Modern yaşamın neden olduğu 4 psikolojik bozukluk
Normal seviyede olduğunda insanların başarıya ulaşmasına yardım eden stres, kronik hale geldiğinde hastalıklara neden olabiliyor. Modern yaşamın sonucu olarak ortaya çıkan bu psikolojik rahatsızlıklar, insanların günlük yaşamını etkiliyor ve içinden çıkılması güç durumlara sokabiliyor. Peki, tedavi edilmezse şiddet eğilimlerinin artmasına ve şizofreniye neden olan bu hastalıklar nasıl anlaşılır?
Giriş Tarihi: 04.10.2019
15:37
Güncelleme Tarihi: 04.10.2021
11:13
ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ
Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarıyla temasta bulunmayacakları, yalnız sürdürülen işlerde çalışmaya yatkındırlar. Pek çoğu gece işlerini tercih eder, böylece birçok insanla anlaşmak durumunda kalmayacaklardır. Aynı zamanda bu kişiler, amaca yönelik konuşurlar, soru sorulursa cevap verir, spontan konuşmaktan kaçınırlar. Cansız objeler veya metafizik yapılara hayranlık duyarlar.
Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler, başkalarının ilgisinden uzakta, soğuk bir izlenim veririler. Sessiz, uzak, yalnız kalmaya eğilimli ve sosyal olmayan yapıdadırlar.
Şizoid kişilik bozukluğunun başlangıcı erken çocukluk dönemidir. Tüm kişilik bozuklukları gibi, şizoid kişilik bozukluğu uzun sürelidir, ancak yaşam boyu olması şart değildir.
ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU TEDAVİSİ
Şizoid kişilik bozukluğu bulunan hastalarda konuşma terapisi de denilen psikoterapi yöntemi tercih edilir. Tedaviye uzak duran bu kişiler, zamanlar terapiste güven gelişince kendilerini ve kendi içinde yaşadıkları dünyayı anlatmaya başlarlar.
Tedavide amaç hastanın anlamlı yakın ilişkiler kurup kuramayacağıdır. Grup terapisinde şizoid hastalar uzun süre sessiz kalırlar. Tedavi esnasında diğer insanlar tarafından kabul görünce ve zamanla grup üyeleri onun için önemli hale gelir. Sosyal bir ortam oluşabilir." Buna ek olarak bazı durumlarda ilaç tedavisi de uygulanabilir.
Gerçek bir neden yokken ya da nedeni olsa bile durumla uygunsuz olan, aşırı olan denetlenemeyen nitelikteki endişe hastalığın temel belirtisi dir. Çoğu zaman kişi endişelerinin aşırı olduğunun farkındadır fakat endişelenmelerini denetleyemeyerek bir türlü sakinleşemezler . Çevrelerinde "aşırı evhamlı " olarak tanınırlar. Yorgunluk, dikkat bozukluğu ve konsantrasyon güçlüğü, en ufak sesle kolayca irkilme, uykuya dalamama ve gece sık sık uyanma diğer önemli belirtiler dir. Hissettiği korkuya kendini kaptıran kişi, yavaş yavaş zaman ve mekan algısından sıyrılabilir.
Anksiyete sıklıkla sanki fiziksel bir hastalık varmışçasına kendini gösteren bazı bedensel belirtiler eşlik eder. Bu belirtiler: Nedensiz yorgunluk, baş ağrısı ve kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve seğirmeler, terleme, tahammülsüzlük, bulantı, sersemlik hissi, sıcak basması gibi fiziksel yakınmalardır.
ANKSİYETE BOZUKLUĞU NASIL OLUŞUR?
Yüksek işlevli anksiyete bozukluğunda anksiyetenin en büyük silahlarından biri kendinize karşı gereğinden fazla acımasız olmanız ve negatif eleştirilerle sürekli kendinize yüklenmenizdir. Zamanla kendinize karşı kullandığınız bu negatif dil bir obsesyon halini alarak yıkıcı sonuçlara zemin hazırlayabilir.
Stresler yaygın anksiyete bozukluğunun gelişiminde önemli rol oynar. Çocukluk dönemi ve genç erişkinlik çağları arasında başlayan bu psikolojik rahatsızlık, yavaş ve sinsi bir gelişim gösterir. Hastalığın belirtileri dönem dönem iyileşmeler ve alevlenmeler gösterir. Stresli yaşam olayları olduğunda belirtiler çoğunlukla kötüleşir. Hastalığın oluşmasında "kalıtsal etkenler, beyin nörokimyasındaki değişiklikler, kişilik özellikleri ve stres verici yaşam olayları" etkilidir. Hastalar yorgunluk, gerginlik, kas ağrısı ve baş ağrısı gibi bedensel belirtiler nedeniyle çoğu zaman psikiyatri dışı branş hekimlerine başvururlar ve doğru tanının konması ve uygun biçimde tedavi edilmesi gecikebilir.
Toplum içerisinde anksiyete bozukluğu popüler hale gelmesinin Prof. Dr. Nevzat Tarhan şöyle açıklıyor: "İnsanların zihinsel yükü ve hayattan beklentisi arttı. Beklenti düzeyleri yükselmesiyle beraber sosyal dayanakları azaldı. Bunun üzerine insan yalnızlaştı, yalnızlaştıkça da aksiyete ortaya çıktı. Bu durum modern yaşamın sonucudur. İnsanlar kapital sistemin çalışma tarzının bedelini ödüyor."