İstanbul'un keşfedilmeyi bekleyen gizli cennetleri
Koşuşturmacası durmak bilmeyen, nüfus olarak dünyada bazı ülkelerden bile büyük olan dev bir şehir; İstanbul 'un pek bilinmeyen, belki de daha önce duyma ihtimali bile olmayan ve mutlaka görülmesi gereken aynı zamanda keşif edilmeye hasret o muhteşem yerler.
Giriş Tarihi: 05.04.2018
23:20
Güncelleme Tarihi: 06.04.2018
20:04
ANADOLU FENERİ
İstanbul Boğazı'nın Karadeniz ile buluştuğu yerde bulunan Anadolu Feneri, görülmesi gereken diğer özel mekânlar arasında bulunuyor. Beykoz 'a bağlı bir köy olan Anadolu Feneri Köyü'ndeki deniz fenerine ulaşanlar, fenere komşu olan caminin balkonundan çevreyi seyretme imkânı buluyor.
Anadolu Feneri'ne gidenler, İstanbul gökdelenler siluetinin görüldüğü manzara eşliğinde, taraçalar halinde çeşitli kademelere konulmuş masalarda, denize karşı taze balık yemenin zevkine varıyor.
Yörede yetiştirilen meyve ve sebzenin yanında, tabiatta kendiliğinden yetişen kekik, zahter, ısırgan, hindiba, kazayağı, ebegümeci, yabani kereviz, yabani semiz otu, kocayemiş, kuzukulağı, defne, muşmula gibi şifalı otlar ve meyveler de bulunuyor.
POYRAZKÖY
İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e çıktığı noktada yer alan Poyrazköy de yaz boyunca teknelerin, yatların sığındıkları korunaklı bir koyda bulunuyor. Altı yüzyıl önce kurulan Poyrazköy'e ilk yerleşenlerin, Cenevizliler olduğu tahmin ediliyor. Sahili kum plaj olan Poyrazköy'ün çehresine, kıyı boyundaki deniz manzaralı balık restoranları cazibe katıyor.
Poyrazköy'de cazip bir başka mekân da Poyraz gözetleme kulesi ve kalesi. Boğaz girişine hâkim bir yerde, bugün kısmen ayakta kalabilmiş gözetleme kulesiyle dairesel bir plana sahip kalenin, kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Kale, karşı yakada yer alan, aynı devre ait, aynı amaçla yapılıp kullanıldığı bilinen Garipçe Kalesi ile birbirine bakıyor.