20. yüzyılın en renkli simalarından olan ve bir ara dünya gençliği arasında eserleri ve fikirleri oldukça yaygınlaşan Freud'un tavizsiz öğrencisi Reich, aslında paranoyak bir akıl hastası olmasının yanı sıra sinsi, saldırgan ve fanatik biriydi.
1897 yılında bir Yahudi ailenin oğlu olarak Galiçya'da doğdu. Anne babasının Yahudi inançları zayıftı, ama Hristiyanlığa da geçmemişlerdi. Bu yüzden Reich hiçbir zaman din eğitimi görmedi. Rivayete göre babası otoriter, soğuk ve güvensiz bir Yahudi'ydi. Ancak, Reich'in sonradan belirttiği üzere, babası Yahudilikten ayrılmış, çocuklarını Yahudi gelenekleri ile yetiştirmemiş ve hatta onların Yahudi Almancası (Yidiş) konuşan diğer çocuklarla oynamasına bile hiçbir şekilde müsaade etmemiştir. Yetişkinliğinde, kendisini Yahudi olarak adlandıran kişilere Yahudi olmadığını söylemiştir.
Reich bir köydeki çiftlikte büyüdü. Oyun arkadaşı olmadığından 3 yaş küçük kardeşi ile birlikte çocukluğunu geçirdi. Robert adlı bu kardeşi 26 yaşında veremden ölmüştür. Reich köy ve çiftlik hayatı sırasında hayvanlarla, onların çıplak oluşları ve cinsel faaliyette bulunuşları ile fazlasıyla ilgileniyordu. Yazılarında sık belirttiği gibi bu yaşantı, onun cinsel fonksiyonları daha çocukluğundan itibaren "sıradan, tabi şeyler" olarak görmesine yol açtı.
Reich'in babası çok kıskançtı ve bu yüzden evlilikleri iyi gitmiyordu. Babası, annesine sık sık kaba kuvvet ve sataşmada bulunuyordu. Bu yüzden annesine çok bağlıydı. 1909, Reich'in hayatında çok acı bir yıldır. Annesi, eve gelen özel öğretmenle babasını aldatmaktadır. Wilhelm Reich buna şahit olmakta ve acıyla kıvranmaktadır. Bir yazısında her gece annesini yatak odasında öğretmeni ile oynaşırken gördüğünü yazmıştır. İçeri girmeyip dışardan onların aşk seslerini dinlemekte, utanmakta, öfkelenmekte ve kıskanmaktadır. Sonunda dayanamaz, gördüklerini babasına anlatır. Babasının öğrenmesi üzerine annesi intihar eder. Duygusal bağlarla sevdiği annesi, kendi yüzünden vahşice intihar etmiştir. Gündelik ev temizliğinde kullanılan kimyasal maddeleri içerek günler boyu büyük acılar içinde kıvranarak can vermiştir. Hep bunun acısını çeker, büyük bir suçluluk duygusuyla baş başa kalır. Reich, 12 yaşındayken annesiz kalır.
Aynı yıl liseye başlar. 1914'te karısının canına kıymasını kaldıramayan babası adeta intihar eder gibi sağlığına dikkat etmez, kendisini ihmal eder; zatürreye ve vereme yakalanarak ölür. Artık Reich, daha 17 yaşında hem annesiz hem babasız kalır.
1918'te Viyana'da üniversite öğrenimine başlar, bir yıl sonra tıp fakültesine geçer. Okulda, özellikle cinsellikle ilgili şahsî araştırmalar yapar. Freud'un ortaya attığı psikanalizin çağın hem tıbbına hem genel olarak entelektüel dünyasına damgasını vurmak üzere olduğu yıllardır. Reich, 1920'de Viyana'da Psikanaliz Derneği'ne girer. Artık o, "Freud'un gözde öğrencisi"dir ve onunla birlikte çalışır. Hayatının büyük bir bölümünde hatırı sayılır bir analist olarak tanınır.
Freud gibi o da akıl hastalıklarının kaynağının cinsel gelişim olduğunu kabul eder. Bu iddiayı reddeden Jung ve Adler'in aksine, Freud'un cinsellikle ilgili tezlerini daha ileriye götürmeye çalışacaktır. Reich, 1921'de Annie Pink ile evlenir. 1922'de üniversiteyi bitirir ve tıp doktoru olur. 1927 şubat ayında "Bedensel Boşalmanın İşlevi" adlı kitabı yayınlanır. Bu kitapta, ruhsal rahatsızlıklarla cinsel bozukluklar arasındaki ilişkiye birinci derecede önem veren orgon teorisini açıklar. Cinselliğe o kadar takmıştır ki psikanalist arkadaşları bile ona karşı çıkarlar. Artık Freud ve çevresi onu pek istememektedir.
"Bedensel Boşalmanın İşlevi" adlı kitabında Reich, sağlıklı ruhsal organizasyonun oluşması için önce sağlıklı bedensel sevginin ve orgazmın yaşanması, bunun da doğru şekilde düzenlenmesi gerektiğini iddia eder. Bu öğretisini "cinsel ekonomi" olarak adlandırır. 1928'de onu komünist eylemci olarak görürüz. 1929'da "Diyalektik Materyalizm ve Psikanaliz" adlı kitabını yayınlar. Marksizm ve Psikanalizi bağdaştırmaya çalışır. Ruhsal hastalıkların tedavisinde cinselliği tedavi aracı olarak kullanır, başarı sağladığını iddia eder ancak gelen tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kalır.
1929'da Moskova'ya gider. Orada gördüklerine hayran kalır. Gebeliğinin sekizinci ayına gelmiş, üstelik evli olmayan bir hanımla karşılaşması bunlardan biridir. Kadın ona, karnındaki çocuğun kimden olduğunu kimsenin sormadığını söylemiştir. Bir keresinde de, bir aile onu gece evlerine çağırmıştı. Evde yedek yatak yoktu. Bunun üzerine 16 yaşındaki kızları, hiç istifini bozmadan ana babasına "Üzülmeyin, ben gidip erkek arkadaşımda yatarım." demiştir.
Yine Komünist Gençlik Birliği'nden iki genç, bir anne adayının doğacak çocuğunun bakımını birlikte üstlenmek istediklerini söylemişlerdi. Çünkü hangisinin baba olduğunu bilmiyorlarmış.Bu hikâyeler Reich'e komünizmi daha çok sevdirmişti. Çünkü o ahlâk ve namus kavramlarını reddediyor, rastgele ve serbest cinselliği savunuyordu. 1933 mart ayında, Almanya'nın komünist bir Yahudi için yeryüzündeki en tehlikeli yer olmasından dolayı, önce Viyana'ya geçer, oradan Kopenhag'a kaçar. Sürgündedir artık. Kendisiyle gelmeyen karısından ayrılır ve ikinci evliliğini yapar.
1933 eylül ayında "Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı"nı yayınlar. Bu kitapta kitlelerin taşıdığı yıkıcılığa "coşkusal veba" adını verir. Bu vebanın kökeninde yine büyük ölçüde bastırılmış cinsellik olduğunu ileri sürer. Fakat komünistler de bu ahlâk ve namus tanımayan adamı partide tutmak istemezler. Komünist Parti'nin ileri gelenlerinden Prof. Friedlaender, "Cinsel baskının bütün sosyal sınıflarda görüldüğünü söyleyen Reich'in iddiası inanılmazdır" der. Önceleri Reich'i desteklerken şimdi şiddetle karşısındadır. Komünist bir hekim de şunları söyler: "Reich, teşkilatlarımızı geneleve çevirmek istiyor. Gençliğimize karşı işlenmiş bir suçtur bu."
1934 ağustos ayında Psikanaliz Derneği'nden çıkarılır, artık afaroz edilmiştir. Dernekten ünlü Psikanalist Otto Fenichel, o zamana kadar Reich'i desteklerken ona en azılı düşman olanlar safına geçmiştir. Bu olay yüzünden Reich'in sinirleri bozulur, birkaç hafta psikiyatri kliniğine yatarak tedavi görmek zorunda kalır. Fenichel, Reich'in boşandığı karısı Annie ile birlikte onun akıl hastası olduğunu çevreye anlatmaya başlar.
1936'da Oslo'da bir laboratuvar kurar, bion deneylerine başlamıştır. "Bion", Reich'ın orgon teorisi içinde yer alan, hayat enerjilerine verdiği addır. Reich, çalışmalarının merkezine cinselliği yerleştirmiştir ve sol görüşlere de sahiptir. Adeta sapkın bir tarikat görüntüsü vermektedir. Önce kamuoyunda ve giderek bilim adamları arasında Reich aleyhinde bir kampanya başlar. Bilim adamları Reich'i, şarlatan olarak görmektedirler.
1937'de ünlü Norveçli Psikanalizci Nissen'in bir gazetede röportajı çıkar. Nissen, Reich'i kastederek "Ülkemizde, psikanaliz yaban otların kapladığı bir bahçeye dönüştü. Burada geçerli ve sağlıklı her şeyi bastıran her türlü üfürükçü yeşeriyor." diyordu.1939'da Norveç'ten New York'a göç etmek zorunda kalır ve üçüncü defa evlenir.
1940'ta, orgon enerjisini atmosferde de keşfettiğini açıklar. Orgon biriktireci deneylerine başlar. "Biriktireç"ler, bu hayat enerjisini toplamakta ve toplanan enerjinin libidinal problemlerden (cinsellik) kansere kadar her türlü derde şifa olacağına inanmaktadır. Gönüllüler, orgon kabinlerine çıplak olarak girmekte, orgon enerjisi kullanılarak "tedavileri" (?) yapılmaktadır. Üstelik biriktireci kiralayan herkese cinsel gücünün de artacağı iddiasında bulunmaktadır.
1948'de hayat enerjisinin (orgon) düzenlenmesiyle ruhsal iyileşme sağlandığı gibi, kanserin de önlenebileceğini hezeyanını açıkladığı "Kanser" adlı kitabını çıkarır. Çok ünlü Norveçli Kanser Uzmanı Kreyberg'e mikroskopta hareket eden uzun şekilleri sorar. Kreyberg, tanıyamadığını belirtir. Bunun üzerine Reich, "bunlar kansere yol açan hücreler" der. Kreyberg, bu olaydan sonra "bu adam akıl hastası" demeye başlar. Bu yıllara kadar ABD'de bir yandan psikoterapi uygulamaları yapar diğer yandan psikoanalitik teorilerini üniversitelerde öğretir. İsmi Amerikan bilim adamları listesinde baş sıralardadır. Gazete ve bilimsel dergilerde övgüyle söz edilir. Taraftarları hızla artmaktadır.
1954'te Besin ve Ecza İdaresi, Orgon Biriktireçleriyle ilgili olarak Reich'e şarlatan ve sömürücü hekimlikten dava açar. Mahkeme, Orgon Biriktireçleri ile kitapları imha etme kararını verir. Altı ton ağırlığındaki kitapları yakılır. 2 yıl hapis cezasına çarptırılır. Kendisini muayene eden psikiyatrist hekim ekibi onda 'paranoya, büyüklük hezeyanı, zulüm görme ve referans fikirleri' tespit ederler. 1957 mart ayında cezaevine girer, çok ağladığını oğlu Peter'e söyler ve kasım ayında orada ölür.
Ölümünün ardından hiçbir psikiyatrik veya bilimsel gazetede anma yazısı veya ölüm ilanı yayımlanmamıştır.
Görüşleri
Reich, her tür ruhî hastalığın giderek birçok bedenî hastalığın oluşmasında, cinsel enerjinin boşaltılamayıp zararlı hale gelmesinin rol oynadığını ileri sürüyordu. Reich'e göre ruh sağlığının korunması için sınırlama olmadan cinsel ilişkiye girilmesi gerekiyordu. Bu fikrini uygulamaya geçtiği, kendisine yardım istemek için gelen hastalarına sarkıntılık ettiği söylenir olmuştu.
Reich'i önceleri birçok filozof, tıp adamı ve yazar hararetle desteklediler. Fakat iddialarının dozu artınca fikirlerinin mantık dışılığını anlayıp ona karşı tavır almak da gecikmediler. Olendorff, "Reich, Bedensel Boşalmanın İşlevi adlı kitabından göndermişti. Kitabı verdiğim bilim adamları saçma deyip burun kıvırıyorlardı." demekteydi. Reich de kendisinin akıl hastası olduğundan şüphe ederdi. Yanındakilere "Benim gerçekten deli olduğuma inanıyor musun?" diye sorardı.
Reich vakası neyi gösteriyor?
Sağlığında ve hatta ölümünden sonra bile Reich'in pek çok taraftarı olmuştur. 60'lı yıllarda Amerikan gençliği arasında moda şeklinde yaygınlaşmıştı. 80'li yıllarda da ülkemizi Reich cereyanı sarmış, eserlerinin çoğu (25 kitabı) Türkçe basılarak birçok defa yeniden yayınlanmıştır. Özellikle 'Dinle Küçük Adam' adlı kitabı defalarca baskı yapmıştır.
Reich örneği, bize bir fikir ne kadar saçma sapan ve mantıksız bile olsa insanlar arasında taraftar toplayabileceğini, kişi akıl hastası da olsa düşüncelerinin bazılarının akla yakın gelebileceğini göstermektedir. Ayrıca Freud'un garip teorisinin radikal şekilde savunulması halinde nerelere kadar savrulabileceği anlaşılmaktadır.
Reich'i incelerken diğer şu noktalar da dikkat çekicidir: Çocukluğunun itilmişliği ve yalnızlığı, Yahudi oluşundan dolayı aşağılanışı, derken çok bağlı olduğu annesinin babasına ihanet edişi ve babasının öğrenmesiyle annesinin intiharı. Üstelik babasına bunu gammazlayanın kendi oluşu.
Reich, çocukluğundaki bu acıların etkisi ile en olmadık fikirleri savunabilmiş, en garip şeyleri bile icat olarak tanıtabilmiştir. Reich'in hayat hikâyesi şöyle özetlenmiştir: "Sağdan da soldan da yüz bulamamış, bunun üzerine delirmiş bir Marksist Psikanalizci."
Tarih, garip ve mantıksız akımların önyargılı teorilerin en güzel ayıracıdır. Bir ara pek çok insanın peşine takıldığı organon teorisi şimdi sadece gülümsetiyor ve insanoğlunun ne tuhaf durumlara düştüğünden dolayı şaşırtıyor...
KAYNAKLAR
1- Wilhelm Reich. Orgazm, evrensel enerji ve psikanaliz. Top Sante Ocak 1996.
2- Reich. Bernd A. Laska. Alan Yayıncılık.
3- Reich'ın Düşünsel Yaşamı. Luigi De Marchi. Payel Y.
4- Reich Freud'u Anlatıyor. Payel Y.
5- Ruhbilim Sözlüğü. Orhan Hançerlioğlu. Remzi Y.
6- Psikanaliz Yanılgısı. Prof. Dr. M. Kerem Doksat. Alter Yayınları, 2014.