Diyanete sıkça sorulan 60 soru
Müslüman toplumların kültürlerinin şekillenmesinde ve hayat tarzlarının oluşmasında hiç kuşkusuz en önemli etki ve katkıyı Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in hadisleri sağlar. Bu nedenle müminler, Kur'an ve sünnet ışığında hareket eder. Peki, bir erkek evli olmayan kız kardeşine bakmakla yükümlü müdür? Koruyucu aile olmanın hükmü nedir? Kişi kendi miras payını başkasına verebilir mi? Kadınlar bayram namazı ile sorumlu mudur? Kişinin mallarını tümüyle vakfetmesi caiz midir? Diyanet'e sık sorulan 60 soru ve 60 cevabı sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 15.06.2020
14:13
Güncelleme Tarihi: 15.06.2020
14:57
Domuz kalp kapağının insan kalbine takılması caiz midir?
Hayati öneme sahip bir tedavinin helal olan nesnelerle yapılabilme imkânı bulunmadığı hâllerde (zaruret gereği), tedavide haram olan nesnelerden de yararlanılabilir.
Bu itibarla, kalp kapakçığının değişmesi zorunlu olan bir hastanın tedavisinde, helâl yollarla bir alternatif bulunmaması ya da bulunan diğer çözümlerin verimli ve sağlıklı olmaması halinde, domuzdan elde edilen kalp kapakçığının kullanılması da caiz olur.
Stomalı bir hastanın bakımı kimler tarafından yapılabilir?
Bir kişi, zaruret bulunmadıkça kendisine namahrem olan kişilerin avret sayılan yerlerine bakamaz. (Nûr, 24/30-31) Avret bölgesi erkeklerde göbek ve diz kapakları arası; kadınlarda eller, yüz ve ayaklar hariç bütün bedendir. Buna göre bakıma muhtaç durumdaki stomalı bir bireyin bakımının, öncelikle mahrem olan yakınları tarafından, yoksa hastanın hemcinsi (erkek ise erkek bakıcılar; kadın ise kadın bakıcılar) tarafından yapılması gerekir.
Tüm bu kişilerden bakıcı bulunamadığı takdirde, karşı cinsten biri tarafından bakım yapılması zaruret haline gelmiş olur. Böyle bir durumda yabancı bir kimse de zaruret ölçülerinde stomalı hastanın bakımını yapabilir. Ancak bakıma muhtaç olmayan, kendi tedavisini kendisi yapabilen stomalı bir bireyin kendi eşi dışında başka birinden yardım istemesi doğru değildir.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) saç eklemeyi ve ekletmeyi yasakladığı yönündeki rivayetler sahih kaynaklarımızda yer almaktadır (Buhârî, Libâs, 83; Müslim, Libâs, 33). Konuyla ilgili hadisleri değerlendiren İslam âlimleri, bir kimsenin, saçına başkasının saçını eklemesini veya başkasının saçından imal edilen peruğu takmasını caiz görmemişlerdir. Çünkü bu gibi işlemlerde saygın olan insanın bir parçası kullanılmaktadır ki; bu, zorunlu hâller dışında caiz değildir. Ancak insan saçı dışında ipek, iplik, yün ve benzeri maddelerden yapılmış peruğun takılmasını, fakihlerin çoğunluğu caiz görmektedir.
(Kâsânî, Bedâi', V, 125 v.d.; İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 107; İbn Nüceym, el-Bahr, VI, 133)
Günümüzde cerrahi bir operasyon olarak yapılan saç ekimi uygulaması ise kişinin kendi saçının alınıp saç kaybına uğrayan bölgeye nakledilmesi şeklinde olduğundan söz konusu yasak kapsamında değildir.
İslam felsefesinde en sık kullanılan 20 terim
Saç ektirmek ve peruk kullanmak caiz midir?
Hz. Peygamberin (s.a.s.) saç eklemeyi ve ekletmeyi yasakladığı yönündeki rivayetler sahih kaynaklarımızda yer almaktadır (Buhârî, Libâs, 83; Müslim, Libâs, 33).
Konuyla ilgili hadisleri değerlendiren İslam âlimleri, bir kimsenin, saçına başkasının saçını eklemesini veya başkasının saçından imal edilen peruğu takmasını caiz görmemişlerdir. Çünkü bu gibi işlemlerde saygın olan insanın bir parçası kullanılmaktadır ki; bu, zorunlu hâller dışında caiz değildir. Ancak insan saçı dışında ipek, iplik, yün ve benzeri maddelerden yapılmış peruğun takılmasını, fakihlerin çoğunluğu caiz görmektedir.
(Kâsânî, Bedâi', V, 125 v.d.; İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 107; İbn Nüceym, el-Bahr, VI, 133)
Günümüzde cerrahi bir operasyon olarak yapılan saç ekimi uygulaması ise kişinin kendi saçının alınıp saç kaybına uğrayan bölgeye nakledilmesi şeklinde olduğundan söz konusu yasak kapsamında değildir.
Mirası paylaşmayı geciktirmek sakıncalı mıdır?
Ölenin geride bıraktığı mal ve haklar, gerekli işlemlerden sonra derhal mirasçılarına intikal edeceğinden (Nisa, 4/11-12; Buhârî, Vasâyâ 3), mirasın mirasçılar arasında hemen bölüşülmesi veya bölüşünceye kadar gelirlerinin hak sahipleri arasında hisselerine göre taksim edilmesi gerekir.
Aksi takdirde diğer hak sahiplerinin haklarına tecavüz edilmiş olur. Çünkü hisse sahiplerinin, mirasın kendi hisselerine düşen kısmında her türlü tasarrufta bulunma ve gelirini alma hakları vardır.