Dünya tarihinin en önemli 6 aşısı
Aşılar, insanlığın verdiği büyük salgın mücadelelerinde en önemli destekçiler olmuştur. Tarih boyunca milyonlarca kişinin ölümüne neden olan salgın hastalıklar, bilim insanlarının bulduğu aşılar sayesinde kimi zaman yok olmuş kimi zaman ise etkisini yitirmiştir. Kitlesel ölümler durmuş ve bağışıklık sisteminin ilgili hastalığa karşı antikor üretmesi sağlanmıştır. İşte, dünya tarihinin en önemli 6 aşısı…
Giriş Tarihi: 26.01.2021
17:10
Güncelleme Tarihi: 26.01.2022
13:11
✅Veba ve koleranın özellikleri
📌Veba ve kolera tarihin en ölümcül salgın hastalıklarından biriydi. İnsanlığın bu ölümcül tehdidinden aşı sayesinde kurtulma gerçekleşti.
📌Tarih boyunca insanlık veba ile çetin mücadeleler verdi, bu mücadeleler sonucunda Bizans döneminde İstanbul nüfusunun büyük bir kısmı hayatını kaybetti. Bu iki hastalık kadim dönemlerden modern zamanlara kadar insanlığın hayatındaki varlığını bir şekilde sürdürdü. Çok eski bir hastalık olmasına rağmen vebanın aşısı yeni denilecek bir zamanda yani 1890'larda bulunuyor.
✅Osmanlı'da veba ve kolera
📌Osmanlı döneminde de veba ve kolerayla büyük mücadeleler verildi. Tüm dünyayı kasıp kavuran hastalık 19. yüzyıl boyunca ülkeleri etkisi altına aldı. Osmanlı topraklarında da pek çok can kaybına yol açtı.
📌Kolera ve veba gibi insanoğlunu çoğu zaman ümitsizliğe götüren hastalıklar yine aşı sayesinde ortadan kalktı. Balkan ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra veba ve kolera vakaları gözlemlendi. Ordunun ve İstanbul'da hastalığın görüldüğü noktalarda kolera aşısı uygulandı.
Osmanlı'da yayılan kolera salgınına karşı alınan tedbirler
AŞILAMALAR SAYESİNDE KOLERA KAYNAKLI ÖLÜMLERİ 10 KAT AZALTTI
✅Veba ve koleraya karşı aşı faaliyetleri
📌Tarihin en ölümcül salgınları kolera ve vebaya karşı aşıyı geliştiren kişi ise 1890'da Ukrayna'nın Odessa bölgesinde dünyaya gelen Waldemar Haffkine 'di.
📌Dünyanın birkaç bölgesinde etkili olan koleraya karşı laboratuvara giren Haffkine, uzun çalışmaları sonucunda aşıyı bulmayı başardı. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerden olumlu sonuç almasının ardından insan deneyini de ilk kendisi üzerinde yaptı. 1892'de testlerden olumlu sonuç alan Haffkine, bilimsel toplantılarda aşının güvenli olduğunu anlatmaya çalıştı.
İngiliz hükümeti o dönemdeki kolonisi Hindistan'da aşının denenmesine izin verdi. 4 Hintli doktorla Kalküta'da çalışmalarını sürdüren Haffkine, yaptığı aşılamalar sayesinde Hindistan'daki kolera kaynaklı ölümleri 10 kat azaltmayı başardı.
📌Aynı bölgede veba aşısı için de çalışmalar yapan ve yine aşıyı ilk kendisinde deneyen Haffkine, Bombay'da veba önleme laboratuvarı da kurdu. Bu laboratuvar 1925'ten bu yana "Haffkine'in Mahatma Enstitüsü" adıyla anılıyor.
✅Kuduzun özellikleri
📌Kuduz, insanlardan hayvanlara geçen bir hastalıktır. Günümüzde dahi birçok ölüme sebep olan bu hastalık tarih boyunca en çok mücadele edilen salgınların başında gelmektedir.
✅Kuduza karşı aşı faaliyetleri
📌Kuduz aşısı ilk kez Fransız mikrobiyolog ve kimyager Louis Pasteur tarafından bulundu. Şarbon, tavuk kolerası ve kuduz gibi virütik hastalıklar üzerinde çalışan Pasteur, kuduz köpekler üzerine yaptığı çalışmaları daha güvenli hale getirmek için eski bir imparatorluk şatosunu gereğine uygun olarak düzenledi.
📌Geliştirdiği ilk kuduz aşısını tavşanlarda deneyen Pasteur, ardından 11 köpekle deneylerini sürdürdü. Pasteur, ilk kuduz aşısını 6 Temmuz 1885'de kuduz bir köpek tarafından ısırılmış 9 yaşındaki Joseph Meister'a uyguladı.
Çocuğun sağlık durumunun iyiye gitmesinin ardından Pasteur, ülkede "kahraman" ilan edildi.
ABDÜLHAMİD’DEN PASTEUR’E AŞI DESTEĞİ
📌Pasteur, 1885 yılında laboratuvarında yaptığı çalışmalar ile kuduz hastalığının tedavi yöntemini buldu. Aşıyı uygulamak ve yaygınlaştırabilmek isteğinde olan Pasteur, kuracağı enstitü için bütün devlet başkanlarına mektup yazıp yardım talebinde bulundu.
📌Pasteur her ne kadar tüm devlet başkanlarına mektup yazmış olsa dahi beklediği ilgiyi görememişti. Herhangi bir devletten destek alamayan Pasteur, Avrupa'daki tıp otoriteleri tarafından da kabul edilmemişti.
Tam bu zor zamanlarda Sultan Abdülhamid, insanlığa büyük bir hizmet sunan Pasteur'ü yalnız bırakmadı ve yapmış olduğu bu keşfe mükafat olarak en yüksek devlet liyakat madalyası olan 1. Dereceden Mecidi nişanı hediye etmiş ve açacağı enstitü için de 10 bin frank para yardımında bulunmuştu.
Sultan Abdülhamid döneminde yapılan tıbbi faaliyetler