Cemal Kaşıkçı ile ilgili cevapsız kalan sorular
Cemal Kaşıkçı, Orta Doğu'nun en etkili gazetecilerinden biriydi. Suudi gazeteci iki yıl önce bugün, ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra Suudi Arabistan'dan gelen güvenlikçi, istihbaratçı ve adli tıp uzmanının da aralarında bulunduğu infaz timince hunharca katledildi. Kasten ve tasarlanarak gerçekleştirilen bu cinayette Kaşıkçı'nın cesedine ise ulaşılamadı. Peki, Cemal Kaşıkçı'nın cesedine ulaşılamaması neyi işaret ediyor? Kaşıkçı'nın infaz edilme anına ait olduğu iddia edilen ses kayıt dökümlerinde hangi ifadeler dikkat çekiyor?
Giriş Tarihi: 02.10.2019
17:29
Güncelleme Tarihi: 02.10.2020
17:10
‘DELİLLER CİNAYETE KURBAN GİTTİĞİNİ GÖSTERİYOR’
Açıklamada, Kaşıkçı soruşturmasından dolayı Türkiye'ye övgüde bulunulurken, Callamard'ın Suudi Arabistan'a yönelik dikkat çekici görüşlerine yer verildi.
Callamard, Kaşıkçı cinayetinin tüm hakların en temelini teşkil eden yaşam hakkının en ağır ihlali olduğuna vurgu yaptığı açıklamasında, "Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor" ifadesini kullandı.
RİYAD YÖNETİMİ SORUŞTURMAYI BALTALADI
Türkiye'nin uluslararası hukuk çizgisindeki etkili, kapsamlı, tarafsız ve şeffaf soruşturma çabasının Suudi Arabistan tarafından ciddi şekilde baltalandığına işaret eden Callamard, Suudi Arabistan'ın soruşturmayı yürüten Türk yetkililere olay yeri incelemesi için uluslararası standartlara göre yeterli zaman ve erişim izni vermediğinin altını çizdi.
Diplomatik misyonların dokunulmazlığının asla bir cinayete olanak tanıyamayacağına ve yaşam hakkını ihlal edemeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, "Türk istihbarat teşkilatı tarafından elde edilen ürpertici ve ürkütücü ses kayıtları" da dâhil bazı hayati bilgilere Callamard ve ekibinin erişiminin sağlandığı vurgulandı. Kaşıkçı cinayetine ilişkin desteğinden dolayı Türkiye'ye teşekkür eden Callamard, ilgili makamlardan uluslararası soruşturma misyonuyla iş birliğine devam etmesini istedi.
BM'NİN 101 SAYFALIK RAPORUNDA ÇARPICI TESPİTLER
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından açıklanan 101 sayfalık raporda, "BM Genel Sekreteri (Antonio Guterres), Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin tamamlayıcı kriminal soruşturma başlatmalı" değerlendirmesinde bulunuldu.
Suudi Arabistan'daki kovuşturmanın yetersizliğine değinilen raporda, "Suudi Arabistan, mevcut yargılamaya ara vermeli. BM tarafından yönetilen ayrı bir cezai soruşturmayla müşterek çalışmalı ve gelecekte gerçekleşecek yargılamanın yeri ve yapısı konusunda verilen kararları uygulamalı" ifadesi yer aldı.
CESEDE HALEN ULAŞILAMAMASI NEYİ İŞARET EDİYOR?
"Kaşıkçı, uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğu, kasten ve tasarlayarak gerçekleşen bir yargısız infazın kurbanı oldu" denilen raporda, devlet sorumluluğuna işaret edildi.
Kaşıkçı'nın öldürülme koşullarının, Suudi Arabistan tarafından onaylanan "İşkenceye Karşı Sözleşme" hükümleri uyarınca işkence eylemi oluşturduğuna dikkati çeken raporda, Kaşıkçı'nın cesedine halen ulaşılamamış olmasının da zorla yok etme suçunu teşkil ettiği belirtildi.
KAŞIKÇI'NIN SON ANLARINA AİT SES KAYITLARI
Türkiye'deki bazı basın yayın kuruluşlarında, Kaşıkçı'nın infaz edilme anına ait olduğu iddia edilen ses kayıt dökümleri yayınlandı.
İnfaz ekibindeki Mahir Abdülaziz Mutreb ile Kaşıkçı'nın cesedini parçalayan adli tıpçı Salah Muhammed Tubeyki arasında gerçekleştiği belirtilen konuşmanın ses kaydında, Mutreb'in, "Gövdeyi bir torbaya koymak mümkün müdür?" sorusuna, Tubeyki: "Hayır. Çok ağır, boyu da uzun. Aslında hep kadavralar üzerinde çalıştım. Kesmeyi iyi bilirim. Hiç sıcak bir beden üzerinde çalışmadım ama onu da kolayca hallederim. Normalde kadavra keserken kulaklığımı takar müzik dinlerim. Bir yandan da kahvemi sigaramı içerim. Ben parçaladıktan sonra siz de poşete sarıp bavullara koyar ve çıkarırsınız" yanıtını verdiği iddia ediliyor.