Kan bağışı hakkında hayat kurtaran 10 bilgi
Kan, damarlarımızda akan ve yaşamsal faaliyetimizi devam ettiren hayati sıvının adıdır. Bir gün bir kazadan ya da hastalıktan dolayı kan ihtiyacınız olabilir. Yaşamın sonlanmaması adına tek çare kan bağışçısından yapılacak nakildir. Çünkü ilacı olmayan tek şey kandır. Kan bağışı nasıl yapılır? Kan bağışı caiz midir? Kimler kan verebilir? Kan bağışının vücuda faydaları nelerdir? Kan bağışı hakkında hayat kurtaran bilgileri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 15.06.2019
15:32
Güncelleme Tarihi: 15.06.2019
16:55
Kimler aferez bağışçısı olabilir?
Damar yapısı uygun olan ve son 5 gün içinde aspirin veya türevi bir ilacı kullanmayan kan verebilecek herkes aferez bağışçısı olabilir. Kan vermeye engel oluşturacak herhangi bir hastalığı geçirmekte veya geçirmiş olan, kan sulandırıcı vb. ilaç kullanan, hastalık taşıyıcılık riski bulunan, kan değerleri uygun olmayan kişiler aferez bağışçısı olamazlar.
Hangi sıklıkta aferez kan bağışı yapılır?
Aferez bağışı; Aralarında en az 48 saat olmak koşuluyla haftada 2 defadan fazla olmamak koşulu ile yılda 24 kez trombosit aferezi bağışı yapılabilir. Tam kan bağışından en az 4 hafta sonra trombosit aferezi bağışı yapılabilir. Trombosit aferezi bağışından sonra tam kan bağışı yapılabilmesi için en az 48 saatlik bir sürenin geçmesi gerekmektedir.
Aferez işleminin sakıncası var mıdır?
Aferez işlemi esnasında kanın ayrıştırılması için kullanılan setler tek kullanımlık ve sterildir. Setler kapalı sistem olarak çalışmakta olup kanın cihaz ile teması söz konusu değildir. Bu nedenle aferez işlemi süresince hastalık bulaşması söz konusu değildir.
İslam’da kan bağışı caiz midir?
Kan, kanamalı bir hastaya, onu ölümden kurtarmak amacıyla verilirse bu caizdir. Çünkü ayette, zaruret halinde yasağın kalkacağı açıkça ifade edilmiştir. Hanefilere göre şifa vereceği kesin olarak bilinen haram yiyecek ve içeceklerle tedavi mümkün ve caizdir. (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi)
Son devrin fıkıh bilginleri, hastanın hayatının kurtulması buna bağlı ise, hasta veya yaralıya kan naklini câiz görmüşlerdir (Ahmed eş-Şîrbâsî). Kan nakli, normal organ nakliyle aynı kategoride zikredilemez. Çünkü kan vücudun diğer organları gibi değildir. Kan, hücrelerin üremesini sağlayan, üretilen, temizlenen ve işlevi bittiğinde vücuttan atılan bir sıvıdır.
Tıp ilmini öğrenmek ve tedavi yapmak, farzı kifayedir. Yeni ölen birinin kalbini ve başka organlarını diri insana takmak caizdir. Bu iş ölüye hakaret olmaz. Zaruret olunca, birçok yasaklar mubah olmaktadır. Ölünün de bir yerini kesmek haramdır. İnsana ölünce de kıymet vermek, saygı göstermek vaciptir. Fakat zaruret olunca, bu haramlık kalkar.
Müslüman uzman doktorlar bir hastanın ölümden kurtulması için, kan, diriden veya ölüden organ naklinden başka çare olmadığını bildirdikleri zaman, buna uyulur, din ayrılığı gözetilmez. İslam dini, sıhhati korumayı ve bedenin selametini emretmektedir. Hastaya kan vermek, insani vazifedir. Çünkü hayatı korumak, bazen kan verilmesine bağlı olmaktadır. Kan vermek, sütkardeşliğe sebep olmaz, nikâhı da bozmaz. (Hedy-ül-İslami)