Tüm insanlığın ortak zihni: Kolektif bilinçaltı
Tüm insanlığın birer birey olduğu herkes tarafından kabul edilen bir görüştür. Hepimiz kendi hayatlarımızda kendi duygularımıza, kişiliğimize ve hayat standardımıza göre hareket ederiz. Peki, nasıl oluyor da ortak bazı durumlara aynı tepkileri verebiliyoruz? Mesela güzel olan şey herkes için güzel, kötü olan şey herkes için kötü olabiliyor. Bu sorunun cevabı kolektif bilinçaltında gizli.
Giriş Tarihi: 30.05.2019
09:27
Güncelleme Tarihi: 30.05.2019
11:22
İnsan geçmiş yaşamlarla ve deneyimlerle zihni aracılığıyla bağlantıdadır. Bu bağlantı sadece kendi geçmişini ve tecrübelerini değil, tüm insanlık tarihinin deneyimlerini kapsar. Kolektif bilinçaltı kavramının temelinde, ortak anılar yer alır. Tecrübe edilen birçok durum kolektif bilinçaltıyla ilişkilendirilebilir.
Kolektif bilinçaltı kavramı, Freud'un bilinçaltı kavramının Jung tarafından geliştirilmiş hali olarak tanınır. Bu kavrama göre, birbiriyle ilişkisi olmayan toplumlar benzer koşullarda aynı tepkileri verebilir. Bu durum da insanların ortak bilinçaltına ait bir özelliktir.Jung'a göre insanlar çoğu zaman benzer rüyalar görürler. Farklı kültürlerde yaşamış, farklı deneyimler edinmiş kişilerin ya da toplumların aynı tepkileri vermelerini de Jung, kolektif bilinçaltı kavramıyla açıklar.
Ataların deneyimleri, ortak bilinçaltıyla diğer insanlara aktarılır. Mesela, uyurken düşüyormuş gibi hissetmemizin ve korkarak uyanmamızın nedeni, atalarımızın ağaç kovuklarında uyuması ve uykularından düşmekten korkmalarıdır. Bir başka örneğe göre ise yine uykuda düşermiş gibi olma ve irkilerek uyanmamızın sebebi atalarımızın dünyanın düz olduğunu düşünmesi ve uyurken kenarlara gelip düşmekten korkmasından kaynaklanmaktadır.
Arketipler, kolektif bilinçaltının çekirdekleri olarak tanımlanan duygu ve davranışlardır. Kalıtım yoluyla geçer. Kolektif bilincin katmanlarını oluştururlar. Doğuştan gelen, sonradan öğrenilmeyen beslenme, korunma, barınma gibi temel ihtiyaçlarımız ve herhangi bir deneyim olmaksızın bunları nasıl karşılayacağımızı bilmemiz kolektif bilinçaltının eseridir. Bazı davranışlar yaratılıştan bu yana ortaklık arz eder. Aynı şekilde doğuştan gelen korkularımızın da kolektif bilinçaltıyla tetiklendiği söylenebilir.
Kolektif bilinçaltının varlığını kabul etmek için hayat ve bütün evrenin canlı bir madde olduğuna inanmamız gerekir. Samuel Batler, bütün hayatın bilinçsiz bir hatıradan ibaret olduğunu ve atomların bile bu hatıraya sahip olduğunu ifade etmiştir.