Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Edebiyatımızın en kuvvetli şairlerinden olan İsmet Özel, okuyucusu ile kurduğu bağı her şiir kitabında güçlendiren nadir isimlerdendir. İsmet Özel şiirleri; manalı sözcüklerin birbirleri ile ahenk içerisinde olduğu, en güzel tasvirlerin içerisinde yer aldığı müstesna sanat eserleridir. Bu sebepten dolayı İsmet Özel'in birbirinden güzel, anlamlı, en güzel ve manalı şiirlerini, sözlerini ve alıntılarını sizler için bir araya getirdik.

  • 12
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Naat

Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar

Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin

Külden martı doğuran odalıklar

Ve kahyalar

Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili

Şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler

Celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan

Ey hayat rengini sazendelik sanan

Yırtlaz kalabalık!

Dinleyin bendeki kırgın ikindiyi,

Hepiniz kulak verin.

Güneşin

Koskoca beldeye suskunluk yaygısını serdiği

Yazlar yok

Yok artık altında suskun yolları saklı tutan

Karla örtülmüş kırların kışı

Gitti giden, yerine gelmedi başka biri

Orada

Duyumsatmadı kendini hiçlik bile

Belli ki son yüzyılımız göğsümüzden

Varla yok harman eden sesi uçursak

Diye bize verildi

Yetti bir yüzyıl böcekler ve otlarda

Soluyuş izlerimiz silmek için

Ne yesek

Lokmaya vurulur gibi değil

Yuduma gelmiyor içtiklerimiz

Dernekler toplanıyor dışta tutmak için

Kanat vuruşlarını yumuşak tutan etkeni

Utançlı sessizliği tanımaz kalemlerle

Kapanıyor bilanço

Top mermisi, kör testere

Defalarca boyanmış çaput parçaları

Sıkıştırdık günlerimiz arasına ki

Serazat kahkahalar atalım

Yapmacıktan nefretimiz

Sebep olsun kavgamıza

Bekleyiş arzından kovsunlar bizi

Ne yemen biraz öncemiz diyelim

Ne biraz sonramız meksika

Canı pek bir dünya son yüzyılda yaşadığımız

Yüzü perdahla kavi, peçesi paramparça

Üstü başı kükürtlü bu dünyadan

Kancıklık

Sıçradı çevirdiğimiz sayfalara

Artık kimse bize haber vermeyecek

Hemen şu tepenin ardında

Saldırmaya hazır ve müsellah

Bir düşman taburu durduğunu

Çünkü gerçekten yok

Böyle bir ordu

Bir düşmanımız kaldı

Kendi

Dudaklarımız

Arasında.

Biliyoruz günden güne çopurlaşan yer yuvarlağında

Bizleri yan çizen birer hemşehri haline sokan nedir

Çırpını çırpını giden atlardan indik

Girmek için patavatsız yurttaşlar sırasına

Zihnimiz, acizlerin şikayetleri sığacak kadar

Kanırtılırken ses etmedik

Öcümüz alınacak korkusuyla irkildik

Kaldıysa bir soru içimizde

O da birşey:

Nerdedir yerle gök arasındaki ulak,

Nerde biz? .

Kimseden bir işaret gelmeyecek

Bir melek kimsenin alnını sıvazlamazsa

Söylemez size kimse dünyadaki ömrü boyunca

Hiçbir insana yan bakışı olmayan kimdi

Kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile

Öğretmek için cephe nedir

Kıyam etti

Torunu kucağında

Dönünce bütün gövdesiyle döndü

Bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda

Bir bilinebilseydi

Nedir veche..

Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar

Sıyırın kahkaha sırçasını cildinizden

Omzunuzdan vaveyla heybesini atın

Boşa çıksın reislerin, kahinlerin, şairlerin kuvveti

Güler yüzlü olmak neydi onu hatırlayın

Neydi söğüt gölgesinde gülümsemek

Ağız dolusu gülmeden taşlıkta...

  • 13
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Yıkılma Sakın

Sana durlanmış kelimeler getireceğim

pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler

kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir

seni çünkü dik tutacak bilirim

kabzenin, çekicin ve divitin

tutulduğu yerden parlayan şiir.

Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî

acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı

sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin

çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.

Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan

acılar bile duymadım kof yürekler önünde

beynim her sabah devrimcinin beyniydi

ayaklarım donukladı gelgelelim

sağlığın yerinde mi?

Yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor

halkın doğurgan dünyasına dalmakla

onların güneşe çarpan sesini anlamayan

dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri

seyir bile edemezken içimizdeki şenliği

yılgı yanımıza yanaşmazken

bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat

yıkılmak elinde mi?

Boşuna mı sokuldu bankalara

petrol borularına kundak

kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi

varsın zındanların uğultusu vursun kulaklarımıza

yaşamak

bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.

Bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere

ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına

yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir

ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana

öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar

sevgiyle hatırlansa bile hatta.

Köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim

bütün devrimcilerin çektikleri

biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır

dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki

pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak

ama budandıkça fışkıran da bizleriz

ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...

  • 14
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldır

Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak

ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım

kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar

kalmışsa bir kaç ısrar ölümle yarışacak

onların yardımıyla dünyamıza acıdım.

Dünya. Çıplak omuzlar üzerinde duran.

Herkes alışkın dölyatağı bersalarla ağulanmış bir dünyaya

Benimse dar

çünkü dargın havsalamın

gücü yok bazı şeyleri taşımaya.

Önce kalbim lanete çarpa çarpa gümrah

sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu

sakın Styks sularının heyulası sanmayın

er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu,

biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz

öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz

ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak

ne ellerin hırsla yaban tutuşu

ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır

dev iştihasıyla bende kabaran aşkı

yetmez karşılamaya.

İnsanlar

hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır

o ferah ve delişmen birçok alınlarda

betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır

çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim

şakaklarıma dayanınca güneş

can çekişen bir sansar edasıyla

uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum

kadınların sahiden doğurduğuna

toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum

nicedir kavrayamam haller içinde halim

demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm

bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü

su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum

duydum yağmurların gövdemden ağdığını.

Sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden

aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan

sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları

bir harfin başlattığı yangın ile söndür

beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım

öyle mahzun

ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.

  • 15
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Senin Olan Yenilgi

Senin karanlığına kanat vuran yarasalar

başka bir göğe germişler kendilerini

yürekli savaşçılar olmuşlar

gemilerini yakmışlar ve silahlarını bilerken

kanlarına yansımış gece

senin sularına inen yırtıcılar

ve piçler yani aşk çocukları

yanan gemilerin suya yankısı oluyorlarmış

yaşlı büyücüler söylediler

çingene çocukların gülleri mor olmadı

aşka bunaltıları onlar getirmediler

onlara dayanıyorum yürekli savaşçılara

saçları uzun bir unutkanlıkla örülmüş

kanlarının ardında tehlikeler yürüyen

korkunun gözlerini aradığı omuzlarında

gittiler, yittiler arasında boğuk seslerinin

tozuyan atlarının yelelerine baktılar ve

sen oldun

ve seni gördüm, eğninde bir mavi gözlerin vardı.

  • 16
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Kuşun Ölümü

Kuş damdan düşünce

sarışın bir yürüyüşüdür artık ölümün

bir yağmurdur açılan kuraklığa

bir yağmurdur kulübesi nisandan

ve onun ayaklarına dolanan o gökyüzü

kansız yüzleridir diri kuşların

kuş düşünce camdan

kuş düşünce damdan

kızlar saçlarıyla ölümü düşünürler

uzun bacaklı tanrılar koşuşur sokaklarda

kuş öldü herkes mi arıyor

gençlik mi yürüyor herkese ve mi arıyor

onun gözlerini satılan çarşılarda

kuş öldü kanadının altındaki o yara

yağmurun karan ligini getiriyor geceye

yağmurun ırmaklarını getiriyor geceye

kuş öldü

küçücük bir yorgunluktu ölmeden önce

öldü, kim işitir artık onun ellerini

suların aynasında üşüyen ellerini

suların saygısıyla üşüyen ellerini.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN