Arama

Güzellik nedir? Kur'an-ı Kerim'de güzel nedir?

Âşığın dilinde güzellik bazen bir gün doğumunda bazen bir ikindide saklıdır. Güzelse eğer kalp, insan da güzeldir. Dünyada güzel ahlaktan başka hiçbir şey yoktur, güzel ahlak da güzel insanlarda olur. Peki, güzellik tam olarak nedir? Kur'an-ı Kerim'de güzel nedir? Edebiyat ve şiir insanın güzeli araması mıdır? Leyla'yı güzel kılan Mecnun'un bakışı mıdır? Güzellik kavramını, Fikriyat'ın değerli yazarlarından Prof. Dr. Ekrem Demirli ile Prof. Dr. M. Fatih Andı "Düşünce Atlası"nda değerlendirdi.

  • 6
  • 10
EDEP VE GÜZEL AHLAK İLİŞKİSİ
EDEP VE GÜZEL AHLAK İLİŞKİSİ

Hz. Ömer Üvesy'ten nasihat istedi:

-Ya Ömer Allah'ı bilir misin?
- Bilirim.
-Allah'tan başkasını bilmeyesin, sana yegrektir.
- Öğüdü arttır.
- Allah seni bilir mi?
- Bilir.
-Allah'tan başkası seni bilmezse daha yegrektir.

Anlatılmak istenen: Sana layık olan davranış Allah'ı bildim demek değil, Allah'tan başka her şeye yüz çevirmektir.

Asırlar boyu Yusuf'un güzelliği sadece yüz güzelliği olarak algılanmıştır. Onun etrafında Züleyha ve Yusuf mesnevileri oluşturulmuştur. Edebiyatta bizim geleneksel dönemimizde, yüzyıllar boyu bugün edebiyat dediğimiz dil ile güzellik oluşturup aktarma çabamızı ilmi edep diye adlandırmışız. Cemil Meriç'in (Edepten edebiyata) güzel bir tanımı var: "Edep bizim Farsça 'da da Arapça'da da klasik edebiyatımızda da var olan kavramımızdı, bizi asli kaynaklarımıza bağlıyordu. Tam da modernleşme sürecimizin başlangıcında onun yerine edebiyat diye sanki aynı kökten gelmiş bir kelime türettik. Edebiyat ne Farsçadır ne Arapçadır. Fransız edebiyatındaki literatüre özenerek ilmi edebimize edebiyat dedik. İlmi edeple edebiyat arasında doğuyla batı kadar büyük bir fark vardır." Edebiyatın kitaplara ilk girişi de Recaizade Mahmut Ekrem'le olur. Ondan önce hiçbir kaynakta bulamayız.

"Edebiyatın sınırı değil çatısı vardır. O çatı da güzel ahlaktır, yani edeptir."
Zarifoğlu

Güzellik algısı varlığı kavrayışımızla örtüşen bir kavram mıdır? Varlığı hangi perspektiften algılıyorsak öyle bir güzellik kavrayışımız vardır. Bu da tartışmalı bir konudur. Örneğin; Âşık Veysel eğer aşk duymasa, o güzel midir değil midir? Ya da Leyla'yı güzel kılan Mecnun'un gözleri midir? Veya Mecnun sevmese bile Leyla güzel midir? Bu felsefecilerin tartıştığı büyük konulardan biri.

  • 8
  • 10
ZÜLEYHA YUSUF’UN YÜZÜNDE NE GÖRDÜ?
ZÜLEYHA YUSUF’UN YÜZÜNDE NE GÖRDÜ?

Prof. Dr. Ekrem Demirli: "Sureden hareket edersek, iki Züleyha görürüz. Birinci Züleyha arzuyu temsil eden ve iktidarı elinde tutan, aslında Yusuf'u aşağılayan birisidir. Burada aşk yok. Fakat ikinci bir dönem var. Kadın ikinci bir melamet yaşıyor ve Yusuf'un kurtulmasına vesile oluyor. Burada biz kadının değişmesini imanla ya da aşkla açıklayabiliriz. Aşk meselesi güçlü imandır. Bu örnekte de Züleyha'yı melamete taşıyan şeydir. Birincisinde bir beden gördü. İkinci evrede ise bir hakikat gördü. İki temel kırılma bunlar.

Yusuf suresi sırlı surelerden biri. Sadece Yusuf Züleyha meselesi değildir. Aile meselesidir. Kıskançlık, aile içi tartışmalar, hırs… Biz o hikâyelerden bunları çıkarıyoruz. Surede anlatılmak istenen ise bu değil. Surenin başında Cenab-ı Hakk, ahsenü'l kasas tabirini kullanıyor. Yani bu hikâyenin ana fikri, insanın Allah'ı görür gibi, ihsan makamına yükselme mücadelesidir. Bir insan buna niyetlendiğinde önüne pek çok sorun çıkacak. İftiralar, kıskançlıklar… En nihayetinde bütün bunlardan geçecek, bağımsız olarak Yusuf, bambaşka bir hikâye yaşayacak. Yusuf'un tek meselesi hakiki bir insan olma yolunda yürüme… Güzelliğin ilahi mertebesi ihsana varmaktır. Simurg'a ulaşmak olarak da özetleyebiliriz. Bu bilince sahip olma hali bize bezm-i elest'de öğretilmiştir. Biz bezm-i elestde verdiğimiz yeminin peşinde koşuyoruz sürekli."

  • 10
  • 10
ÇİRKİNLİK NASIL TANIMLANIR?
ÇİRKİNLİK NASIL TANIMLANIR?

Prof. Dr. Fatih Andı: "Güzellik bakışındadır, baktığın şeyde değildir. Öyleyse ben güzel baktığım zaman çirkin yoktur ama çirkin bakıyorsam Allah'ın güzel yarattığını bile çirkin görebiliyorum. Çirkin davranıyorsam güzel olarak sunulmuş bir şeyi çirkinleştirebiliyorum, şeklinde düşünülebilir. Sanat ve estetik bağlamında ise en temel şey; ruhen, duyu organlarımız açısından veya zihinsel olarak bir uyum yakalıyorsak o güzeldir; uyumsuzluk varsa çirkindir. Bu bağlamda modern sanat aykırının estetiğini yapmıştır. Çirkinin estetiğini yapmıştır hatta. İticidir ama onu öyle bir uyum içerisinde sunar ki bize güzel gelir. "

Güzellik için sevilmez, sevdiğin güzeldir.
Tolstoy

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN