Karantinada en sık görülen psikolojik rahatsızlıklar
Çin'in Vuhan kentinde Aralık ayı sonunda ortaya çıkan koronavirüs salgını birçok yerde etkisini göstermeye devam ediyor. Covid-19 ile savaştığımız bugünlerde yapılan araştırmalara göre karantinanın psikolojimiz üzerinde negatif etkileri var. Şüphesiz bu dönemde hepimiz stres altındayız. Stres vücudumuzun hormon seviyesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip. Peki, karantinada görülen psikolojik rahatsızlıklara ne kadar hakimiz?
Giriş Tarihi: 15.05.2020
09:39
Güncelleme Tarihi: 24.11.2020
12:52
Paranoyak kişiler, kimseye güvenmezler, karşısındaki insanlarla sırlarını paylaşmazlar bu sırların kendilerine karşı kullanılacağına inanırlar. Gittikleri, psikoterapistlerine bile güvenmezler.
Paranoid kişilik bozukluğu olan hastaların en temel özelliklerinden biri de kin tutma özelliğidir. Bu kişiler evrenin merkezi olarak kendilerini gördükleri için yeryüzündeki her olayı kendilerine göre yorumlarlar. Herkesin kendileri hakkında olumsuz şeyler düşündüğünü sanırlar.
PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Tedavi edilebilir bir hastalık olan paranoid kişilik bozukluğunda hastanın iç görüsünü geliştirmek oldukça zordur. İlk olarak kişinin hasta olduğuna inanması ve kabul edebilmesi gerekir. Bunun için biyolojik kanıt çalışmak çok önemlidir. Genellikle bütün kişilik bozukluklarının tedavisinde kullanılan en temel yöntem psikoterapidir. İlaç tedavisinden ikincil olarak faydalanılır. Terapide hastanın güvenlerini sağlamak çok önemlidir.
Tedavinin başarılı olabilmesi için kişinin kökleşmiş davranış şekline, yaklaşımlarına, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kapasitelerine değinilmesi gerekir. Genelde kişilik problemleri psikoterapi ile çözümlenebilmesine rağmen, uzun zaman içinde yerleşmiş olan bu duygu, düşünce ve davranış alışkanlıklarını değiştirmek, yoğun ve sürekli tekrarlanan bir tedavi ve öğrenme süreci gerektirir.
Depresyon nasıl hissettiğinizi, nasıl düşündüğünüzü olumsuz derecede etkileyen çok yaygın ve ciddi bir hastalıktır. Genel olarak major depresyon yaygınlığı % 3-5.8 kadardır.
Bir yıllık yaygınlık % 2.6-6.2 olarak verilmektedir. Hayat boyu risk erkekler için % 3-12, kadınlar için % 10-26'dır. Depresyon çeşitli duygusal ve fiziksel belirtilere yol açabilir. Depresyonlu kişilerde sorumluluklarını yerine getirme isteği genellikle azalmıştır.
EN SIK GÖRÜLEN DEPRESYON BELİRTİLERİ
Depresyon belirtileri bireyler arasında farklılık gösterebileceği gibi en sık karşılaşılan karakteristik özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
Derin üzüntü durumları,
Karanlık ruh halleri,
Değersizlik veya umutsuzluk duyguları,
İştah değişiklikleri,
Uyku değişiklikleri,
Enerji eksikliği,
Konsantre olamamak,
Normal aktiviteleri yerine getirmekte zorluk,
Zevk almak için kullandığınız şeylere ilgi eksikliği,
Arkadaşlardan uzaklaşma,
Ölüm ya da kendine zarar verme düşünceleri ile meşgul olma.
DEPRESYON VE AĞLAMA KRİZLERİ
Ağlamak her ne kadar depresyonun formal teşhis kriterleri arasında yer almasa da birçok kişi depresyondayken engel olamadıkları ağlama atakları geçirdiklerini ifade eder. Eğer engel olamadığınız biçimde, normalden daha fazla ağladığınızı düşünüyorsanız depresyonun diğer belirtilerini de gösterip göstermediğinizi gözden geçirmeniz faydalı olacaktır.