Arama

Modernite eleştirileriyle tanınan bir felsefe fakihi: Taha Abdurrahman

İslami felsefenin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Taha Abdurrahman, dünyada "ahlak filozofu", "mutasavvıf filozof" ve "felsefe fakihi" gibi isimlerle tanınan önemli bir âlim ve mütefekkir. Batı felsefesine "ahlaktan sapma" eleştirisi getiren, pek çok bilimsel ödülün sahibi olan Taha Abdurrahman, 2020 Necip Fazıl Ödülleri'ne layık görüldü. Modernite eleştirileri ile ön plana çıkan Abdurrahman, İslami esaslar üzerine inşa edilmiş bir felsefe kurmayı amaçladı; İslam dünyasında karşılaşılan entelektüel ve yapısal sorunların temelinde Batı modernizmine yönelik taklitçiliğin olduğunu savundu.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 5
  • 11
SORULARININ CEVABINI TASAVVUFTA BULDU
SORULARININ CEVABINI TASAVVUFTA BULDU

Abdurrahman felsefeyle tanıştıktan sonra bazı sorulara manevi cevaplar aramaya başladı.

Bu da onu Kadiriye el-Budişişeyye (ülkedeki en büyük Sufi tarikatı) Zaviyesi'ne yöneltti. Bu nedenle "sufi filozof" lakabıyla anılır oldu.

Teoman Duralı'nın Felsefe Bilimin Odağında Metafizik kitabından 25 alıntı 📕

  • 6
  • 11
KENDİ KAVRAMLARINI ÜRETMEYEN DÜŞÜNCE SİSTEMİNİ ELEŞTİRDİ
KENDİ KAVRAMLARINI ÜRETMEYEN DÜŞÜNCE SİSTEMİNİ ELEŞTİRDİ

Abdurrahman, ahlaki değerlerden kaçınan modern Batı düşüncesini ve kendi kavramlarını üretmeden Batı terminolojisini kullanmaya çalışan Arap düşüncesini eleştirdi.

Bunun Arap düşüncesini bir kısır döngüye soktuğunu savunuyor.

  • 7
  • 11
TAHA ABDURRAHMAN’IN ESERLERİ
TAHA ABDURRAHMAN’IN ESERLERİ

İslami esaslar üzerine bina edilmiş bir felsefe kurmayı amaç edinen Abdurrahman, Bilgi Ahlaktan Ayrıldığında, Dini Amel ve Aklın Yenilenmesi ve Ahlak Sorunsalı adıyla Türkçeye çevrilen kitaplarında İslam âleminin karşılaştığı entelektüel ve yapısal sorunların temelinde yatan taklitçi modernliğe dikkati çekiyor.

  • 8
  • 11
TAHA ABDURRAHMAN’IN ‘MODERNİTE’ DÜŞÜNCESİ
TAHA ABDURRAHMAN’IN ‘MODERNİTE’ DÜŞÜNCESİ

Ona göre modern dünya, insanların hayatlarında ve kendilerinden sonra gelecek nesillerin zihin dünyasında, yaşam pratiğinde büyük bir ahlaki boşluk oluşturmuştur.

Bu ahlaki boşluk özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında zirveye ulaşmıştır. Bu sebeple de geç modernite döneminde dine dönüşün ilk tezahürü, ahlaka olan çağrının artmasıdır.

Müslüman alimlerin çalışmalarında psikolojik boyutlarıyla "irade"

  • 9
  • 11
AHLAKİ ARIZA BATI’NIN ‘YÜZEYSEL ETİĞİ’ İLE DÜZELTİLEMEZ
AHLAKİ ARIZA BATI’NIN ‘YÜZEYSEL ETİĞİ’ İLE DÜZELTİLEMEZ

Ona göre, modernitenin ahlaki arızası benliklerde o denli köklü bir hal almıştır ki, onu Batılı modernitenin "yüzeysel etiğiyle" düzeltmeye çalışmak boş bir çabadır.

Zira onları bu ahlaki kriz noktasına getiren sistem bu yüzeysel ahlak sisteminin kendisidir ve bir sistemi değiştirmeden onun ortaya çıkartacağı sonucunu ileri sürmek yanlış ve geçersizdir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN