Dünya tarihine yön vermiş Müslüman bilim insanları
Batı'nın kendi icadı veya çalışmaları olarak aksettiği birçok yenilik, aslında adeta güneşin doğuşu gibi şarktan kendini göstermişti. Birçok İslam bilim adamının yaptığı çalışmalar, keşifler ve icatlar hem şaşırtıcı hem de hayranlık uyandırıcı nitelikte. Üstelik Batı medeniyetlerinde de kendilerine hatırı sayılır şekilde yer edinmişler. İslam bilim dünyasının parlayan güneşlerini ve bize bıraktıklarını sizler için derledik.
Uluğ Bey, Semerkant'ta bir medrese ve bir de rasathane yaptırmıştır. Rasathanede yapılan gözlem ve hesaplamalar¸ günümüz astronomi değerlerine oldukça yakındır. Uluğ Bey, bir yılın uzunluğunu 365 gün 6 saat 10 dakika 8 saniye olarak belirlemiştir. Modern ölçümlere göre de 365 gün 6 saat 9 dakika 9.6 saniyedir, aradaki fark 1 dakikadan azdır.
Ali Kuşçu, on beşinci yüzyılda yaşamış olan önemli bir astronomi ve matematik bilginidir. Babası Uluğ Bey'in doğancıbaşısı idi. Kuşçu lâkabı buradan gelmektedir.Ali Kuşçu'nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Astronomi konusunda yazdığı Risalet-ül fi'l Hey'et adlı eserini bazı eklemelerle Risalet-ül Fethiye adıyla Fatih'e sunar. Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih'e sunulduğu için Fethiye adı verilmiştir.
Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden bahsedilmektedir. İkinci bölüm Yer'in şekli ve yedi iklim üzerinedir. Son bölümde ise Ali Kuşçu, Yer'e ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını vermektedir. Döneminde hayli etkin olmuş olan bu astronomi eseri küçük bir el kitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde astronomi öğretimi için yazılmıştır. Ali Kuşçu'nun diğer önemli eseri ise, Fatih'in adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır.
MEDRESELERE MATEMATİK DERSİNİ GETİRDİ
Ali Kuşçu'nun en önemli eserlerinden birisi de hocası Uluğ Bey Zic'ine yazmış olduğu şerhtir. Uluğ Bey Zic'ine yaptığı yorum, en önemli yorumlarındandır. Ali Kuşçu'nun önemli eserlerinden biri de Zic-i Gurgani'ye yazmış olduğu şerhtir.
Ali Kuşçu bu eserlerinde, Batlamyus astronomisi esaslarına dayalı olarak, gezegenler, hareketleri, düzensizlikleri, Güneş ve ayın hareketleri, Ay ve Güneş tutulması, astronomik sabitler ve enlem ve boylam hesapları ile zaman tayini konusunda bilgi vermektedir. Ali Kuşçu'nun medreselere matematik dersleri konulmasında da önemli rolü olmuştur.
Gerçek adı Ebu Ali Hüseyin, çağdaşları Şeyhü'l-reis öğrencileri Reis, Batı dünyasının ise Avicenna adıyla tanıdığı İbn-i Sina, her ne kadar hekim olarak şöhret yapmışsa da matematik, astronomi, fizik, kimya, jeoloji, felsefe, teoloji, şiir ve müzik onun dehasıyla zenginleşmişti. Kuşyar adlı bir doktorun yanında okuduğu tıp kitapları sayesinde tıpta yoğunlaştı. İbn-i Sina 57 yıllık yaşamına birçok bilimsel ve felsefi çalışmanın yanı sıra devlet adamlığını da sığdırdı.
TIPTA ALTI ASIRLIK BİRİNCİ KAYNAK
Tıpla ilgili 2 önemli kitabı var. İlki, Kalp İlaçları Risalesi ve Kanun 'dur. Bu eserinde önce kalp hakkındaki teorileri ve genel olarak ilaçların özelliklerini ele almış, sonrasında kalp ilaçlarını ele alıp, alfabetik sırayla onların özelliklerini ve hangi kalp rahatsızlığına iyi geldiğini belirtmiştir.
Diğeri de İslam dünyasının yanı sıra Avrupa'da da tanınmasını sağlayan El Kanun Fi't Tıb (Tıbbın Kanunu) isimli eseridir. Yaklaşık altı yüzyıl boyunca Asya ve Avrupa'daki tıp okullarında okutulan bu eser 5 ciltten oluşur. Çin, Hint, Mısır'ın geleneksel tıp bilgilerini de içerir. Eserde kanıta dayalı tıp, deneysel tıp, klinik testler, verimlilik analizi, risk faktörü ve sendroma dayalı hastalık teşhisi gibi konular yer alır. Ayrıca ilaçbilim alanında önemli bilgilerde bulunur. Ancak, eserin gözlem ve deneye dayanan, ama bir yandan da hurafelerden tam olarak da kurtulamayan özelliği de görülür.