İslamcılık hareketinin fikir önderi: Said Halim Paşa
Said Halim Paşa, çok okuyan, geniş kültür sahibi bir devlet adamıydı. Alçak gönüllü, iyi ahlaklı, nazik ve dürüst bir kişi olarak tanınan Said Halim Paşa, İslamcılık hareketi ile ilgili fikirleriyle tarihimizde kendine önemli bir yer edindi. Batı'da eğitim aldığı halde dönemin diğer aydınları gibi Avrupa'yı bir kurtuluş olarak görmemiş, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ndeki aşırılıkları frenlemişti. Said Halim Paşa, bir Ermeni komitacının silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Peki, Said Halim Paşa kimdir?
Giriş Tarihi: 05.12.2019
17:29
Güncelleme Tarihi: 05.12.2022
14:13
BİR ERMENİ TARAFINDAN VURULARAK ÖLDÜRÜLDÜ
144 arkadaşıyla birlikte savaş sorumlusu ve "Ermeni kırımı" iddiasıyla ilgili olarak müttefik mahkemelerinde yargılanmak istendiyse de suç işlediğine dair bir delil bulanamadığından 29 Nisan 1921'de Malta'da serbest bırakıldı. İstanbul'a dönme isteği sakıncalı görülüp reddedildi.
İngiliz işgali altındaki Mısır'a da gidemediğinden Roma'da bir konak kiralayıp oraya yerleşti. 5 Aralık 1921'de konağın önünde Ermeni Arşavir Şıracıyan tarafından öldürüldü. Naaşı İstanbul'a getirildi ve 29 Ocak 1922'de II. Mahmud Türbesi bahçesinde babasının yanına gömüldü.
ENVER PAŞA VE CEMAL PAŞA’YI DENGEDE TUTAN BİR PAŞAYDI
Çok okuyan, geniş kültür sahibi bir devlet adamı olan Said Halim Paşa kibar, alçak gönüllü, iyi ahlâklı, nazik ve dürüst bir kişi olarak tanınmıştır.
İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin kuklası olmamış, cemiyet içindeki aşırılıkları frenleyen ve özellikle Enver Paşa ile Cemal Paşa'yı denge halinde tutan bir siyaset gütmüştür.
İSLAMCILIK AKIMININ ÖNEMLİ FİKİR ÖNDERİ
Cemiyetin önde gelenlerinin saygısızlıklarına karşı Sultan Reşad'ın yanında yer almıştır .
Siyasî şahsiyetiyle birlikte mütefekkir kişiliği de büyük önem taşıyan ve İslamcılık akımının en önemli fikir önderlerinden biri olan Said Halim Paşa, Batı medeniyetini ve sosyal hayatını yakından tanımasına rağmen kendi kültür ve medeniyetine bağlı aydın bir fikir adamı olarak kalmıştır.
İSLAM BİRLİĞİ İDEALİNİ BENİMSEMİŞTİ
Said Halim Paşa, İslam birliği idealini ön plana alır ve İslam birliği olmadan millî birliğin kurulamayacağını savunur. İslâm beynelmilelciliğini zamanındaki sosyalizmin kurmak istediği beynelmilelciliğe benzetir.
Millî kimliğini öne çıkaran bir ferdin İslamî dayanışmaya önem verdiği oranda iyi bir insan olacağı görüşündedir. İslam âleminin büyük bir aile gibi olduğunu ileri sürer ve İslam'ın katı ve bencil milletçiliğe karşı olduğuna inanır.
İSLAMİ KURUMLARIN MÜKEMMELLİĞİNİ SAVUNUYORDU
Batı ile İslam arasındaki derin zıddiyet ve Batı'nın bunu taassup içinde ve bir düşmanlık halinde sürdürmesi geri kalmışlığı körüklemiştir. Batı'da müsbet ilimler gelişmenin anahtarı olmuş, Doğu ise son yüzyıllarda saplanıp kaldığı metafizik ve felsefe dünyasından çıkma becerisini gösterememiştir.
Batı'da eğitim gören Müslümanların da bu sonuçta şeriatın payı olduğu ve dinin ilerleme ve gelişmeye engel teşkil ettiği yanılgısı içine düşmüş olmaları meseleye ayrı bir vahamet katmaktadır. Bu durum, üç dört yabancı dil bilgisiyle bütün eğitimini Avrupa'da yapmış ve uzun yıllar oralarda kalmış olmasına rağmen kendisini bu gibi etkilerden müstesna kılan paşaya şaşırtıcı gelmektedir .
Onun samimi görüşü İslâmî kurumların değişim kabul etmemesi, gelişme kabiliyetinden yoksun olmasından değil mükemmel bir halde bulunmasından kaynaklanmaktadır .