Fransa'da cumhuriyetler silsilesi, zinciri beşe kadar uzandı. Bu nedenle Fransa'yı takiben ve taklitle çeşitli kesimler başkaları için de aynı hulleyi ve kisveyi biçmeye başladılar. Kimileri İran'daki gelişmeleri Fransa cumhuriyetler zincirlemesi içinde izah etmeye kalkıştı ama evdeki hesap veya ısmarlama hesap çarşıya pek uymadı. Bununla birlikte şimdiye kadar Suudi Arabistan devleti üç defa kuruldu ve Kral Selman Bin Abdulaziz ile birlikte galiba veya büyük ihtimalle Suudi Arabistan yeni bir devreye ve döneme daha giriyor. Bazıları bunu 'Dördüncü Suudi Arabistan Devleti' olarak tanımlıyor, algılıyor. Muhammed Bin Selman'ın veliaht olarak taltif edilmesinden önce, henüz Muhammed Bin Nayif'in veliaht olduğu dönemde de kimileri bu yakıştırmayı yapıyordu. Suudi Arabistanlı edip ve hukukçu Ahmet Tuveyciri bunlardan birisi. Hatta Kral Abdullah yaşasaydı yine Suudi Arabistan aynı virajı alacaktı yani dördüncü Suudi Arabistan devleti ilan edilecekti. Neden mi? Zira artık Kral Abdulaziz'in çocukları; Kral Suud, Faysal, Halit, Fehd, Abdullah ve Selman ile birlikte Suudi Arabistan'ın üçüncü devletinin de sonuna gelinmiş oldu. Kral Selman'ın selefi Abdullah da yaşamış olsaydı aynı reformlardan geri dönüş olmayacaktı. Sadece isimler değişecekti. Kral Abdullah'ın bunları gerçekleştirmeye ömrü vefa etmedi. Muhammed Bin Selman'ın veliahtlığıyla birlikte 1932 veya 1933 yılından beri yürürlükteki mer'i sistem kaldırıldı.Sistem, kardeşler arasında en yetenekli ve en elverişli olanın kral olmasına dayanıyordu. Daha doğrusu tabii ayıklama, seleksiyon ile birlikte deniz bitmiş oldu. Kardeşler döneminin sonuna gelindi. Geride kalan son birkaç yaşlı kardeş ise, kral çocukları yani yeğenler tarafından bypass edildiler, elendiler.
*
Kral Abdullah'ın düşündüğünü yapmak kardeşi Selman'a nasip oldu. Daha önce de kardeşlerden Mukrin bin Abdulaziz yedekten; hulleci ve yatıştırıcı sıfatıyla veliaht tensip edilmişti. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Nisan 2015 tarihinde, Veliaht Prens Mukrin bin Abdulaziz'i 'kendi isteği üzerine' görevden alarak, yerine yeğeni İkinci Veliaht ve İçişleri Bakanı Prens Muhammed bin Nayif bin Abdulaziz'i veliaht olarak atamıştı. Giden hulleci'nin veya meşrulaştırıcının yerine, Muhammed Bin Nayif adıyla yenisi ikame edildi. O da görevini ifa edince veya kendisine ihtiyaç kalmayınca kızağa çekildi. Ne olur ne olmaz, uslu dursun denilerek içişleri bakanlığından da el çektirildi. Mukrin'den sonra o da azledildi ve Muhammed Bin Selman tek siyasi varis olarak; kral naibi veya veliaht olarak atandı. Şimdi kimileri babası Selman'ın da çekilerek görevini oğluna bırakacağını varsayıyor. Bunu uzak görenler de var. Yakın görenlerin dayanak noktası şu: Alzheimer illetine yakalanan Kral Selman fiilen hizmet dışı bu nedenle de devir teslim de acele edilmesi gerekiyor. Bu teze iltifat etmeyenler ise Kral Selman'ın kraliyeti oğluna dikensiz gül bahçesi olarak teslim etmek için kalan iktidar günlerini zemini ayarlamak ve hazırlamak için çabalayarak geçireceğini öngörüyor.
Böylece 1902-1932 gergefinde teşekkül eden üçüncü kraliyet de fiilen miadını doldurmuş oldu. Bu değişimi destekleyenlerin yegane tesellisi gerçekten de deprem mahiyetinde olan bu değişimlerin kayda değer bir etki-tepki meydana getirmemesidir. Selis ve yağdan kıl çekercesine gerçekleşmesidir. Dışarıda da pek fazla olumsuz akisler, havalar meydana getirmemiştir. Kimilerine göre bunun nedeni dışarıyı da çeşitli mali işlemlerle memnun, bağlantılarla teskin etmesidir. Kimi Batılılar bunun ABD icazetiyle alakası olmadığını söyleseler de devir-teslimin Trump'ın ziyareti sonrasına denk gelmesi ve söz konusu ziyaret sırasında yüklü miktarlarda bağlantı yapılması itirazlara mahal bırakmamıştır. Bununla birlikte bu seçimin isabetli olup olmadığını zaman gösterecektir.
*
Diriye Emirliği veya İlk Suûdi Devleti, 1744 yılında kuruldu. Şeyh Muhammed bin Abdülvehhab ile Muhammed Bin Suud ortaklığıyla tesis edildi. M. Bin Abdulvehhab Diriye'ye yerleştiğinde Diriye Prensi Muhammed bin Suud, Şeyh Muhammed Bin Abdulvehhab'ın fikirlerini benimsedi ve 'ıslahat çabalarına' destek verdi. Böylece Muhammed Bin Abdulvehhab ile ailesi bu devletin dini otoritesini Al-i Suud da siyasi otoritesi veya kanadını temsil etti. Bu ilk devlet, Osmanlı'nın direktif ve teklifiyle gerçekleşen Mısır ordusunun yürüyüşü ve darbeleri altında can vermiştir. Devletin ileri gelenleri Kahire İstanbul hattında 'asiler/hariciler/bağiler' olarak darağacını boyladılar.
İkinci Suud Devleti ise 1818 tarihi ve sonrasında kuruldu. 1891 yılına kadar ayakta kaldı. Bu ikinci Suud Devletine Necd Emirliği adı verildi. Üçüncü Suud Devleti ise 1902 ile 1921 yılları arasında teşekkül etti ve bu devlete de Necd Sultanlığı adı verildi. Ardından Necd dışındaki bölgelerin de birleşmesiyle birlikte 1932 yılında adını Suudi Arabistan olarak değiştirdi. Böylece devlet, hanedanlığın adını almış oldu.
Kral Selman döneminde oğlu Muhammed Bin Selman'ın veliaht tayin edilmesiyle birlikte işin rengi değişti ve kardeşlerden kardeşlere geçen sistem babadan oğula geçme aşamasına geldi. Böylece ülkedeki rejim bir kez daha değişmiş oldu. Bundan böyle, Kral Abdulaziz'in çocuklarının yerini Kral Selman'ın çocukları alacak. Bu bir milattır. Kimileri bu miladı dördüncü Suud devletinin doğuşuna nişane saymaktadır. Elbette sürecin başındayız, sonrası gayb'ın rahmine açılır.