Arama

Prof. Uğur Derman
Temmuz 21, 2023
Hat san’atında Hz. Ali - 5

(Bu makâlenin dördüncü bölümü geçen hafta neşredilmiştir)


Resim 1

Celî sülüs zer-endûd levha (1319/1901)

Okunuşu ve mânâsı:

"Lî hamsetün utfî bihâ

Harru'l-vebâ el-hâtıme

El-Mustafâ ve'l-Murtazâ

V'ebnâhümâ ve'l-Fâtıme"

(Şu beş şey bende cehennem sıcağı gibi olan vebâ ateşini söndürür: Mustafâ, Murtazâ, oğulları ve Fâtıma)

Hattatı: Sâmi Efendi (1838-1912)

Eserle ilgili notlar: Mustafa Râkım'dan sonra celî sülüs hattına nihâî şeklini veren Sâmi Efendi'nin kalıbından müzehhib Bahaeddin Tokatlıoğlu tarafından işlenen bu zer-endûd (sürme altın) levha her iki san'atkârın şâheserleri arasında ilk sırayı alır. Bu manzûmenin böylesine mükemmel bir celî sülüs uygulamasına, daha önceki yazılmış örneklerinde rastlanmamıştır, denilse mübalağa sayılmaz.


Resim 2

Ta'lîk düz kıt'a (1337/1919)

Okunuşu ve mânâsı:

Nâdi Aliyyen mazhare'l-acâib

Tecidhû avnen leke fi'n-nevâib

Küllü hemmin ve gammin seyencelî

Binübüvvetike Yâ Ali Yâ Ali Yâ Ali

(Kendisinden hârikalar zuhûr eden Ali'ye seslendiğin sıkıntılı anlarında, onu bir yardımcı olarak bulursun. Ey Ali, senin velîliğinle her türlü keder ve gam zâil olup dağılacaktır)

Hattatı: Mehmed Hulûsi (Yazgan, 1869-1940)

Eserle ilgili notlar: Son devrin ta'lîk üstâdı Hulûsi Efendi'ye âid olan bu kıt'a, meşk için hazırlanmadığı cihetle, özenli olarak yazılmıştır.


Resim 3

Celî sülüs levha

Okunuşu:

"Zülfikār-ı tîz ile sâhib-kıransın yâ Ali,

Şâh-ı merdân, tîr-i Yezdan, kahramansın yâ Ali "

Hattatı: Mustafa Râkım Efendi (1758 -1826)

Eserle ilgili notlar: Celî sülüs hattında yaptığı inkılâpla eski celî anlayışını ortadan kaldıran Mustafa Râkım Efendi, şairi belirlenemeyen yukardaki beyte o kadar hareket vermiştir ki, sanki Hz. Ali elinde zülfikārı, Hayber cengini bitirmek üzeredir; bunu farketmek için sondaki Ali isimlerine bakmak yeterlidir. Levhanın bezemesi, Osmanlılar'da tezyînatın Batı tesîrine girdiği XIX. yüzyıla âiddir.


Resim 4

Celî sülüs levha (1301/1884)

Okunuşu:

"Yâ Rab, beni dûr eyleme evlâd-ı Ali'den

Tâ bendesiyem ben anın 'kālû belî' den"

Hattatı: "Bende-i Âl-i Abā, Seyyid Aliyy-i pür-hatā" Çırçırlı (Haydarlı) Ali Efendi (ö.1902)

Eserle ilgili notlar: Hz. Ali sevgisini belirten bu beyit veya birinci mısraı birçok hattat tarafından yazıla gelmiştir.


Resim 5

Celî ta'lîk levha (1320/1902)

Okunuşu: "Yâ Rab, beni dûr eyleme evlâd-ı Ali'den, Rn.A.E."

Hattatı: Hacı Nazif Bey (1846 -1913)

Eserle ilgili notlar: Celî sülüs ve celî ta'lîk hatlarının unutulmaz isimlerinden Hacı Nazif Bey'in bu istifli tertîbi, yazıldığı yıl basım yoluyla çoğaltılmıştır. Hattâ, hattatların yazıyı rahatça yazıp tashih edebilmeleri maksadıyla üzerine âhar tabakası çekilmiş olan kâğıdlara basıldığı cihetle, matbû olduğunun anlaşılması güçtür.


Resim 6

Celî sülüs zer-endûd levha (1324/1906)

Okunuşu:

"Ger vücûdum yüzseler, kalmasa tende deri,

Dönmezem hubb-ı Ali'den; Hayderî'yem Hayderî"

Hattatı: Çırçırlı (Haydarlı) Ali Efendi (ö.1902)

Eserle ilgili notlar: Bu yazı, Ali Efendi'nin vefatından dört yıl sonra kalıbından bir müzehhib eliyle işlendiği için o yılın tarihi konulmuştur. Ancak bu beyit, ismi Ali olan ve Fatih'deki Haydar (Hayder) semtinde doğmasından dolayı Hayderî lakabıyla anılan hattatımızla hoş bir tevafuk oluşturmaktadır.


Resim 7

Celî ta'lîk levha (1342/1924)

Okunuşu:

"Dem urmuşum aşk-ı Esedullâh-ı Velî'den,

Serden geçerim, geçmezem aşk-ı ezelîden.

Cânım çıkar, aşkı kalır îman gibi dilde,

Kimdir beni men' eyleyecek hubb-ı Ali'den?"

Hattatı: Hulûsi Yazgan (1869 -1940)

Eserle ilgili notlar: XX. yüzyılın ilk çeyreğinde hayatta olan Üsküdarlı şâir Safvet Bey tarafından nazmedilen bu kıt'a, yine o yıllarda ta'lîk hattının büyük ismi Hulûsi Efendi eliyle levha hâlinde yazılmıştır.


Resim 8

Celî ta'lîk levha (1377/1957)

Okunuşu: "Açılır Bâb-ı Ali'den Hakk'a vuslat perdesi"

Hattatı: Hâfız Kemâl Batanay (1893-1981)

Eserle ilgili notlar: Levhanın ebrû tezyînatı Mustafa Düzgünman'a (1920-1990) âiddir.


Resim 9

Sülüs levha (1377/1957)

Okunuşu:

"Yâ İlâhi! Fahr-i âlem Mustafâ'nın aşkına,

Fâtih-i Hayber Aliyyü'l-Murtazâ'nın aşkına.

Ser be-teslîm-i rızâ, îmânımız takdîredir,

Eyle tevfîkın refîk, Âl-i Abâ'nın aşkına "

Hattatı: Mustafa Halim Özyazıcı (1898 - 1964)

Müzehhibesi: Rikkat Kunt (1903 -1986)

Eserle ilgili notlar: Kimin tarafından nazm edildiği belirlenemeyen bu kıt'anın, son devirde Necmeddin Okyay ve Halim Özyazıcı tarafından hüsn-i hatla yazıldığı görülmüştür, yukarda Halim Efendi'nin levhası yeralıyor.


Resim 10

Ta'lîk mâil kıt'a (1380/1960)

Okunuşu:

"Nakş-ı sînemdir Muhammed, hatt-ı rûyumdür Ali,

Bağ-ı dilde gonçe-i cânân-bûyumdür Ali.

Cânı vermek nakdine bir zikr-i cânân istesem:

Rûz u şeb vird-i zebânım, güft u gûyumdür Ali."

Hattatı: Necmeddin Okyay (1883-1976)

Müzehhibesi: İnci A. Birol

Eserle ilgili notlar: Osmanlı devrinde, Kādirî tarîkınden Beylerbeyi Nevruz Tekkesi'nin son şeyhi; Cumhuriyet devrinde de gazeteci, "Radyo Gazetesi" programını sunan ve İngilizce mütercimi olarak tanınan M. Nureddin Artam (1900-1959), aynı zamanda iyi bir şâir ve heccav kimliğiyle de hâtırlanır. Yukarıdaki kıt'anın nâzımı da merhum Artam'dır.


Resim 11

Celî ta'lîk levha

Okunuşu ve mânâsı:

"Ey münkirân, ey münkirân! Hakkā ki men ez cân ü dil

Tâ bende-i Haydar şüdem, mülk-i Süleymân yâftem".

(Ey inkârcılar, ey inkârcılar! Gerçekten ben gönül ve ruh ile Haydar'a (Hz. Ali'ye) bende olunca Hz. Süleymân'ın mülkünü elde etmiş sayılırım).

Hattatı: Necmeddin Okyay (1883-1976)

Eserle ilgili notlar: Necmeddin Okyay'ın celî ta'lîk ile yazdığı bu beytin etrafı üstâdın kendi hatib ebrûlarıyla bezenmişdir.

Prof. Uğur Derman

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN