En çok hadis rivayet eden sahabeler
Varlığını Hz. Peygamber'den alan hadis ilmi, O'nun söz ve davranışlarını içerir. Sahabeler, nebevi kaynaktan gelen her bilgiyi büyük ciddiyet ve dikkatle dinledi, sözleri hafızalarına nakşettiler. Öyle ki Resulullah'ın lafızlarını en iyi şekilde tespit edebilmek için hayatlarını bu ilme adadılar. Sizler için rivayet ettikleri hadisleri gelecek nesillere aktararak İslam'a büyük hizmette bulunan sahabeleri derledik.
Giriş Tarihi: 09.09.2020
20:14
Güncelleme Tarihi: 11.07.2022
11:28
📌 Efendimiz (SAV), Ümmü Süleym'in bu talebi kırmadı. Enes bin Malik (RA) bu andan itibaren Hz. Peygamber'in (SAV) vefatına kadar on yıl boyunca hizmetinde bulundu. Sahabe, Efendimizin (SAV) hizmetinde bulunduğu bu süreyi şöyle anlattı: "Yapmadığım bir şey için Rasulullah (sav): 'Bunu niçin yapmadın?' demezdi. Yaptığım bir şey için de Rasulullah (sav): 'Bunu niçin böyle yaptın?' demezdi."
(Müslim 2309/51)
📌 Enes bin Malik, çok sevdiği Hz. Peygamber'e (SAV) hizmet etmek için üstün çaba sarf ederdi. Herkesten önce kalkıp mescide giderek Resulullah'ın (SAV) buradaki ihtiyaçlarını karşılardı.
📌 Oruca niyetlendiğinde sahur yemeğini hazırlar, onunla birlikte sabah namazını kılardı. Efendimizin hizmetine girdikten sonra her gün sabah namazını beraber kıldılar. Enes bin Malik, Peygamberimizin (SAV) yanında bulunur, hizmet eder akşam olunca da Kuba'daki evine giderdi.
Peygamberimizin Enes bin Malik'e yaptığı dua
📌 Hz. Peygamber'den (SAV) 2286 hadis-i şerif rivayet etti. Uzun süre Efendimizin hizmetinde bulunması, çok zeki ve kuvvetli bir hafızaya sahip olması onun en çok hadis rivayet eden sahabeler arasında yer almasını, Peygamberimizin (SAV) sünnetlerini Müslümanlara aktararak büyük hizmet etmesini sağladı.
📌Onun naklettiği hadisler daha çok Allah Resulü'nün (SAV) hal ve hareketleri ile ilgiliydi.
ENES BİN MALİK'İN RİVAYET ETTİĞİ HADİSLER
Hz. Peygamberin elinden daha yumuşak ne bir atlas ne de bir ipeğe dokunmadım. Onun kokusundan daha hoş bir koku da koklamadım.
(Riyazü's-Sâlihin Tercemesi, II, 49)
📌 Enes b. Mâlik, Peygamberimizi şöyle tarif ederdi:
"Rasûlullah'ın cildi parlak bir renkteydi ve teri inci gibiydi. Yürüdüğü zaman düzgün yürürdü. Rasûlullah'ın elinden daha yumuşak ne bir ipek kumaşa, ne de bir ipeğe dokunmuşumdur, ne de Rasûlullah'ın kokusundan daha güzel ne bir misk, ne de bir amber koklamışımdır."
(Müslim, Fedâil, 21; Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.21, 82-340)
Rasûlullah Medine'ye teşrif buyurduğunda ben sekiz yaşlarında bir çocuktum. Medineliler Rasûlullah'a hediyeler takdim ediyorlardı. Annem dışında herkes ona hediye takdim etti. Annem ise elimden tutarak beni Hz. Peygamber'in huzuruna çıkardı ve ona: "Ya Resûlallah! Benim dışımdaki herkes sana hediyeler sundu. Benim sana sunacak bir hediyem yok. Ancak bu benim oğlumdur. Onu al, senin hizmetini görsün" dedi. O günden sonra Allah Resûlü'ne on yıl hizmet ettim. Beni ne dövdü ne de azarladı. Bana hiçbir kötü söz söylemediği gibi suratını da asmadı. Ben bazen onun isteklerini yerine getirir bazen de getirmezdim. Buna rağmen bana senden şunları istemiştim, neden yapmadın?" dememiştir. Hatta bana bazı sırlarını verir ve şöyle derdi: "Yavrucuğum! Benim sırrımı sakla ki güvenilir biri olasın." Bazen annem bazen de Hz. Peygamber'in eşleri -sır olduğunu bilmeksizin- bunları bana sorarlardı ama ben, onlara sebebini izah ederek söylemezdim. Hz. Peygamber'in sırlarını asla kimseye vermedim.
(İbn Sa'd, et- Tabakât, c. 5, 329)