Çağın en büyük teknolojik hastalığı FOMO nedir?
Yaygınlaşan internet kullanımıyla ortaya çıkan, çağın en büyük teknolojik hastalığı FOMO , gelişmeleri takip edememe kaygısı ve gündemi kaçırma korkusu olarak bilinir. 'Sanal uyuşturucu' olarak da tanımlanan bu rahatsızlıkta insanlar, her anlarında sosyal medyayı kontrol etme ihtiyacı duyar. Peki, Z kuşağında yaygın olarak görülen sosyal medyanın neden olduğu bu korku kontrol altına alınabilir mi?
Giriş Tarihi: 30.10.2019
15:11
Güncelleme Tarihi: 30.10.2019
15:32
Prof. Dr. Tarhan, son yıllardaki bilimsel çalışmalarda insanlarda yeniliği arama geninin keşfedildiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Bu gene sahip kişiler FOMO konusunda daha da risk taşıyor. Bu gen, Türk milletinde de var. Örneğin Türkler yeni model telefonları ya da teknolojiyi satın almada dünyada ilk sırada yer alıyor. Biz, dünyada yeniliğe en çok ilgi duyan ve takip eden toplumlardan biriyiz. Bu durum bizim at üzerinde gelişen geçmişimizle ilgili. Gen havuzumuzda yenilik arayışı geni var. Özetle kişi tüm zamanında sosyal medya ile meşgulse günlük yaşam aktivitelerini, işini, eşini ya da çocuğunu aksatacak derecede sosyal medyayla ilgileniyorsa tedavi gerekir."
FOMO'NUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kişi sürekli sosyal medyayı kontrol etme ihtiyacındadır. Kişi saçma olduğunu bilse de bu durumdan kendini alıkoyamaz.
Eksiklik duygusunu gidermek için sosyal medyayı sürekli kullanırlar. Bu duyguya tahammül edemez ve bir şeylerin eksik kaldığı zaman dünyanın sonu gelmiş gibi endişeye kapılırlar.
Boş kaldıkları zaman huzursuzluğa kapılır. Bu yüzden amacı da olmasa sosyal medyada vakit geçirirler.
Israrla ve nedensiz bir şekilde sosyal medyayı kontrol ederler. İçlerinden gelen dürtüye göre hareket ederek rahatlık hissederler.
Dijital detoksla ilgili haberimizi okumak için tıklayın.
Bazı insanlar uyanır uyanmaz, sosyal medya hesabından yorumları inceliyor. Olumsuz eleştirileri okuyor, beğenileri takip ediyor. Prof. Dr. Tarhan, bu durumun sosyal medyaya aşırı ilgi duyan kişilerde bazı ruhsal problemlerin ortaya çıkabildiği belirtir.
Z kuşağında daha sık görülen FOMO için risk grubuna özellikle hiperaktif ve dürtü kontrolü zayıf kişiler girer. Her şeyi kolay elde etmek isteyen Z kuşağı, internetle beraber sanal dünyayı zevk olarak, ilgi alanı olarak seçiyorlar.
Ayrıca mesleği gereği bilgisayarla vakit geçirmek zorunda olanlar, bilgi işlemciler ve yazılımcılarda daha sık görülüyor.
Sosyal medya bağımlılığı şeklinde de tanımlanan bu durumdaki kişiler 5-10 yıl içinde özel bir hastalığa, psikiyatrik bir sendroma yakalanma ihtimalleri çok yüksek.
FOMO tek başına görülen bir rahatsızlık değildir yanında nomofobi de görülür. Nomofobi; cep telefonu yoluyla iletişim bağlantısının kesilmesi olarak açıklanabilir. Kişi telefondan uzaklaştığında haber alamamaktan korkar ve panikler. Bu paniğinin yanında nefes darlığı, titreme, baş dönmesi gibi belirtiler de bulunur.
FOMO'nun yaygınlaşmasını sağlayan etmenlerden biri de sosyal medyadaki rekabet ortamı ve oyunların sürekli olarak kullanıcıları çevrimiçi olmaya teşvik etmesidir.
Siber uşaklaştırma ile ilgili haberimizi okumak için tıklayın.
Sosyal medyanın sıklıkla kullanılmasıyla özgüven ve iletişim problemi ortaya çıkıyorsa kişinin tedavi edilmesi gerekiyor.
Teknolojik cihazların kullanımının süresini kademeli olarak azaltılması faydalı olacaktır.
Prof. Dr. Nevzat Tarlan insanlara; tek ilgi alanları bilgisayar ve sanal ortam olmamasını kendilerine başka ilgi alanları, hobi bulmalarını tavsiye ediyor. Örneğin bilgisayar başından kalkıp, doğa yürüyüşü ve arkadaşlarla vakit geçirme gibi aktivitelere katılması gerektiğini öneriyor.
Bu durum, sosyal medyadan uzaklaşarak anda kalabilme, bulunduğumuz ortamda hem bedensel hem zihinsel olarak uyum sağlayabilmeyi sağlar.