Mustafa Özcan
20.03.2025
Mustafa Özcan
Bütün yollar Çanakkale’ye çıkıyor!
Tüm Yazıları

Bütün yollar Çanakkale’ye çıkıyor!

Eski bir tabirde 'bütün yollar Roma'ya çıkar' denilir. Tarihin bu diliminde de bütün yollar Çanakkale'ye çıkmakta ve Çanakkale'den geçmektedir. Kısaca Roma'nın ayakta olduğu günlerde bütün hatlar Roma'dan geçmekte ve işinizi ancak Roma üzerinden görebilmekteydiniz. Günümüzde de Çanakkale 100 yıla damgasını vurduğu gibi ikinci yüzyıla da damgasını vurmak üzeredir. Birinci Çanakkale Osmanlı'nın yedi düvele kafa tuttuğu dar alanda cihan savaşı verdiği bir mevziidir. Dünyanın sinir uçlarının toplandığı yerdir. Günümüzün Çanakkalesi ise Suriye ile Filistin'dir. Bilad-ı Şam bölgesidir. Buranın mazlumları bütün dünyaya kafa tutmaktadır. Osmanlı'nın yedi düveli burada küresel güçler olmuştur. Çanakkale zaferi kutlamaları 18 Mart tarihinde yapılmaktadır. 18 Mart 1915 tarihi itibarıyla destan yazılmış ve savaş kazanılmıştır. Çanakkale geçilmez deyimi tarihe kazınmıştır.

Yaklaşık 100 yıl sonra 2011 tarihinde de Suriye'de başka bir 18 Mart kayıtlara geçmiştir. 18 Mart 2011 tarihinde şanlı Suriye devrimi ve direnişi başlamıştır. İstibdada ve zulme karşı 13 yıl boyunca destan yazılmıştır. Kuduri gibi fıkıh kitaplarında (Muhtasar el Kuduri fi'l fıkhı'l Hanefi, Daru'l Faruk Amman-Ürdün, s: 35) zulme karşı gelirken vefat edenler de şehit kapsamında sayılmıştır.) Farklı dinlere mensup olmaktan dolayı küffar tarafından öldürülenler şehit olduğu kadar zulme karşı çıkarken Müslümanlar tarafından öldürülenler de şehit hükmünde sayılmaktadır. Bu ayrıntı önemli olsa gerektir. Suriyeliler ilk Çanakkale kahramanlar arasında destan yazdıklar gibi ikinci Çanakkale şehitleri kervanına da katılmışlardır.

İkinci Çanakkale destanının cepleri ve cepheleri arasında Suriye kadar Filistin de vardır. Netanyahu 19 Ocak tarihinde başlayan ateşkesi 18 Mart 2025 tarihinde sonlandırmış ve bozmuştur. Yine katliama başlamıştır. Böylece İkinci Çanakkale destanına bir çentik daha atmıştır.

Ateş hattına ve çatışmalara geri dönmesinde ne gibi şahsi dürtüleri olursa olsun bu pervasızlığıyla yeni Çanakkale destanının saç ayağını harekete geçirmiştir.

Bu olayın şahsi okumaları olduğu gibi aynı zamanda sembolik okumalar da vardır. Elbette birinci önceliği siyasi kariyerini kurtarmaktır. Bunun için çılgınlar mangasından dökülenleri yeniden etrafında toplamaya çalışıyor. Kabineye geri dönüşünü savaşa yeniden başlama şartına bağlayan Ben Gvir gibi aşıralar için böylece dönüş kapısı açılmış oldu. Netanyahu'nun birinci önceliği hükumeti kurtarmak ve 2026 sonunda yapılması tasarlanan seçimleri kazasız belasız ulaşmaktır. Bunun için de Gazze'de savaşın devam etmesi gerekiyordu. O tarihe kadar gemisini su aldırmadan yüzdürebilmeyi tasarlamakta. Bunun için de ateşkesi bozarak kabineye dönmeyi savaşa devam şartına bağlayan aşırıların aşırısı Ben Gvir'e dönüş kapısını aralamış oldu.

18 Mart (2025) günü tarihin düğüm günlerinden birisi olmuştur. Bu düğümde üç ilmik birden vardır ve bu ilmikler yeni bir Çanakkale destanını haber vermektedir. Birincisi, 18 Mart Çanakkale zaferi veya destanının yıl dönümüdür. Çanakkale zaferi veya destanının üzerinden yaklaşık 110 sene geçmiştir. Asrımızın Çanakkalesi ise birinci ayağı olarak Suriye destandır. Şöyle ki 18 Mart 2011 tarihinde Suriye'de, Beşşar Esat rejimine yönelik olarak bir devrim kıvılcımı yakılmıştır. Zulme dur denilmiştir. Olayların patlak vermesinden bir gün sonra Türk kafilesiyle birlikte Emevi Camii'ne damlamıştık ve oradaki insanlardan bir gün öncesinin ahvalini dinledik. Emevi Camii'nde şebbiha sürüleri ile cemaat karşı karşıya gelmişti. Şebbiha sürüleri cemaati sindirmek ve dağıtmak için hazırlıklı gelmişlerdi. Devrim kıvılcımından 13 yıl sonra devrim zafere ulaştı. Lakin devrimin yerleşmesi zaman alacak ve yeni fedakarlıklara vabeste olacaktır. Devrimin iki baş düşmanı bulunuyor. Bunlardan birisi İran ki her zaman hatları karıştırmakta ve mecraları bulanıklaştırmaktadır. Diğeri de İsrail eksenidir.

İkisinin de yeni Suriye'yi ve devrimini boğmaya çalışmaları tesadüf değildir. Baştan beri de devrimin zaferini gölgeleyen ve önleyen İran-İsrail gergefi olmuştur. Ya da engelidir. Bu iki şer gücün sırtını tamamen yere getirmeden final sona ermeyecektir. Huzur bulunamayacak ve fitneler dinmeyecek ve söndürülemeyecektir.

İşte burada yeni Çanakkale destanının üçüncü ayağı beliriyor ve ortaya çıkıyor. Bu da Filistin ayağıdır. Nitekim Netanyahu ateşkesi bozmak için Çanakkale zaferinin ya da Şam devriminin yıl dönümü olan 18 Mart 2025 tarihini seçmiştir. Kaderin remzi şaşmamıştır. Netanyhu bu tarihi rastgele seçmiş olsa bile bu tarih seçilmiş bir tarihtir ve remzen ortak bir kadere ve Çanakkale destanına işaret etmektedir.

Bütün yollar Çanakkale'ye çıkıyor.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mustafa Özcan

Mustafa Özcan Diğer Yazıları