Arama

Mustafa Özcan
Ocak 7, 2021
Trump’ın son numarası

Trump müflis bir kumarbaz gibi olmayan şansını çok zorladığından kazanayım derken toptan kaybetti. Evanjelik olduğu kadar kontrollü hareketleriyle de tanınan Mike Pence'in desteğini bile yitirdi. Trump süreci geri çevirmek için hamle üzerine hamle yaptı. Hamleler elinde kaldı ve umutsuz teşebbüslerden sonuç alamadı. Bu onun sadece narsist değil aynı zamanda budala olduğunu da gösteriyor. Zaten zalimler ve narsistler budala ve ahmaktır. Yoksa yaptıklarını yapmazlardı. Georgia seçim kurulu başkanından Jeo Biden'ın Kongre'de üstünlüğünü gölgeleyecek şekilde sandık sonuçlarını iptal etmesini ve oylarla da oynamasını yani tezvirat yapmasını istedi. Elbette sandık kurulu başkanı bunu yapamayacağını söyledi ama Trump yine ısrar etti ve tehditlerini sürdürdü. Son bir hamle olarak yandaşlarını Kongre binasına yönlendirdi, önüne yığdı ve yandaşlar resmen Kongre binasını bastı ve burada güvenlik güçleriyle arbede çıktı ve ölenler ve yaralananlar oldu. Burada bir güvenlik zafiyeti veya açığı olduğu belli. 'İyi saatte olsunlar' ekibi mi devreye girdi? Bunun cevabını zamanla alacağız. Ardından Biden ile birlikte sükunet çağrısı yaptı ama yine iddialarını sürdürüyor ve kuyruğunu dik tutmaya çalışıyordu. Bu hamlesi de direkten döndü ve Amerikalıların yüreğini ağzına getirdi. Neyse ki Kongre binasını basanlar korona tedbirleri arasında olan sokağa çıkma yasağına kadar binayı boşalttılar. Lakin Trump'ın hamlesi burada da kalmadı ve yardımcısı Mike Pence'den Kongre onayı sırasında sonuçları tanımamasını ve masayı yıkmasını istedi. Bu narsist adam 'benden sonra tufan' edebiyatına sarılmıştı. Bunun üzerine ilk defa vakur yardımcısı Pence yolunu Trump'ın yolundan ayırdı ve Twitter hesabında Trump'ı takibi bıraktı. Ve sonra Jeo Biden'ın seçildiğini beyan etti. Belli ki o da artık Trump'ın iflah olmaz bir çılgın olduğunu keşfetti. Bu adamın bütün yaptıklarına karşı bugüne kadar gizli kapaklı kalması ve tehlikesinin kestirilemesi tuhaf değil mi? İşte sevgi ve muhabbet gözü insanın gözlerini bağlıyor. Deli birine de vurulabiliyorsunuz.

Çevresi uyur gezer olsa da Trump'ı tanıyanlar çok. Onun ne yapabileceğini de kestiriyorlardı. Hatta ABD'den bildiren Ahmet Furkan büyük şehirlerde birçok markalı büyük mağazanın kepenklerini kapattığını ve Trump'ın seçim sonuçlarını tanımayacağını ve ülkenin bir kargaşa ortamı ve atmosferine yuvarlanabileceğini kestirdiklerini, sezdiklerini ve bunun üzerine bu tedbire başvurduklarını söyledi. Polisler sokaktaki vatandaşa karşı davranışlarında ne kadar ileri gidebileceklerini biliyorlar ama başkan karşısında sus puslar ve acizler. Kanunsuz bir başkan veya kanun tanımayan bir başkan karşısında tedbirleri de yok ve kimse nasıl davranacağını da bilmiyor. Halbuki, Richard Nixon'dan beri gelen bir teamül var. Lakin Trump Nixon'ın yapmadığını yaptı. Her ne vakit azil süreciyle karşılaşsa Amerikan kurulu düzenini (establishment) taraftarlarını sokağa dökmekle tehdit etti. Bu nedenle de New York Times gazetesinin Yahudi asıllı yazarlarından Thomas Firedman seçimlerden sonra Trump'ın kaybetmesi halinde ülkede ikinci defa bir iç savaş çıkabileceğini öngördü, duyurdu. CNN International'a yaptığı bir değerlendirmede yenilgi karşısında Trump'ın pes etmeyeceğine, direneceğine ve ülkenin kargaşa ortamına sürüklenebileceğine, yuvarlanabileceğine dikkat çekmişti. Hasbe'l kader ağaca tırmanan Trump buradan inmek istemiyor ve şantajlarıyla kimsenin de kendisini indiremeyeceğini düşünüyordu. Hakikaten direnerek ya da H. Gül'ün ifadesiyle Beyaz Saray'da intifada başlatarak ne elde etmeyi umuyordu acaba? Bir planı var mıydı? Bu sorunun cevabı yok. İnsiyaki yani içgüdüsüyle hareket ettiği belli. Sadece bozuk plak gibi seçimlere hile karıştırıldığını tekrarlıyordu. Lakin burası İran değil ki milyonlarca oy birden el değiştirsin! Karşı rakibin hanesine geçsin! Kendisi Ahmedinejad'a özendi lakin unuttuğu bir şey var. Yönettiği ülke İran değil, ABD!

Trump'ın ihmal edilebilir tarafı yoktu ama ihmal ettiler. ABD'de Bush ailesinin seçim zaferleri şaibelidir onun ötesinde fiilen darbe yapmışlar ve kanunları çiğnemişlerdir. Bush ailesi ve Trump kanun tanımaz özellikler göstermektedir. Bununla birlikte George W. Bush dahil kendi partilileri bile Trump'ın çılgınlığı karşısında 'bu kadar da olmaz' deme durumunda kalmıştır. Cumhuriyetçiler dahi kendi eserleri karşısında apışıp kaldılar. Kısaca Trump ABD'yi yönetmeye ehil birisi değildi.

Trump'ı somut olarak azmettiren hususun ne olduğu hala meçhul. Sadece seçimlere hile karıştırıldığını söylüyor ama kendi çevresi bile buna inanmıyor. Kongreyi basan kitlenin derdi ne? Bu kitlenin özellikleri iyi analiz edilmeli! Neden körü körüne Trump'ı destekliyorlar? Bunların da budala olduklarını varsayabiliriz. Genellikle ırkçı çevreler arasından geldikleri tahmin ediliyor. Dolayısıyla ideolojik bir duruşu temsil ediyorlar. ABD siyasi ve sosyal olarak kutuplaşmış ve ikiye ayrılmış bir ülke. Birinci kısımda köylü ve kırsal kesimden gelen ırkçı beyazlar yer alıyor bunların birçoğu da Trump'ı destekliyor. İkinci grupta ise daha rafine Demokrat Partiyi destekleyen Gökkuşağı tabir eden kitleler var. Bunlar siyahlar, Melezler ve kimi kenarda köşede kalmış beyazlardan ve hatta hilafına iyi eğitimli ve zengin beyazlardan teşekkül ediyor. Trump iktidarı döneminde bu kutuplaşmayı daha da azdırmış, keskin hale getirmiştir. Anlaşılan Trump'ın ayak takımı gibi hareket eden bu kitleden bir kısmı açık ve gizli talimatla Kongre binasını basmıştır. Trump ikide bir derin devlete karşı muhakemeden yoksun yandaşlarını sahaya sürebileceğini ifade ediyordu. Bu suretle denemiş oldu!

Bu da bardağı taşıran son damla olmuştur. Trump bu suretle kendi ipini kendi çekmiştir.

Peki yandaş ayak takımını azmettiren husus ne idi? Bence yandaşlıktan başka bir şey değil. Bu kesim kesinlikle Trump gibi muhakemeden yoksun. Kitle psikolojisi ile hareket ediyor. Trump'ın haksızlığa uğradığını düşünüyor.

5 Ocak ile 20 Ocak arasında Trump kendini Beyaz Saray'da fuzuli şağil durumuna düşürmüştür. Devir teslim töreninden evvel Trump'ın derhal Beyaz Saray'ı tahliye etmesi isteniyor. Kaçığın düştüğü duruma bakın. Narsizm, Beyaz Saray'da, evde durduğu gibi uslu durmuyor.

Velhasıl Trump'ın son numarası da boş çıktı. Artık günahlarını İzmirli Rahip Brunson çıkarır herhalde!

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN