Akdeniz tipi beslenme hakkında bilinmeyenler
Beslenme kültürü epey zengin olan ülkemizdeki Ege ve Akdeniz kıyılarımız sağlıklı beslenmenin anahtarını bize sunuyor. Zeytinyağı, meyve ve sebzelerin ağırlıkta olduğu Akdeniz tipi beslenme; Alzheimer, kanser, depresyon, kal-damar hastalıkları gibi birçok kötü durumdan da bizi koruyor. 1993 yılında oluşturulan Akdeniz tipi beslenme piramidini ve insanlığa şifalarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 30.06.2019
17:31
Güncelleme Tarihi: 30.06.2019
18:34
Alzheimer hastalığından korur, depresyona ve Parkinson hastalığına yakalanma riskini azaltır.
Kansere karşı koruyucu etki gösterir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kalp-damar sağlığına iyi gelir.
Yüksek tansiyon ve kötü kolesterolün düşmesine yardımcı olur.
Tip-2 diyabet görülme riskini azaltır.
Kalp krizi riskini azaltır.
Akdeniz tipi beslenmenin zararları var mıdır?
Akdeniz diyetinde günlük alınan enerjinin ortalama %35-40'ını yağ kaynaklı besinler oluşturmaktır. Bu yüzden normal bir sağlıklı beslenme planına göre bu değer yüksektir. Uzmanlar da sağlıklı bir beslenme planında günlük alınan enerjinin %35'inden azının yağ kaynaklarından olması gerektiğini söylemektedir. Ceviz, fındık, zeytinyağı gibi yağ çeşitlerinin kalp sağlığını korumaya etkisi bulunsa dahi diyet ile fazla miktarda alınan yağın ilerleyen zamanlarda yüksek kolesterol gibi sağlık problemlerine neden olabileceği düşünülmektedir.
Akdeniz Diyeti Bilinmesi Gerekenler
Tereyağı ve margarin beslenme programından çıkartılmalı, yerine zeytinyağı eklenmelidir.
Protein kaynağı olan besinler değiştirilmelidir. Yani kırmızı etin yerine tavuk eti, balık, kuru baklagiller, süt, yoğurt ve peynir tüketilmelidir. Kırmızı et nadir tercih edilmelidir.
Sebzeler gün boyunca tüketilmelidir. Sebze ve meyveler gün içerisinde ki öğünlerde mutlaka yer almalıdır. Öğünlere taze mevsim yeşillikleri ile yapılmış salatalar da eklenebilir.
Tam buğday, kepek, çavdar ekmeği gibi tam tahıl ürünlerini tercih edilmelidir. Öğünlerde makarna, pirinç ve bulgur gibi tahıl kaynakları tüketilebilir.
Ara öğünlerde hazır ve işlenmiş gıdalar yerine fındık, ceviz, badem, süt ve meyve gibi besinler tüketilmelidir. Tatlı krizlerinde kuru meyve ve taze meyve tercih edilebilir.
Yenilen yemeğin tadı çıkartılmalıdır. Yemeklerin televizyon önünde yenmesinden kaçınılmalı; aile veya arkadaşlar ile yemek yemeye çalışılmalıdır. Tokluk sinyalinin ulaşması için yavaş yemek yemeye özen gösterilmelidir.
(Derlenmiştir.)