Arama

İsmail Güleç
Aralık 31, 2022
Mescitte şiir okunur mu?
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Bir önceki yazımızda popüler bir hocanın camilerde Mevlit okunmasını eleştirdiğini ve Mevlid'in şiir ve musiki olduğunu ve bunların camide olmaması gerektiğini söylediğini nakletmiş ve yazının sonunda bir sonraki yazıda mescitte şiir okunma meselesinden bahsedeceğimizi ifade etmiştik.

Hz. Peygamber'in şiire karşı bakışını ve yaklaşımını burada uzun uzun anlatmayacağım. Sadece iki örnek vereceğim. İlki meşhur Kaside-i Bürde'nin söylenme hikayesi.

Olayı kısaca özetleyeyim. Kasidenin şairi Ka'b, Muallaka şairlerinden Züheyr b. Ebu Sülma'nın oğlu, Ebu Sülma'nın torunu, Büceyr'in kardeşi, Hansa ve Sülma'nın yeğeni, yani şair bir ailenin şair bir üyesi idi. Çevresinde birçok kişinin Müslüman olmasına rağmen o Müslüman olmadığı gibi İslam'ı ve Hz. Peygamber'i hicvetmeye devam ediyordu.

Babası, Züheyr rüyasında gökten uzatılan bir ipe uzandığını ancak tutamadığını görür. Bunun üzerine oğulları Kâ'b (ö. 645) ile Büceyr'i çağırıp onlara "Oğullarım! Âhir zaman peygamberinin gelmesi yakındır, ancak ben yetişemeyeceğim, siz araştırıp ona iman edin" diye vasiyet eder. Ka'b, Mekke'nin fethinden sonra kardeşi Büceyr ile birlikte Mekke'yi terk etmişti. Medine yakınlarında koyunlarını otlatırken Büceyr babasının ölmeden önce kendilerine anlattığı rüyayı hatırlayarak Medine'ye Hz. Peygamber'i görmeye gider.

Gider ve babasının yetişemediği ipi tutar, Müslüman olur ve geri dönmez. Ka'b kardeşi Büceyr'in Müslüman olduğunu öğrenince çok hiddetlenir ve Hz. Peygamber'i hicveden bir mektup gönderir. Büceyr de bu mektubu Hz. Peygamber'in huzurunda okur. Ağır hiciv üzerine Hz. Peygamber, Ka'b'ın görüldüğü yerde öldürülmesini emreder. Büceyr kardeşine ölüm emrinin verildiğini ve pişman olup Müslüman olmasını öğütleyen bir mektup yazar. Kendisini koruyacak kimse bulamayan Ka'b, kılık değiştirerek Medine'ye girer ve Hz. Ebu Bekir'in tavassutu ile sabah namazı için mescitte bulunan Hz. Peygamber'in huzuruna çıkar ve ona seslenir:

- Ey Allah'ın Resulu! Ka'b bin Züheyr yaptıklarına pişman olmuştur. Huzuruna gelip af dilese bağışlar mısın?

Hz. Peygamber:

- Evet affederim, buyurur. Bunun üzerine Ka'b benim, der ve kendisini affeden Hz. Peygamber'e karşı beslediği temiz ve samimi hislerini dile getiren Bânet Suâd olarak bilinen kasidesini okur. Merhum Sezai Karakoç'un tercümesi ile ilk iki beytini hatırlayalım.

"Yurdundan koparılmış gözleri sürmeli yaralı bir ceylân gibi
Suat'ı alıp götürdüler. Gönlüm öyle kırık ki!
Gönlüm, azat nedir bilmeyen bir köle örneği ezgin.

Tan vakti Suat göçtü buralardan. O ne mağrur bakışlardı Rabbim
ve ne müstağni."

Kâ'b kasidede Hz. Peygamber'i övmeye başladığı,

"Şüphe yok ki, Peygamber, en keskin bir kılıçtır kılıçlarından Allahın.
Sonsuz bir kurtuluşa, nura ve hidayete alıp götüren bizi."

beytini okuduğunda Hz. Peygamber bugün Topkapı Sarayı'nda muhafaza ettiğimiz sırtındaki yemen işi hırkayı (bürde) çıkarıp şairin omuzlarına koyarak kasidesini beğendiğini ve onu affettiğini göstermiş olur. Hz. Peygamber, huzurunda kendini öven bir şiirin okunmasına ses çıkarmadığı gibi beğendiğini göstermiş iken bugün Hz. Peygamber'i öven bir şiiri okuduğu için müslümanları tahfif eden hocaların olması ne acı!

Meşhur Kaside-i Bürde'nin Mescid-i Nebevî'de Hz. Peygamber'in huzurunda okunmasını hatırlattıktan sonra bunun tek örnek olmadığını göstermek için bir rivayet daha nakledeyim.

Mescitte şiir okunma sünneti Hz. Peygamber'in vefatından sonra da devam eder. Peygamberimizin şairi Hassân b. Sâbit, Hz. Ömer devrinde mescidde yine şiir okurken Hz. Ömer gelip onu kınar. Bunun üzerine Hassân, Ömer'e dönerek "Burada senden daha hayırlı kimseye şiir okudum." diye cevap verince Hz. Ömer uzaklaşır. Hassân b. Sâbit'in Hz. Ömer'den daha hayırlı olduğunu söylediği kişi Hz. Peygamber'dir ve Hassân, mescitte defalarca şiir okumuştur. Hatta onun için mescitte bir minber bile konulmuştur.

Mescitlerde Hz. Peygamber'i öven şiirler okumak Ka'b b. Zuheyr'den sonra sünnet oldu. Ka'b b. Züheyr peygamberimizi birkaç beyit ile övdü. Mevlit ise baştan sona Hz. Peygamber övgüsüdür. Biz de her mescidi Peygamber mescidi gibi kabul edip Hz. Peygamber oradaymış gibi onu övmeye devam ediyoruz. Kıyamete kadar da Hz. Peygamber'i övmeye ve sevmeye devam edeceğiz.

Şiir, sevginin en saf ve en güzel ifade aracıdır. Şiir söylemeye kabiliyeti olan Müslümanlar da Hz. Peygamber'e olan muhabbetlerini şiir ile ifade etmeye devam edecektir.

Bir diğer eleştiri Mevlid'in şiir olduğu meselesi idi. Bu konuyu da bir sonraki yazıda ele alalım.

İsmail Güleç

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN