Atik Valide Sultan çeşmelerinin akıbeti
İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında, Üsküdar Toptaşı mahallesinde 1570 tarihinde Sultan II. Selim'in karısı Nurbanu Valide Sultan tarafından Mimar Sinan'a inşa ettirilen Atik Valide Sultan Külliyesi'nin özellikle çeşmeler bakımından zengin bir tarihi miras olduğunu biliyor muydunuz? Peki, bu tarihi mirasımıza yeteri kadar sahip çıkmadığımızı? İşte Atik Valide Sultan Külliyesi ve çeşmelerine dair önemli bilgiler…
Giriş Tarihi: 10.04.2019
08:58
Güncelleme Tarihi: 16.06.2020
01:55
Kubbede, kemerlerin iç satıhlarında ve pandantiflerde yer alan ve rûmî, palmet, şakayık gibi klasik süsleme unsurlarını ihtiva eden kalem işleri ile koyu kırmızı zemin üzerine açık kırmızı boya ve yaldızla yapılmış, tezhip denilebilecek incelikte bir işçiliğe sahip olan mahfil tavanlarındaki tezyinat ve ayrıca renkli camlarla işlenmiş alçı revzenler de zikredilmeye değer sanat çalışmalarıdır.
Üsküdar'da Toptaşı cezaevinin kapısı bitişiğindeki bu çeşme çok haraptır. Girintili çıkıntılı bir kemeri, ufak bir ayna taşı vardır. Teknesi çok bozulmuştur. Oymalı bir bordür üst kenarını süslemektedir. Kemerinin altında ve ayna taşının üstünde bulunan kitabe okunamayacak kadar bozulmuştur
Üsküdar'da Toptaşı'nda Atik Valide Cami avlusunun Batı tarafında cezaevi karşısında (Çinili Cami Sokak) bulunan bu çeşme duvar içinde yerleştirilmiş üçüz bir yapıdır. Çeşmelerin üçü de kesme taştan klâsik tarzda yapılmış hepsini içine alan oluklu saçtan bir saçak ile korunmuştur. Tekneleri görünmekte ise de ayna taşlarının da sağlam olduğu görülmektedir. Çeşmelerde kitabe yoktur.
Nurbanu Sultan Cami'nin batı cephesinde üç adet çeşme yan yana inşa ettirilmiştir. Her üçü de klasik yapıda olan çeşmelerin içleri yazılar ile kirletilerek zarar verilmiştir. Atik Valide Sultan Camii batı tarafında, Çinili Camii sokakta yer alan yapı 1583'te, üç çeşme şeklinde inşa edilmiştir. Her biri sivri kemer ile inşa edilmiş çeşmelerin birbirinden az da olsa farkları bulunmamaktadır. Ortada yer alan çeşmenin sivri kemerinin yüksekliği diğerlerine göre daha fazladır. Her üç çeşmenin de ayna yaşı tahribata uğrasa da günümüze ulaşabilmiştir. Her üç ayna taşının da birbirinden farklı motiflerle inşa edildiği göze çarpmakla birlikte her üç ayna taşının lüleleri üçer adet olacak şekilde inşa edilmiştir. Eski fotoğraflarında üzerinde yer alan saçak muhtemelen daha sonraki devirlerde yapılan tadilat sırasında ortadan kaldırılmıştır. Her üç çeşmenin de önünde yer alan teknesi sonraki devirlerde önüne yapılan mermer ile değişerek günümüze ulaşmıştır. Her üç çeşmenin de sivri kemeri olmasına rağmen solda yer alan çeşmenin kilit taşında bir rozet bölümünün yer aldığı gözlenir.
Çeşme Nurbanu Atik Valide Sultan tarafından yine kendi adını taşıyan caminin kuzey cephesinde, 1583'te taş bir köprü – tünelin içerisinde (Valide Kahyası Sokak) inşa ettirilmiştir. Sivri kemerli çeşmenin çevresini saran bir büyük çerçeve bulunmakla birlikte çeşmenin ayna taşı kapatılmış bir durumdadır ve musluğu yerinde değildir. Teknesi – yalağı oldukça bozulmuş olmakla beraber halen ayaktadır. Çeşme ve çevresi oldukça bakımsız haldedir üstü yazılar kazınmak suretiyle zarara uğramıştır.
Cami avlu duvarına bitişik olarak kesme taştan, klasik üslupta inşa edilen çeşme, aynı yapı grubunda yer alan diğer çeşmelere göre oldukça iyi durumdadır. Sivri kemerli olarak inşa edilen çeşmenin ayna taşının iki yanında tas boşlukları ve üzerinde işlemeler az da olsa varlığını sürdürmektedir. Lüle kısmı ise koparılmıştır. Ayna taşının üst kısmında rozet bölümü yer alırken bu çeşmede de diğerlerinde olduğu gibi kitabe yer almaz. Teknesi sağlam durumda olup doğu cephesinde yer alan bu çeşme mevcut durumu itibariyle aynı yapı grubundaki diğer çeşmelerden farklıdır. Doğu cephesinde yer alan çeşme diğer çeşmelere göre oldukça sağlam bir görüntü çizmektedir.