişanı, 4'üncü Osmani Nişanı" verildi.
Ordunun politikaya karışmasına razı olmadı
Atatürk'ün sevdiği, saydığı ve güvendiği bir komutan olan Fevzi Çakmak, Çanakkale'de başlayan arkadaşlığını, Atatürk'ün ölümüne kadar karşılıklı sevgi, saygı ve bağlılıkla sürdürdü.
TBMM'deki muhalefet grubunun, Mustafa Kemal Paşa'nın yerine kendisini geçirme fikrini açtığı Fevzi Çakmak bunu tereddütsüz reddetti ve şu yanıtı verdi:
Ordunun politikaya karışmasına razı olmadı
"Bana böyle bir mevkiyi layık gördüğünüz için teşekkür ederim fakat bu teklifinizi kabul edemeyeceğim. Bu dediğiniz şey hiçbir zaman olamaz. Sizin de bu yolda çalışmaktan vazgeçmenizi tavsiye ederim. Hepimiz bulunduğumuz mevkilere rıza gösterecek ve el birliği ile memleketin yükselmesi için çalışacağız; yapılacak o kadar çok işimiz var ki hepimize bol bol yeter. Eğer bu yolu bırakarak birtakım siyasi entrikalara kapılacak olursak bu memleketi batırırız. Buna da hakkımız yoktur. Hele ordunun politikaya karışmasına hiçbir şekilde razı olamam. Ben bugün ordunun en sorumlu bir yerinde bulunuyorum. Teklifinizi kabul edecek olursam yarın benim yerime geçecek olan bir paşa da ordunun kendisine bağlı olduğuna güvenerek beni devirir ve yerime geçer. Onu da çok geçmeden bir üçüncü paşa taklit eder. Memleket asıl o zaman askeri diktatörlüğe doğru kayar ve memleketin bizden beklediği hizmetlerin hiçbirisi yapılamaz."
Ordunun politikaya karışmasına razı olmadı
Atatürk'ün vefatından sonra tekrar Fevzi Çakmak'a Cumhurbaşkanlığı teklifi ile gelindi ve "Meclis'te ve orduda çoğunluk sizi Cumhurbaşkanı görmek istiyor" denildi.
Ordunun politikaya karışmasına razı olmadı
Fevzi Çakmak ise Genelkurmay Başkanı olduğunu belirterek "Anayasaya göre Cumhurbaşkanı ancak Meclis'in içinden seçilebilir" yanıtını verdi. "Peki bize aday gösterebilir misiniz?" sorusuna da Çakmak, "Bana kalırsa bugünkü durumda Atatürk'ün yerine geçmeye en layık olan şahıs, İsmet İnönü'dür. Bu benim sadece kendi düşüncemdir. Fakat Büyük Millet Meclisi kimi layık görür de seçerse o benim de Cumhurbaşkanım olur. Yeter ki bu seçilme, kanuna ve anayasaya uygun olsun" yanıtını verdi.